KİTABIN ADI : TÖRE !
KİTABIN YAZARI : meliscan123
OKUNMA SAYISI : 1,1 M VOTE SAYISI : 27,1 K
KİTABIN TÜRÜ : GENEL KURGU
ELEŞTİRMEN YORUMU
size sımsıcak bir kitap yazdım, bu kitap sizin içinizi ısıtacak ama önce kombiyi 70 dereceye kökleyin diyen yazara buradan sevgilerimi sunuyorum.
aşka kapılarını kapatan ancak evin pencerelerini açık bırakan kurgu kahramanlarına da selam olsun.
iç dünyama yolculuk yapıcam ama önceden bilet almayı unutmuşum .seneye yaparım artık diyen gence de sevgilerimi gönderiyorum
bugün size anjelina jolie brad pitt çiftinin son anda evlatlık almaktan vazgeçmesinden sonra depresyona giren ve kendini töre kitapları yazmaya adayan isveç kökenli norveç asıllı bir kardeşimizin mikemmele yakın kurgusunun eleştirisini yapacağım.
efendim yine şişli osmanbey tarafında oturan evinin balkonunda bir yandan bol biberli bol peynirli pizzasını lüpletirken ayak parmaklarıyla da töre kitabı yazan bir kardeşimizin daha çok tumbler ağzıyla yazdığı mardinlilerin danimarka şivesiyle türkçe konuştuğu bir töre kurgusunu ele aldım.
zaten hangi ağızla yazarsan yaz bütün töre kurguları çok okunuyor.nedenini çözebilmiş değilim.bence bilim adamları bu konuya el atmalı.
Türkün berdelle imtihanı tüm hızıyla devam ediyor.
nedir bu berdele merakımız nedir bu töre kurgularına olan hevesimiz bir an önce araştırılıp bulunmalı. yoksa DNA larımızda bilmediğimiz bir töre geni falan mı var.ondan dolayımı bir yakınlık hissedip okuyoruz.
yoksa orta asyanın bozkırlarından anadolunun tropikal toraklarına göç eden atalarımız berdel yapa yapa geldiler de sonradan bu kadim gelenek yerini flörte mi bıraktı.bence araştırılmalı.
efendim uzun zamandır töre kitabı okuyup eleştirmedim.malum iki kez beyin felci geçirmeme sebep oldukları ve bende nöron namına bişi bırakmadıkları için tövbe edip bırakmıştım.
hakkı buluttan ben tövbemi geri aldım tanrım sen bağışla beni / yine töre kitaplarına daldım / heba ettim ben beynimi parçasını söyleyerek yeniden bu tarzda eserler okumaya başladım.
malumunuz her 100 kişiye törenin başkenti neresi diye sorsak alacağımız toplu cevap belli Mardin.henüz mardinde geçmeyen töre kitabı icat edilmedi.töreyi urfada diyarbakırda başlatanlar da elinde sonunda ucunu mutlaka Mardine bağlıyorlar.
kurgumuza gelince bu kitabın konusu da mardinde geçiyor ve başroldeki karakterin ismi yine bizi şaşırtmıyor.masal.
efendim bu töre yazarları genelde tek hücreliler gibi aynı özelliklere sahiptir.anlatım tarzları,konuyu ele alış tarzları, konuları hatta ve hatta karakterlerin isimleri bile aynıdır.
sarı saçları ,mavi gözleri ve uzun boyuyla daha çok finlandiya göçmeni bir ailenin kızını andıran masal kızımız rüyasında justin bieberle sahilde uzun eşek oynarken anası tarafından dürtülerek uyandırılır.
efendim kurgunun yazım tarzına bakılırsa bu yazan kızımızın türkçe dersine belli ki beden eğitimi hocası kazım hoca giriyormuş.
efendim her töre kitabında olduğu gibi bu töre kitabında da berdel olayı var ve genelde ritüel şöyle işler : aşiretten dangozun biri başka aşiretten kız kaçırır , piyango gider en uzaktaki akrabanın kızına vurur.isterse kız birleşik arap emirliğinde yaşasın isterse kanadaya göçmen gitsin kural değişmez.o kız mardine berdel gelecek.
nice uzay mühendisi, nükleer bilimci, su doku şampiyonu , biyolojik fosforasyon uzmanı kızımız onca kariyerine rağmen mardine berdel gitti ve de hüso ağalara, rüstem ağalara karı oldu.
kurgumuza devam edelim.
efendim kızımızın anası panikle kızını uyandırır.kızımız masalın sabah sabah götünde pireler uçuşurken gözünü açıp anasına sorar.
"anne ne oluyor burda?"
" kızım hadi üstünü giy de çıkalım yolda ben sana anlatırım.çalışma masana kıyafetlerini koydum.onları giy de gel."
kızımız anasının sözünü tutup aşağıya iner ve anası kızımızı karşısına alıp acı gerçekleri anlatır.
"masal mardini bilirsin."
" evet anne nenemler ve dedemler yaşıyo ne oldu."
"senin kuzen mert var ya"
"he mert abim ne olmuş ki?"
" o kız kaçırmış"
" ne demek kız kaçırmış.anne bunun sonucu berdel olur." (mardin anayasasını ve töre kanunlarını çok iyi bilen kızımız daha anası berdel olur demeden kendisi söylüyor.mardin anayasasında yazıyor zaten : her kim ki başkasının kızını kaçıra aşiretten bir kızı berdel verir.ola ki aşirette berdellik kız yok ise arjantinden perudan berdellik kız ithal eder."
periyodik cetvelde plutonyumun yerini sorsan gösteremeyecek olan kızımız masal her kız kaçırmanın sonunun berdel olacağını iyi bilmektedir.
cidden bazen düşünüyorum bu töre kitaplarını yazan arkadaşlar ne yiyip ne içiyor.bunlar çakmak gazı koklayıp 500 promil alkolle mi kitap yazıyorlar anlayabilmiş değilim.
hadi bunlar birbirinin tıpkısının aynısının kopyası töre berdel kitapları yazıyor da siz neden okuyorsunuz?
bu ispatlanmış matematik kurallarını 500 ayrı yayınevinin 500 ayrı yazar adıyla yayınlanmasından farksız.daha önce konusunu bildiğiniz hatta girişi gelişmesi sonucu belli kurguları okumaktan sıkılmadınız mı?
diyaloglara devam edelim.yalnız yazan arkadaş büyük olasılıkla venezuella kökenli olduğu için karakterlere mardin şivesi olsun diye amsterdam şivesiyle konuşturmuş kendisini buradan tebrik ediyorum.Allah bu kitabı seriye bağlamasın.valla kalpten giderim
" işte berdel olucak biz de mardine gidecez annem çağırıyor."
" Eyi de anne kimin kızını kaçırmış."
" Recep ağanın kızı."
"o adam kimdi?"
" valla türkiyenin ağası bittik biz valla."
"anne mert bunları yaparken düşünmüyor muydu koskoca ağadan nasıl kaçıcaktı abim."
"neyse kızım kızları zaten dizmişler en büyük oğlu bir kız seçecek."
" He yani öldürme işi yok yani."
"yok da gidelim babanı beklettik hadi."
"tamam."
efendim masal ve ailesi cümbür cemaat arabaya binerler masalın aklı erkek arkadaşı can adlı gençtedir.aklı erkek arkadaşında kalmasın , onun yokluğunda başka kızlar kapmasın diye erkek arkadaşını mahallenin bakkalına emanet eder.
aile mardine vardığında herkesin evin bahçesinde olduğunu görür.yazanın anlatımıyla duba duba adamlar toplanmıştır ve aralarındaki tek beyaz tenli kişi kızımız masal olduğu için herkes ona yiyecekmiş gibi bakar.evin içine girdiklerinde bir kavgaya şahit olurlar ( kitap boyunca kızımız ne zaman eve girse hep bir kavgaya şahit oluyor.ben üşenmedim saydım 84 kavga sahnesine şahit oluyor ama ortada ölen yaralanan hatta burnu kanayan bile yok).
