HATIRLATMA
Sessizliğe kendimizi fazla kaptırmışız ki o gelen ağlama sesini duymasaydık evin yolunu kaybedecektik. Şu an bir ormanda değildik ama orman havası olan bir yere gelmiştik.
Sesin olduğu yere doğru ilerlemeye başladık. Çünkü buralarda olmazdı kimse.O ses kimden geliyordu? Neden buraya gelmişti? Ve biri gelip neden burada ağlıyordu?
Merakımıza yenik düşüp ilerledik. Poyrazla aynı anda birbirimizin yüzüne baktık ve Poyraz daha fazla sabredemeyip direk soruyu yöneltti.
''Kimsin? Neden buradasın? Niye ağlıyorsun?''
.................
Poyraz'ın sorsusunun üzerine yüzümüze baktı. İkimiz de bir cevap bekliyorduk ama bizi takmamıştı bile. Poyraz tekrar '' kimsin ve neden buradasın'' dedi. Bu sefer ayağa kalktı ve ileri geri yürümeye başladı dilsiz miydi acaba ? Adını bilmediğim kişiye biraz daha yaklaştım ve '' bak buraya pek gelen olmaz, şimdi kim olduğunu söyle ve sana yardım edelim'' dedim yaşının bizimle olduğunu düşüyordum . Bir anlık yüzüme baktı ama tekrar kafasını çevirdi. Yine cevap vermiyecek sanmıştım ki ''adım Barlas ve koşarken buraya kadar gelmişim, şimdi de siz bana nerede olduğumu söyleyin dedi. Ben de ''biz de buraya daha önce gelmedik ama az ileride anayol olmalı hadi gidelim'' dedim.
Poyraz zaten dünden hazırdı ama Barlas sadece biraz güven istiyordu galiba. ''bak Barlas biz sana bir şey yapmayız, hani canavar falan da değiliz bu yüzden bizimle gelsen iyi edersin , evini bulmana yardım ederiz sonra''dedim. Kafa salladı ve benimle birlikte yürümeye başladı. Biraz sonra anayol göründü. Büyük bir sevinçle ''bakın işte anayol göründü'' dedim. Poyraz''şimdiii, bakalım neredeymişiz''dedi.
Anayoldan bir tane araba bile geçmiyordu şansımıza bu yüzden biraz daha ilerledik vee evet işte sonunda Gün Işığı Sokağı yazısı göründü. Oh be şükür. ''bak Barlas şimdi biz Gün Işığı Sokağı'nda oturuyoruz, senin evin neredeydi'' dedim. ''eve gitmeyeceğim'' dedi. '' peki nereye gideceksin?''. Poyraz atlayarak '' bize ne ya nereye gidicekse gitsin, bundan sonrası bizi ilgilendirmez'' deyip yürümeye başladı.
Ama ben bırakamazdım onu burada hem merak ediyordum. Poyraz'a '' iyi sen git ben burada kalıyorum'' dedim. Ve evet tahmin ettiğim şey, benimleydi. Biz Poyraz'la ne yapacağımızı düşünürken Barlas '' siz nerede oturuyosanız beni oraya götürün, bir gece kalsam sorun olur mu ?''dedi. İyi de bizim zor sığdığımız o küçük eve nasıl sığacaktı? Poyraz atlayıp '' ne münasebet kardeşim kocaman adamsın bak işte başının çaresine'' dedi. Poyraz'ı susturup '' peki gel bizimle'' dedim Poyraz'ın korkunç bakışları altında. Öyle bir tebessüm etmişti ki onla beraber gülmüştüm...
^^^^^^^^
''adın neydi?'' dedi Çağlar. Eve geldiğimizden beri rahat bırakmamışlardı çocuğu. ''Barlas''dedi o da. Barlas'ı Çağlar'dan kurtarıp mutfağa doğru çektim. ''sen onlara bakma ne zamandır normal insan yüzü görmediler''dedim. Ve yine güldü, neden gülüyordu ki '' eminim çok şirin olduğunu bilmiyordur'' dedim içimden. Yüzüne çok bakmış olmalıyım ki büyük bir rahatsızlıkla ''yiyecek bir şeyler var mı ?'' dedi. ''tabii'' dedim. Sabah hazırladıklarımdan ona da hazırladım ''kusura bakma sadece bunlar var''. ''sorun değil''. '' ben içeri geçiyorum''dedim. Kafa salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAKLAR UYANDI
Teen FictionBiz kaybeden özgürleriz. Kaybedenler olarak yaşadık hep. Hayatta mutlu olamayacağımızı bilerek. Belki de mutsuzluğumuzdu bizim mutluluğumuz. Zamana karşı savaşıyoruz biz, her gün bir kez daha ölerek. Birbirimize tutunmaya çalışıyoruz, avuçlarımızdan...