Sır

164 11 2
                                    

Gün ışığının zerresi çekildiğinde yeryüzünde
Martıların çığlıkları daha acı olacak.
Kulaklara  fısıldananlar  açığa çıktığında
Tüm gerçek çırılçıplak kalacak

Güneş bulutların ardına gizlendi ve ışığından yeryüzünü mahrum etmeye karar vermiş gibiydi.
Birbirine dolanmış bulutlar  gümüş grisi rengindeydi.Mavi deniz bugün gri görünüyordu .Yaşamın tüm renkleri öldürücü bir virüsle griye dönmüş gibi , güneş ışığını esirgiyor ve kuşlar sevinçle ötmüyordu. İnce parmakları direksiyonda,  bakışları asfalt yoldaydı. Güneş sarısı saçları  dalgalar halinde beline dökülüyordu , kahverenkli iri gözleri donuk bakıyordu. Yol bomboştu.Pazar günleri genelde sakin olurdu fakat nedense bugün ona şehir terk edilmiş gibi geldi   
Hız sınırını biraz aşmıştı. Şehrin en kalabalık caddeleri bile bomboş görünüyordu. Hissettiği huzursuzluk midesine yansıdı. Midesi bulanıyordu ve soğuk bir şekilde terliyordu. Dün bambaşka bir şehir vardı bugün salgın şehriydi .Siyah deri ceketinin fermuarını tek hamleyle açarken boğuluyormuş gibi hissetti.Tuşa bastı ve camlarını indirdi .Derin bir nefesi içine çekerken direksiyonunu sağa kırdı. Deniz gri rengiyle göründü. Dalgalar simli gri toz gibiydi ve oldukça küçüktü  .Yolunu kaybetmiş bir tane martı gri denizin ve gri bulutların ardında çığlık atarak uçuyordu. Arabadan indi ve onu gördü .Baştan aşağıya simsiyah giyinmişti. Arkası dönüktü fakat yine de onu tanımıştı. Denizi seyrediyordu. Geniş omuzlarını saran deri ceketinde ve simsiyah giysilerinde dikkat çeken açık renk dalgalı parlak saçları gri atmosfere rağmen ışıl ışıldı. Hafife sağa döndü ve arabasının yanında kıpırtısızca kendini seyreden Derinle göz göze geldi. Elinde arabasının anahtarı vardı. Dün iyi uyumamış gibi gözlerinin ardında koyu  halkalar vardı. Ruj sürmemişti ,dalgalı saçları dağınıktı. Derin yaslandığı arabasından doğruldu ,hissettiği  berbat his Ateşle birlikte dağılmıştı.  Yutkundu ve ona böyle güçlü hisler duymaktan nefret etti .Dizginleyemediği ,kontrol altına alamadığı herşeyden  nefret ederdi.Ateş Derin'in solgun haliyle bile göz kamaştırıcı olduğunu düşündü. Bir süre bir kaç metre öteden birbirlerini seyrettiler , yalnızca martının çığlığını duydular. Derin Ateş'e doğru adımladı ve nihayet birbirlerine yaklaştıklarında Ateş sordu:
"Dün akşam söylediklerimi düşündün mü?"Başıyla onayladı. Bir süre daha sustular .Derin deri ceketinin bileğini sıyırdı ve sol kolunu tekrardan gösterdi.
İz , büyümüştü. Boyut atlamış gibi .Ayırca artık siyah değil okyanus mavisiydi .
"Seni dinlemek zorundayım. Yüzleşmeliyim ."
"Peki istersen otur ."Dedi Ateş bankı işaret ederken .
"Söylediklerim büyük ihtimalle deli saçması gelecek .Yine de tekrar edeyim İlk olarak ,Amerika'dan ve Britanya'dan yüzlerce kişi yaşam alanı keşfedilen gezegene koloni için gittiler .Nasa bunu geçen ay duyurdu .Bildiğin gibi gidenlerin çoğu bilim kurulundan insanlar. Fakat zaten bu gezegeni seneler önce keşfetmişlerdi ve oraya seneler önce gittiler .Dünyaya açıklama borçluydular ve yeniymiş gibi gösterdiler tüm bu olanları. Orada sadece resmi duyurularda söylenildiği üzere 500 kişi yok , on binlercesi artık orda ve dünyanın heryerinden özel insanlar akın ediyor oraya ulaşmaya çalışıyor .Elbette gitmek için oldukça özel testlere mülakatlara ve  maddi özelliklerine bakılıp uygunluğu test edilen insanlar var.Artık yalnızca bilim insanları değil,  politikacılardan bazıları,  iş insanları ve kategorilerini ayıramayacağımız kadar insan orada .Dünyamızın kaynakları sınırlı,  ve bildiğin gibi tükenişte.Tüm dünyanın oraya taşınmasından korkuyorlar ve bizi yok etmek yeni görevleri .Anlıyor musun Derin ?"Ateş'in vurgusuyla Derin'in kaşları çatıldı. Derin başıyla onayladı.
"Dünyada ki piyonlarıyla irtibat halindeler .Bazıları onlar için çalışıyor. Virüs için beş sene boyunca çalıştılar. 2015 Haziran ayından beri çalışıyorlardı. Labaratuar ortamında öldürücülük ve bulaşma seviyesi en üst düzeye çıkana kadar çeşitli şeylerle virüsü beslediler , enjekte ettiler .Dün de dünyanın her yerine bunu ustaca yerleştirdiler .Yedi kıtada aynı anda görülmesi sence bir rastlantı mı ?"Ateş anlattıkça Derin'in başı dönüyordu. Midesi zonkluyor ve nefesi daralıyordu. Kusmak için denize koştuğunda Ateş de peşinden gitti .Derin acıyla kusarken öğürüyordu .Ateş Derinin saçlarını toplamış,  kusmuğun Derin'in saçına bulaşmaması için çabalıyordu .
Dünyada pisliklerini kusacaktı.
Doğanın dengesi alt üst olacaktı.
Herşey , başlıyordu.

İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin