Ani Baskın

87 40 16
                                    

Mehmet;

O gece karımla sohbet ettikten sonra moralim yerine gelmişti. Çünkü hayat arkadaşım beni gerçekten anlıyordu.

Birbirimizi iyi ki bulmuştuk, zaten bir insanın sadece görünüşüne fiziğine aşık olunmazdı çünkü eğer bir varlığın çekiciliğine ilgi duyuluyorsa bu aşk değildir ve olmaz da.

İnsan yeri geldimi birinin gülüşüne, doğallığına, kabinede aşık olabilmeliydi yani benim aşktan anladığım buydu.

Kısacası günümüz ilişkilerini bakıcak olursak benden şanslısı yok bile denilebilir.

Bugün ailemi kampa götürmek istemiştim, eskiden yani henüz ölmeden önce işlerimden dolayı aileme hiç vakit ayıramazdım ve bunun eksikliği kalbime çökerdi.

Ölmemin iyi bir şey olduğunu düşünmüyordum ama bazı iyi yönleride var dı. Aileme yetebiliyordum artık.

Ailemle evden çıkmadan önce son hazırlıklarda yaptık ve yola koyulduk. Evin reisi olduğum için arkadan gidiyordum çünkü liderler hep arkadan ilerler.

Bunun nedeni sürüye zarar gelmemesi ni sağlamaktır benim kide o hesaptı. Arada çocukları koşturmamaları için uyarıyor hemde etrafa bakıyordum.

Sonra aklıma bir şey geldi. Arda neden se bugün biraz mutsuz ve halsiz gibiydi. Sürekli sayıklayıp duruyordu.

Hatta bir ara gitmeyelim diye saatlerce söylenmişti, bizi durdurmaya çalışmıştı. Çok işkillenmiştim.

Ateşli olduğunu düşünüp ateşini bile ölçmüştüm ama iyiydi çok şükür bir şey yoktu.

Bir ara ne olduğunu sorduğumda gözlerini kapatıp "maglıtlar geliyor" demişti kafayı yedi diye düşünüp karıma yönlendirmiştim.

(Maglıt:Ruh bükücü)

Karım biraz inanmış gibiydi çünkü bir anney di ve anneler her zaman çocuklarına güvenir.

"Mehmet daha gelmedik mi? Bak çocuklar da ben de yorulduk."

"Tamam, az kaldı. Ne kadar mızmız çıktınız? Anlaşılan bunu sık sık yapmamız gerekicek."

Karım hayretler içinde bakıp "Ne"diye haykırdı. Onun bu hâline güldüm ve uzanıp kolumun altına aldım. Oda gülümseyerek yanağımdan öpüp kollarını belime sardı.

O sırada Ceren yanıma gelip ceketimin ucundan çekiştirmeye başladı. Karımı bırakıp kızımın boyu hizasına gelebilecek şekilde yere eğildim.

"Hayırdır küçük hanım sorun ne?"

"Bir saattir yürüyoruz minik bedenim bu yolu artık kaldıramıyor."

Biraz geri çekilip baştan ayağa kızımı süzdüm. Tamam bedeni minik değildi ama fazlada büyük sayılmazdı ona doğru eğilip;

"Fazlada minik değilsin ama. Neyse bu seferlik kucağıma alıcam ama bidaha yok tamam mı?"

Deyip kucağıma aldım ve iki yanağın
danda öptüm. İlerlemeye devam ettik.
İleride güzel bir manzara gördüm ve hemen ilerisinde de papatyalarla dolu bir alan vardı.

"Tamam burası güzel, yerleşin bakalım."

Tüm aile komutuma uyup etrafı düzenledi tabi bende yardım ettim.
Yarım saat sonra çocukları karıma emanet edip yanlarından ayrıldım.

Papatyalık alandan bir düzine belki de fazla papatya topladım. Uzunluğuna ve biçimine de dikkat etmiştim bunu yaparken.

Yarım saatlik çabalarım sonucunda nihayet papatya tacını yapabilmiştim. Güzel olmuştu ve tam da Melek'e layıktı.

Papatya tacını sağ elimle arkama gizleyip Meleğin arkasına geldim ve omzundan dürttüm. Yerinde sıçradı ve parmağını dişine getirdi.

Bense gülerek bakıyordum. Gözlerini kapatmasını istedim ve sağ elimle gizlediğim papatyayı saçlarına yerleştirdim.

Gözlerini açtı ve kafasındaki şeyi eline aldı. Yaptığım jeste bayılmıştı. Geri kafasına taktı.

"Ayyy Mehmet teşekkür ederim bu çok harika bir şey! Nereden buldun bunu?"

"Ne bulması kızım? Kendim yaptım."

Gülümsemesi daha da büyüdü.

"Ahh gerçekten mi?"

"Tabiki de, beğenmene sevindim."

Deyip dudağından hafif öptüm ve ondan ayrıldım.

"Deli misin? Çocuklar var burada ayıp olucak."

"Eee onlarda bakmayıversin canım. Karımı öperken onlardan izin mi alıcağım?"

Melek tam cevap verecekken Arda uzandığı yerde aniden hopladı ve gözlerini açıp:

"Onlar burada!"

Hepimizde aynı anda kimler dedik.

"Maglıtlar..."

O sırada büyük bir toz bulutu belirdi ve içinden beş tane oklu süvari çıktı.

O sırada karımla şaşkınlıkla birbirimize baktık. Ardanın sabahtan beri neyi kastettiğini şimdi daha iyi anlamıştık...

LANET #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin