MASKELİ BALO

25 5 0
                                    

Frank ben ve Edmund maskeli balonun yapılacağı yere gelmiştik. Fransa da maskeli balolarda herzaman mekanın içine girmeden önce fotoğraf çekilirdi, yani en azından Marsilya da böyleydi, onu okul dergisinin kapağına bastırırlardı. Fotoğraf çekimi bittikten sonra içeri girdik. Bir ara Frank gitti yani arkadaşlarıya takılıyordu. Yanıma biri geldi kömür gözlerinden onun Frank olduğunu anlamıştım, elini tutum beni belimden tutarak kendine çekti. Gülümsedim;
- Ya bekle herkes bak müdüre bize bakıyor ya Frank yeter, diyordum. Yani hem istiyordum hem de... ben bunları ona söylerken o dudaklarını bana yaklaştırıyordu, daha da yakınlaşınca onu teninin Frank'in teninden daha esmer tenli biri olduğunu anlamıştum. Bu Joe idi, kısık ir sesle;
- Joe bu sen misin? Dedim. Oda başını salladı;
- Senden ümidi kesmiycem seni seviyorum çok güzelsin Venessa ELSON,dedi. Bana bu cümlenin benzerini kütüphanede de kurmuştu. Evet istemsiz bir öpücük daha ama onu geri itemedim evet hala kalbimde bir parça da olsa duruyordu sevgisi. Ama kendimi toparladım ve kendimi geri çektim;
- Bak Joe, senden nefret ediyorum bir daha denemesen iyi olur çünkü bir dahaki yapışında sana böyle davranmam emin ol daha kötüsünü yaparım,dedim. Aslında kendime bu kadar güvenmiyordum, hiç bir şey yapamazdım. Mekanın lavabosuna gittim, kuraldan dolayı maskemi çıkarmadım, sadece maskemin altından parmağımı geçirerek gözyaşarım sildim. Bir kızın arkadaşıyla Joe hakkında konuştuklarını duydum;
- Ya bizim sınıftaki Joe varya hani şu esmer olan yakışıklı prens kimseye yüz vermiyormuş, herhalde bir alt sınıftan birine aşıkmış ama dur sen ben onu vazgeçirmesini biliyorum zaten bu partiye de sırf onun için geldim yazık ikizi Carlotta ölünce üzülmüş olmalı benim yakışıklım,dedi. Bu neydi şimdi Carlotta bunun ikizi miydi? Aşık olduğu kız ben miydim gerçekten? Tuvaletten çıktım. Karşımda yeşil gözleri gördüm;
- Çekil şurdan Antony
- Güzellik bir dansa ne dersin
- Cevabımı biliyorsun,dedim. Benden sonra benim duyduğumu bilmediği için arkamdaki kıza dans teklif etti, yazık kıza kız da kabul etti. İşte saf Fransız kızı. Koşarak mekanın ortasına doğru gittim. Ellerim iki yanda sallanıyordu koşarken kolumdan biri tutarak beni dans pistine çekti, ve bir alkış koptu, kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Frank ben dedi. Üzgünüm Frank, belki başka zaman diyerek çıktım pistten. Joe'yi bulmalıydım mekanın dışına çıkarak biraz uzaklaştım maskemi çıkarmıştım. İleride Joe'yi gördüm oda maskesini çıkarmıştı koşarak emin adımlarla yürüyordum oda bana şaşırmış bakıyordu. Yanına geldiğimde onu kıyafetinib iki yakasından tuttum ve kendime çektim ona tuvalette duyduklarımın doğru olup olmadığını sordum bana cevabını biliyorsun diye yanıt verdi. Bakışlarımı dudaklarına çevirdim evet bu sefer ben onu öpmüştüm. Bugünlük bu kadar heyecan yeterdi bana. Eve gittim saat geç olmuştu babam hala beni bekliyordu, yorgun olduğumu söyleyerek yukarı çıkarken babamı üzgün gördüm sanırım verdiğim tepki onu kırmıştı ama alırmadan odama çıktım, gözlerimi açarak aynama baktım ben şimdi kimi seçecektim? Ya Joe, tuvallette gördüğüm kız onu vazgeçirebilecek miydi? Frank de yakışıklıydı kendine kolaylıkla birini bulabilirdi zaten bütün kızlarda bunu bekliyordu o kimi seçeceki?

YAŞAMIN SIRRI #wattsy2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin