'Doğru olamayacak kadar saçma, gerçek olamayacak kadar imkansızdı...'
Radyoda çalan müzikle saçlarımın ritmik dansına izin verdim.
"Küçük hanım dışarısı soğuk isterseniz camlarınızı kapatın" dedi şöför kotuğunda oturan Hasan Amca. Camı kapatıp saçlarımın bu eglenceden mahrum kalmasını istemiyordum. Tabi camı aćmamın en büyik nedeni ise yüzüme vuran soğuk havanın beni kendime getirmesiydi...
"Üşümüyorum"dedi nazik bir sesle şöför koltuğundan oturan Hasan Amca'ya.
Arabanın durmasıyla eğlencenin sonuna geldiğimi anladım. Eve gelmiştik. Hasan Amca hızla kapımı açıp inmemi bekledi. Ve sonunda gelmiştim. 4 yıl önce heycan ve hüzün ike ayrıldığım evden 4 yıl sonra heycan içinde gelmiştim. Hızlı adımlarla evin kocaman ve gösterişli kapısına yöneldim. Hiçbir şey değişmemişti. Evin renginden bahçe'nin beyaz güle kadar her şey yerli yerindeydi... Kapının yanında duran zile bastım. Ve beklemeye başladım. Uzun bir bekleyişin ardından evin hizmetçilerinden biri kapıyı açtı.
"Hoşgeldiniz Su Hanım"dedi mavi önlüklü kadın. Gülünsemekle yetindim. Hızla kapının karşısında bulunan salona yöbeldim. Ve işte oradaydı elinde gazetesi ve gözünde gözlükleriyle.
"Baba"dedim heycanla. 4 yıl olmuştu tam tamın 4 yıl.
Babam anlık bir şokla başını gazatesinden kaldırdı.
"Su"dedi. Hızla babamın yanına gittim. Ve 4 yılda sarılamadığım tüm sarılmaların acısını o 5 saniyede çıkardım.
"Sizi çok özledim"dedi yüzümü dayadığım omuzdan çekerek.
"Bende seni kızım"dedi. Gözleri yaşarmıştı. Evib kokusunu, babamın omuzunu, evin, ailemin her şeyini özlemiştim.
"Ablam nerde"dedim heycanla.
"O dışarda. Akşam gelir. Sen git dinlen. Akşam yemekde konuşuruz."dedi. Başımı sallamakla yetindim. Hızla üst katta bulunan odama çıktı. Her şey aynıydı. Kitaplıktaki kutaplar, yatağımın üstündeki peluşlar hepsi... Evet özlemiştim********
"Eğitimin nasıl geçti"dedi ablam. Ama bu normal bir değiş değildi. Kinayeli bir söyleşi vardı.
"Çok güzledi. Sanada tavsiye ederim."dedim sakin bir şekilde.
"Yok ben almiyim."dedi. İste bu normal bir değişti.
"Bugün Uzay'ı gördüm. Geleceğini onlarada mı söylemedim?"
"Kimseye söylemedim. Şöför hariç" o sırada telefonum çaldı. Babamdan izjn isteyerek masadan kalktı. Arayan Işıldı."Alo"
"Su sen Türkiye'ye geldin ve bana haber vermedin öyle mi?"dedi. Sesinde hafif bir trip vardı.
"Kuzum süpriz yapacaktım ama görünüşe göre Yaprak her şeyi bozmuş."
"Yaprak deme abla de"
"Her neyse ne yapıcaz bugün"
"4 yıl öncekinin aynısını"
"Peki o zaman her zamanki yerde buluşuyoruz"
"Aynen kuzu"dedi ve telefonh kapattı. Hızla yukarı hazırlanamaya çıktım. Bavuldan çıkarılıp dolaba yerleştirilmiş kıyafetlerimden siya mini elbisemi aldım. Takı bölümünden de güzel bir kolye ve siyah topuklukarla kombini tamamladı. Ufak siyah çantamı da alıp hızla aşağıya indim. Ama ilk önce yemek odasına girdim. Tahmin ettiģim gibi ablam ve babam vardı.
"Ben çıkıyorum. Geç dönerim"dedim ve hızla dışarı çıktım. Garaja gittim. Kırmızı Mini Cooper'e binip hızla bara gittim...********
"Amerika nasıldı"dedi Uzay.
"Mükemmel"
"Peki Yağızla nasıl gidiyor"
"Yani idare eder"
"Nasıl idare eder."dedi Uzay şaşkınca.
"Ben Yağızı sevmiyorum. Onunla çıkmamın tek nedeni eğlenmek."
"Yani sen Yağız'ı sevmiyorsun" dedi Uzay
"Aman her neyse biz buraya eğlenmeye geldik. Sorgulamaya değil"dedim. Hızla lafı değiştirdim. Çünkü Yağıza karşı çok karışık duygular besliyordum. Ama bunlar aşk değildi... Hızla insanların olduğu renkli lambaların yandığı piste gittim. Ve dans ettim. Ta ki Uzay çağırana kadar. Hızla masaya yöneldim. "Su sana bir şey diyicem ama sakin ol."
"Tamam söyle"dedim umursamaz bir şekilde. En fazla ne diyebilirdi ki?
"Yaprak aradı"
"Ee ne diyor"dedim. Onun endişesi karşısında ben hala umursamaz bir şekikde takılıyordum.
"Baban....."dedi ve durakladı. İşte şimdi endişelenmeye başlamıştım. Babam beni bu hayattaki tek tutunacağım daldı.
"Ne olmuş babama"
"Babanı hastaneye kaldırmışlar"Kelimlere ağzından sökülürken bakakalmıştım sadece. Herşey bir rüya olmalıydı. Gerçek olamayacak kadar saçma, doğru olamayacak kadar imkansızdı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMA
RomanceSenin ile bir anlaşma yapalım dedi. Merak ediyordum. En fazla ne teklif edebilirdi ki? "Ben sana babanı kurtaracak panzehiri veriyim. Ve sen de.."dedi Duraksadı. Ben ne yapacaktım? Şimdi endişelenmeye başlamıştım. Sözüne kaldığı yerden devam etti "V...