31. :bölüm "mabedimin sınırları +18"

109K 2.7K 284
                                    


Yorum yapan wote veren herkese sevgiler..

Ben zorunlu düğüne gidiyorum:)

Kendinize değer, zaman birazda ilgi verin:)

Bakma bedenimin sıcak olduğuna
Ölümün soğukluğu ruhumda...

Adına yakışır bir bölüm olacak 😂😂😂😂

Murat beni odada bırakıp. Arkasına bile bakmadan çıktı. Ben biraz daha oyalanıp Kıymet babaannenin yanına gitmek için odadan çıktığımda Lara ile karşılaştım. Önüme geçmiş kollarını göğsünde birleştirmiş, sinirli mi? Meraklı mı? Ne şekilde baktığını anlamadığım şekilde bana bakıyordu.

Tam önünde durup sadece baktım. Kahretsin ki çok güzeldi. Siyah iri gözleri, hafif çekik göz kapakları uzun kiprikleri, Siyah uzun saçlarına inat beyaz teni, ve en can alıcı noktası olan kırmızı dolgun dudakları. LARA kendini seven kendine bakan bir kızdı. Burnunun yanındaki pırlanta hızması o şekilli burnunu iyice gözler önüne seriyordu. Kısaca Güzeldi. Çok güzeldi.

" Alışverişe çıkıyoruz sen de gelecek missin. Gelin ağa"Dedi.

Onun o saçlarını elime dolaştırdığımı hayal ettim. Derin bir nefes alıp duyduklarımı yutmaya çalışıp. Bilmediğimi sandıkları konunun bana gelmesini bekleyecektim. O zamana kadar da Murat ile aramda olan bütün sorunları iyileştirmeye çalışacaktım. Bakışlarımdan rahatsız olmuş olacak ki, yerinde kıpırdandı. Derin bir nefes verdim.

" Tamam, üzerimi değiştirip geliyorum. " Dedim. Odama gidip bileklerimde biten koyu mavi belden bol, uzun kollu bir elbise giydim. Lacivert süet bir ayakkabı ve siyah deri bir ceket aldım üstüme siyah şalı açık saçlarımın üzerine bıraktım. Zeynep 'mutlu olacaktı. Onun için herşeyi yapardım. O benim yüzümü güldüren tek insanlıktı, evet yalnış okumadınız. İnsanlık gerçek anlamda varlığını anlamını yitirmemiş tek kalp, tek hissiyat. Çıkar, menfaat olmadan benim hayatım ve başıma gelen olayları parmak ile göstermeyen tek insanlığını kaybetmemiş insandı.

İnsanlık parmak ucunda gösterile gösterile maziye gömüldü bu şehirde. Çıkar silahları konuştu bir kere ve ben bana bunu yapmayan tek insanı Zeynep'i kaybetmeyi göze alamazdım. Onu görmesem de hep uzakta kalsam onun iyi ve mutlu olduğunu bilmeliydim.

!!!!!

Alışveriş için, Gonca yenge, Lara ve ben siyah büyük bir araba ile Zeynep'i almak için dar ve taşlı sokaklardan geçiyorduk. Gonca yenge"Cemre kızım. " dedi. Cama yasladığım başımı kaldırıp. "Efendim yenge" dedim.

" Bak kızım Zeynep ne ister ne beğenirse onu alsın aceleye geliyor, Kıymet sultan hasta diye içinde kalmasın Kürşat özellikle rica etti. Sabah erken şirkete gitmeden önce sen Zeynep'e şöyle bende söylerim ama sen ona destek ol. "Dedi. Lara sinirle nefes vererek. Kollarını göğsünde bağlayıp. "Sahi sabah ab in nereye götürdü onları? "Dedi.

Can! Beni görmeden nereye götürmüştü onları. "Bilmiyorum."Dedim. Yengeme dönüp "Tamam yenge"dedim. Zeynep zaten istediğini alırdı hiç buna kafa yoramazdım. İstanbul'a ayakkabı değiştirmeye gelen bir kızdan bahsediyorduk. Ama bunu şimdi Lara'nın yanında anlatmayacaktım. Bilmesine gerek yoktu. Biraz daha gidip, amcamların konağına geldiğimizde araba konağın önünde durdu. Şoför inip kapıdaki korumaya birşeyler söyledi. Koruma başını sallayarak kapıdan içeri girdi. Çok geçmeden yengem ve 5 gelini kapıda göründü Lara"yok artık! " diyip sırtını koltuğa sertçe vurdu. Zeynep ve yengem bizim olduğumuz arabaya bindi. Gelinleri de diğer arabaya bindi. Selamlaşıp oturdular. Yengem Kıymet babaanneyi sorup. Alışverişten sonra ziyaret etmek istediğini söyledi. Gonca yenge doktorların izin vermediğini ilaç tedavisi bitene kadar yalnız kalması gerektiğini izah edip. Kusura bakma dedi. Onlar muhabbet ederken Zeynep başını yere eğmiş. Hiç konuşmuyordu. Lara'ya göz ucumla baktığımda camdan dışarı bakıyordu. Ayağımla karşımda oturan Zeynep'in ayağının ucuna a dokundum. İrkilerek doğruldu göz göze geldik, anlık bir tebessüm gönderdi ama gözlerinin derinliklerindeki pusuya yatmış göz yaşlarını gördüm. Neler oluyor diye başımı salladım. Gözlerini annesi ve Gonca yengelerde çevirip sağa sola başını salladı.

Bunları da beğenebilirsiniz

          

Gonca yenge" Zeynep güzel gelinim ne almak istiyorsan al kusura bakma böyle aceleye geliyor ama hiç birsey eksik olmayacak tamam mı? " Diyerek sevgi dolu gözlerle Zeynep'e baktı. Zeynep'i bir an Lara'dan çok sevdiğini düşündüm. Lara'nın yaptıklarını Kıymet babaannenin onun yüzünden bu kadar şiddetli rahatsızlandığını bilse benim hayalim olan saçını elime dolama olayını büyük bir zevk ile yerine getirirdi.
De bu Zeynep'in derdi neydi.
"Gonca yenge, arayalım da Songül ve Birgül ablalarda gelsinler Zeynep'in yengeleride burda "dedim.
Gonca yenge elini çantasına götürerek " iyi olur "dedi. Ve telefonda kısa bir görüşme yaparak onları da çağırdı. Lara bir tipten diğer tribe yatay geçiş yaparken. Zeynep hala soluktu. Neler olmuştu ben yokken. Acaba Kürşat ile kötü birşey mi? Olmuştu. Düşünceler yine üşüşmüştü ki Gonca yenge "önce mobilya bakalım isterseniz sonra gelinlik ve Çeyiz alırız kızlarda elbise bakarlar " dedi.
Yengem "Bizim için uygun" dedi. En azından onlar anlaşıyordu. Ama şu Zeynep kaltağının ifadesini almam gerekiyordu. Lara"Geçen sen düğünde giydiğin elbiseyi nereden almıştım? " dedi bana dönerek. Bu kız benimle konuşmak için yer arıyordu.
"Murat ile bir mağazadan almıştık ama neresi bilmiyorum"dedim. Yüzünde kocaman bir gülümseme peydah oldu. " Murat ağamın gittiği tek bir mağaza var oraya gitmissinizdir. " dedi. Gevrek gevrek gülerek. Ve arkasına tekrar yaslandı.
Delirmemek içten değildi. Nefes vererek "Gidince görürüz o zaman Lara"dedim. Zeynep burnundan soluyordu. Dokunsam ağlayacak gibi titriyordu.

**

Önce mobilyacıya gittik. Zeynep bütün modeller ilgi ile baktı. Alışverişi seviyordu. Ama bazen dalıyor. Gözleri uzaklarda kalıyordu. Benim dışımda bunu kimse farketmedi çünkü herkes alışverişe dalmıştı. Zeynep benimle göz göze gelmemek için özel bir çaba sarf ediyor gibiydi. Sonunda Zeynep " büyük ceviz ağacından bir gardırop. Beyaz demir tüller ile çevrili bir yatak seçmişti. Lara "Zevksiz " dedi. Zeynep hiç cevap vermedi. Önce bana sonra Gonca yengeye baktı. Gonca yenge "Lara " dedi. Uyarır tonda "hadi ama anne şu seçtiği saçmalıklara bak ne güzel deri başlıklar, beyaz beyaz dolaplar var şunun seçtiklerine bak, ruhsuz, zevksiz" dedi. Tekrar. Ve işte Zeynep'in beklediği an gelmişti. Lara sert kayaya çarptığını anlatacaktı.

Zeynep sesini ağlar tona getirerek "bu benim hayalim di! " ve hıçkırmaya başladı. Yengem Zeynep"in elini tutarak. " Kızım daha çatınız altına girmedi onu böyle ezdiremem"dedi. Ah Zeynep bu numaran her zaman tutuyordu. Gonca yenge sinirden delirecek gibiydi. " Lara eve gidiyor biz işimize bakalım. Daha alınacak çok şey var "dediğinde Lara itiraz edecek gibi oldu Ama Gonca yengenin delici bakışlarını onu susturmmasına yetti. Ama Zeynep hala yapacağını yapıyordu. Gonca yenge ile bakışlarımız keşişince. "Ben hallederim"dedim. Gonca yengeye kıyamazdım.

Zeynep'i kolundan çekerek arka tarafa götürdüm. "Rahatla artık Zeynep gitti işte"dedim. Zeynep"Valla haketti ama ya burama kadar gelmişti. "Dedi.
"Seni adi, Yengem üstüne anlayacaktı neredeyse, "dedim.
"Gerekirse atlasın o manyak ile vakit harcayamam ben, " diyerek omuz silkti.

"Derdin ne senin göz göze bile gelemiyoruz bir sorun mu var? " Dedim. Zeynep bir an duraksadı, yutkundu bir şey söyleyecekti ama yengem "kızlar daha çok işimiz var perdeciye gidelim hadi, " diye seslendi.
"Zeynep! " Dedim. Uyarır tonda birşeyler olduğu belliydi bende bunu öğrenecektim. Zeynep ses vermeyince tekrarladım. "ZEYNEP! "
"Kürşat! Kürşat gelmedi ya ona üzüldüm" dedi ve hızla yanımdan uzaklaştı.

**

Perdeci sonraki duraktı. Gonca yenge ve Zeynep kesinlikle çok iyi anlatacaktı. İkiside alışveriş meraklısıydı. Birini bırakıp Birini eline alıyor" hepsi çok güzel değil mi anne" diyerek Lara'nın gitmesi deki rahatlığını belli ediyordu. Neyseki sonunda oda olmuş ve gelinlik almak için Urfa'nın en büyük en güzel gelinlikcisine gelmiştik. Songül ve Birgül de gelmişti. Herkes kendine yakışan kıyafetini bulmaya çalışıyordu. Zeynep'in yenilerini bir modeli bırakıp diğer modeli gösteriyor zaten kafası karışık olan Zeynep'i çıldırtıyordu. Birgül bordo boncuklar ve altınlarla işlenmiş bir kıyafet giyip" ben buldum birde kınaya buldum mu tamamdır "diyerek oturduğu sırada Songül ağlayarak çıktı. Hepimiz koşarak onun yanına gittiğimizde burnunu çekerek " çok kilo almışım içine bile giremedim" dedi. Gonca yenge gülmeye başlayınca bizde gülmeye başladık. Songül'ün sorununu hamileler için kıyafet satan yerden halledebileceklerini söyledi tezgahtar kız. Ve geriye kocaman bir Zeynep sorunu vardı. Bu gelinliğin bugün alınamayacağını bildiğim için rahatım Zeynep magazadaki bütün gelinlikleri giyecek daha sonra rüyaya yatacak bir gelinlik hayal edecek modası geçmiş gelinlik hayalleri ile birleştirip sonra onu aramaya başlayacaktı.
Zeynep'in kabinden çıkmasını beklerken. Telefonuma gelen bildirim gözlerimi doldurdu. 14 yıldır bu anı bekler iken nasılda unutmuştum ama.

Geçikmiş berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin