Arda'dan uzaklaştığımda bir süre sessizce yüzümü inceledi. Gülümsemesi arttı ve ben daha ne olduğunu anlayamadan elini sırtıma koyaram kendisine bastırdı. Parfümünün kokusunu içime çektim. Bir ara markasını öğrenip kendime de almalıydım.
"Evliyim ve insanların gözüne soka soka elini tutamam, Ece. Ne yapacağımı bilmiyorum. "
"Ondan ayrıl. " dedim duraklamadan. Kadın üzülmesin diye kendi mutluluğumu feda edemezdim.
"Onun sorunları var Ece. Kimsesi yok. Evini terk ettiği için ailesi ona sırtını dönmüş. Kerem'le bu yüzden ilgilenmiyor. Zaten yeterince derdi olduğu için başkalarınınkileri kaldıramayacak durumda. Beni anlıyor, ben de onu anlıyorum. Bu yüzden değerliyiz birbirimiz için. "
Onu itleyerek kendimden uzaklaştırdım. Bana o kadını savunamazdı. Haksızlıktı.
"Ne yapmamı bekliyorsun ? ' Ah sorun değil. Arda sende kalsın ben mutsuzluğuma bir çare bulmaya çalışırım zaten. Ben kimim ki gelip sizin hayatınıza sıçabilirim.' mi demeliyim ona !"
Bana uzanmaya çalışınca elimin tersiyle koluna vurdum. Ardından kollarımı göğsümde kavuşturdum.
"Yanlış anlamışsın. Senden tek istediğim bana zaman vermen. Seni yanımda istiyorum Ece ve mutlaka bir yolunu bulacağım. "
"Bir çaresini bul ve elimi tut artık, aptal. Sana yanımda ihtiyacım var. "
Sözlerimin ardından arkamı dönerek hızla oradan uzaklaştım. Bu akşam hem mutluydum hem de hüzünlü. Arda beni duygu karmaşasının içine sürüklemeyi çok iyi biliyordu.
Eve gittiğimde Yağız'ı salonda sevgilisiyle film izlerken buldum. Parmakları kızın sarı saçlarına dolanmıştı ve korku filmi izlediği halde sırıtıyordu. Kız ise Yağız'a sokulmuş, dehşet içinde ekrana bakıyordu.
"Ne izliyorsunuz ?"
"Testere. " diye yanıtlayan kıza baktım. Gözlerini ekrana kilitlemişti.
Yağız'a döndüğümde bana kaşlarını kaldırarak baktığını gördüm. Omuz silktim ve dudaklarımı oynatarak derdimi anlatmaya çalıştım.
"Korkusundan faydalan ve sıkıca sarıl. " anlamış olduğunu gülümsemesinin daha da artmasından anladım. Göz kırpıp kendi odama çekildim.
Sabah telefonumun gürültüyle çalmasına küfrederek yatağımdan kalktım ve ayaklarımı yere vurarak odanın diğer ucundaki komidinde duran telefonumu susturdum. Arayanın Kerem olduğunu görünce telefonumu sessize alarak komidinin üstüne fırlattım. Hayalet gibi süzülerek yatağıma geri döndüm.
Bir dahaki uyanışım Kerem'in beni sarsmasıyla gerçekleşti. Ayağa fırlayarak dehşet içinde odama bakındım.
"Ne oldu ? Yangın mı var ! Ölüyor muyuz ?"
"Asıl ben öldün sandım. Bu kadar çok ve derin uyulur mu ? " alayla güldü ve yatağımın kenarına oturdu.
Gözlerimi devirdikten sonra yatağıma uzanıp onu duymazlıktan gelerek uyumaya çalıştım. Ama sürekli konuşuyordu. Benim hangi özelliklerimi sevdiğini, Arda'yla nerden tanıştığımız hakkındaki fikirlerini, Ece'nin ne kadar tatlı bir çocuk olduğunu... Tüm dediklerini duymazlıktan gelmek kolay değildi ama ablasından bahsetmeye başlayınca gözlerimi araladım. İlgimi çektiğini fark etmesi onun da heyecanlanmasına neden oldu. Belini dikleştirdi ve hevesle anlatmaya başladı.
"Ablamla aramızda on iki yaş var. Senden de büyük yani. Ancak benim yaşımdayken bir serseriye takılı kaldı. Onu sürekli eve getirirdı. Babamın itirazlarına rağmen evde sigara içer ve küfürlü konuşurlardı. Babam sonunda dayanamayarak o çocuktan ayrılmasını yoksa ablamı evden atacağını söyledi. Birkaç gün serseri eve gelmedi. Ablam da odasından çıkmaz oldu. Ve nihayet her şey yoluna girdi derken ablam evden kaçtı. Babamın yüreğine indi tabi bu durum. Yine de kızına sinirliydi. Artık bir kızının olmadığını sayıklayıp duruyordu ve ben de sürekli olarak birbirleri hakkında onlara haber veriyordum. Bir nevi casusluk yapıyordum, çift taraflı. " alayla güldü ve gözlerini yumup bir süre sonra tekrar açtı. Mavi gözlerini gözlerime diktiğinde kendimi masalın sonunu öğrenmek için yanıp tutuşan bir kız çocuğu gibi hissettim. Kerem de bu durumda dede oluyordu. Herneyse. "Bundan karım büyük oldu. Verdikleri paralarla şuan oturduğum evi aldım işte. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçekle Yüzleşmek
RomanceArda'nın sırları, Ediz'in geçmişi, Ece'nin duyguları, Ezgi'nin ailesi... Aşk, dostluk ve aileyle ilgili duymak istemediğimiz gerçekler canımızı ne kadar yakabilir ? İhanetler ve yalanlarla nereye kadar baş edilebilir ? Her şeyin ortasında bir genç...