Yorum yapan wote veren herkese sevgiler..Ben zorunlu düğüne gidiyorum:)
Kendinize değer, zaman birazda ilgi verin:)
Bakma bedenimin sıcak olduğuna
Ölümün soğukluğu ruhumda...Adına yakışır bir bölüm olacak 😂😂😂😂
Murat beni odada bırakıp. Arkasına bile bakmadan çıktı. Ben biraz daha oyalanıp Kıymet babaannenin yanına gitmek için odadan çıktığımda Lara ile karşılaştım. Önüme geçmiş kollarını göğsünde birleştirmiş, sinirli mi? Meraklı mı? Ne şekilde baktığını anlamadığım şekilde bana bakıyordu.
Tam önünde durup sadece baktım. Kahretsin ki çok güzeldi. Siyah iri gözleri, hafif çekik göz kapakları uzun kiprikleri, Siyah uzun saçlarına inat beyaz teni, ve en can alıcı noktası olan kırmızı dolgun dudakları. LARA kendini seven kendine bakan bir kızdı. Burnunun yanındaki pırlanta hızması o şekilli burnunu iyice gözler önüne seriyordu. Kısaca Güzeldi. Çok güzeldi.
" Alışverişe çıkıyoruz sen de gelecek missin. Gelin ağa"Dedi.
Onun o saçlarını elime dolaştırdığımı hayal ettim. Derin bir nefes alıp duyduklarımı yutmaya çalışıp. Bilmediğimi sandıkları konunun bana gelmesini bekleyecektim. O zamana kadar da Murat ile aramda olan bütün sorunları iyileştirmeye çalışacaktım. Bakışlarımdan rahatsız olmuş olacak ki, yerinde kıpırdandı. Derin bir nefes verdim.
" Tamam, üzerimi değiştirip geliyorum. " Dedim. Odama gidip bileklerimde biten koyu mavi belden bol, uzun kollu bir elbise giydim. Lacivert süet bir ayakkabı ve siyah deri bir ceket aldım üstüme siyah şalı açık saçlarımın üzerine bıraktım. Zeynep 'mutlu olacaktı. Onun için herşeyi yapardım. O benim yüzümü güldüren tek insanlıktı, evet yalnış okumadınız. İnsanlık gerçek anlamda varlığını anlamını yitirmemiş tek kalp, tek hissiyat. Çıkar, menfaat olmadan benim hayatım ve başıma gelen olayları parmak ile göstermeyen tek insanlığını kaybetmemiş insandı.
İnsanlık parmak ucunda gösterile gösterile maziye gömüldü bu şehirde. Çıkar silahları konuştu bir kere ve ben bana bunu yapmayan tek insanı Zeynep'i kaybetmeyi göze alamazdım. Onu görmesem de hep uzakta kalsam onun iyi ve mutlu olduğunu bilmeliydim.
!!!!!
Alışveriş için, Gonca yenge, Lara ve ben siyah büyük bir araba ile Zeynep'i almak için dar ve taşlı sokaklardan geçiyorduk. Gonca yenge"Cemre kızım. " dedi. Cama yasladığım başımı kaldırıp. "Efendim yenge" dedim.
" Bak kızım Zeynep ne ister ne beğenirse onu alsın aceleye geliyor, Kıymet sultan hasta diye içinde kalmasın Kürşat özellikle rica etti. Sabah erken şirkete gitmeden önce sen Zeynep'e şöyle bende söylerim ama sen ona destek ol. "Dedi. Lara sinirle nefes vererek. Kollarını göğsünde bağlayıp. "Sahi sabah ab in nereye götürdü onları? "Dedi.
Can! Beni görmeden nereye götürmüştü onları. "Bilmiyorum."Dedim. Yengeme dönüp "Tamam yenge"dedim. Zeynep zaten istediğini alırdı hiç buna kafa yoramazdım. İstanbul'a ayakkabı değiştirmeye gelen bir kızdan bahsediyorduk. Ama bunu şimdi Lara'nın yanında anlatmayacaktım. Bilmesine gerek yoktu. Biraz daha gidip, amcamların konağına geldiğimizde araba konağın önünde durdu. Şoför inip kapıdaki korumaya birşeyler söyledi. Koruma başını sallayarak kapıdan içeri girdi. Çok geçmeden yengem ve 5 gelini kapıda göründü Lara"yok artık! " diyip sırtını koltuğa sertçe vurdu. Zeynep ve yengem bizim olduğumuz arabaya bindi. Gelinleri de diğer arabaya bindi. Selamlaşıp oturdular. Yengem Kıymet babaanneyi sorup. Alışverişten sonra ziyaret etmek istediğini söyledi. Gonca yenge doktorların izin vermediğini ilaç tedavisi bitene kadar yalnız kalması gerektiğini izah edip. Kusura bakma dedi. Onlar muhabbet ederken Zeynep başını yere eğmiş. Hiç konuşmuyordu. Lara'ya göz ucumla baktığımda camdan dışarı bakıyordu. Ayağımla karşımda oturan Zeynep'in ayağının ucuna a dokundum. İrkilerek doğruldu göz göze geldik, anlık bir tebessüm gönderdi ama gözlerinin derinliklerindeki pusuya yatmış göz yaşlarını gördüm. Neler oluyor diye başımı salladım. Gözlerini annesi ve Gonca yengelerde çevirip sağa sola başını salladı.