Suçlu olanlar ve masum olan #wattys2016

Bölüm 1: Kaçırılma

Medya: Mete ve beste... Girişi okuyun lütfen yoksa bölümlerden hiç bir şey anlamayabilrsiniz :))

Az sonra isminin emir olduğunu öğrendiğim genç ayağa kalktı. Bağırarak, "Artık konuyu kapat kız benim!"
***

Emir yavaş adımlarla sinirle bana doğru yaklaşmaya başladı. Gittikçe heyecan ve korku duygusu bedenimi ele geçiriyordu.
Yerimde tepinmeye başladım ama hiç bir fayda etmiyordu. Bağırsam bile sesler boğuk boğuk çıkıyordu. Emir, "gel bakalım buraya güzelim eylence vakti geldi."

Beni kucağına aldı ve odadan çıkarttı. Siyah bir arabanın arka kapısını açıp beni içine fırlattı. Kapıları kilitledi ve hızlı adımlarla o herifin yanına gitti.
Yaşlı adam bir çanta dolusu Para verdi el sıkıştılar. Satıldım mı yoksa? Satılmak nedir ya kulağa komik geliyor. Bunlerın hepsi çok saçma!

Bense sadece camdan ağlayarak ona bakıyorum.

2 gün önce...

Sabah nalet saattin zırıldaması ile gözümü açtım. Annem ve babam olmadığı için (trafik kazası sonucu hayatta değiller.) evde abimle yaşıyoruz. Odamda çıkıp hızlı hızlı merdivenleri indim. Mutfağa doğru gittim.

Abim mutfakta kahvaltı yaparken "hadi okula geç kalacaksın salak kız acele et." Diye bağırdı. Gülerek yanağına bir öpücük kondurdum. Kendileri bay gavat hazretleri hiç geç kalmaz ( her gün geç kalır. Hatta yakında devamsızlıktan okuldan atılacak.)

Bir duş aldıktan sonra üstümü giyindim saçlarımı kuruttum. Yine hızlı hızlı merdivenlerden indim abime, "ben çıkıyorum sende geç kalma."
"Tamaaaaam" diye bağırdığını duyunca hızlı hızlı beyaz sporlamı giydim. Kapıdan çıktığımda Mete'nin kaldırımda bacağını bükmüş vaziyette beni beklediğini gördüm. İçimden cidden bu çocuk sayko diye geçirdim.

"Erkencisin yine yarım saattir şurada bekliyorum be. Ağaç olmayı geç ağaç bir taraflarıma girdi." Gülerek önüme döndüm.

Yolun yarısında Mete cebinden çıkardığı sigarayı dudaklarına yerleştirdi. Ulan birde sinir olduğumu bile bile yüzüme üflüyor. Komikmiş gibi gülüyor pişkin pişkin. Sonunda dayanamayarak bağırdım, "Mete o sigaraları ağzında sarıp, götünde söndürürüm. Götünden duman çıka çıka gezersin."

Söylediğimden zevk almış gibi pişkin pişkin gülmeye devam etti hıyar. Okulun önüne gelince çantasından çıkarttığı deodorantı çıkartıp baya hepsini üstüne döktü. Ağzıma gözüme sıkmayı ihmal etmedi.

İki dakika sonra öksürmeye başladı aklını siktiğim. "Aa gör kız gör ölüyordum senin yüzünden beddua mı ettin hamile bir adama sen hı?" Okulun ortasında bağıra bağıra söyleyince rezil olur sanıyordum. Ama galiba alışmıştı onun piçliğine.

"Mete Ulan varya o deodorantın içindeki hava basıncını senin götünden sıkıp, balon gibi havadan el sallayarak gökyüzüne bırakmak vardı!"

"Söylediklerine bak düşürücem şimdi çocuğu şuraya ayol." 
"Ben seni düşürcem şimdi-" sözüm bitmeden, "aa beste de hamileeeğ yetişin başıma gelen." Son söylediğiyle ağzına yapıştırdım tokatı. Elimi tutup öptü. "Kanka ne kızdın be" masum masum baktı.

Mete ile tam okulun içine girerken koşarak bir kız geldi yanımıza. Saçları beline kadar uzun, cılız, uzun bir kız.
Mete'ye tokat attı! Ben olayları anlamaya çalışırken kız, "beni Nasıl kullanıp atarsın diye cırlıyordu." Bana tiksinir gibi baktı.