Savaş'ın içeri girdiğini görünce telaş yapıp hemen üzerime bir şeyler geçirdim. Çünkü bakışları beni rahatsız ediyordu bir de üzerimde bir şey olmadığını görünce o bakışlar kalbime doğru saplanıyor ve nefesimin kesilmesine neden oluyordu. Ondan aldığım kötü elektriğin geçmesini bekledikten sonra Savaş'a döndüm.
"Kusura bakma gir dedin sandım." Dedi, kasti olarak içeri girdiğini düşünmek istemiyordum ama nedense söylediği şey inandırıcı gelmiyordu.
"Sorun değil." Dedim inanmış gibi yaparak.
Yavaş adımlarla yanıma doğru geldikten sonra aramızda mesafe kapandı. Yine gözlerimin içine bakıyor ve konuşmuyordu.
"Bir şey mi oldu?" Dedim ve hemen arkamı dönüp yatağın üzerinde duran kirli tişörtümü banyodaki çamaşır sepetine götürmek için yöneldim.
"Hayır..." Savaş'ın içeriden gelen sesini duyduğumda keşke bir an önce gitse diye düşünmeye başlamıştım bile.
"Sizinkilerin yanına uğramıştım da Özlem az önce geldiğini söyledi bende yanına gelip bir selam vereyim dedim." Savaş parfümlerimin olduğu dolabın başına geçmiş parmaklarını parfümlerimin üzerinde dolaştırıyordu.
"İyi yapmışsın." Dedim.
Eline aldığı parfümün kapağını açtıktan sonra yavaşça sıktı ve burnunu sıktığı yere doğru yaklaştırarak gözlerini kapattı.
"Kokladığım en güzel koku." Dedi.
Hiçbir şey söylemedim çünkü ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. Parfümlerimle uğraşıyor ve bir tanesini sıkıp bana iltifat ediyordu.
"Evet bende severim." Dedim konunun bir an önce kapanıp odaya geri dönmesini dileyerek.
Birden bana doğru döndü ve yüzüne her zamanki beni korkutan bakışlarını oturttu. Anlamadığım bir şekilde gülümseyip başını salladıktan sonra odamdan çıktı. Az önce neler olup bittiğini anlamamış bir şekilde odanın ortasında kala kalınca yatağımın üzerine oturdum. Ya Savaş kafayı yiyordu ya da ben onun delirdiğini düşünmeye başlıyordum. Kafamı sallayıp az önce olanları unutmaya çalıştığım sırada telefonumdan ard arda gelen bildirim sesiyle hemen telefonumu elime aldım.
Ceren Yıldız isimli biri beni bütün sosyal hesaplarımda takip etmeye başlamıştı. Hemen instagramı açıp Ceren Yıldız'ın kim olduğuna baktığım zaman telefonu elimden düşürmemek için sıkı sıkı tutmak zorunda kaldım. Çünkü bu başımın belası Ceren'den başkası değildi. Nereden bulmuştu bütün hesaplarımı? Hesaplarımı takip etmekle kalmayıp bir de bütün fotoğraflarımı beğenmeye başlayınca iyice çıldırdığını düşünmeye başladım. Bundan sonraki seviye her halde yorum yapmaktı ve yorum yaptığı zaman bütün arkadaşlarım onun bana karşı bir şeyler hissettiğini anlayacaktı. Ve tabi bu arkadaşlarımın içinde Kuzey'de vardı. Odanın içinde deli danalar gibi dönüp durmaya başladığımda hemen Bartu'nun telefonunu tuşladım.
"Bartu acil durum toplantısı!" Dedim Bartu telefonu açar açmaz.
"Dinliyorum komiserim." Dedi Bartu hemen.
"Kusura bakma hal hatır soramadım o faslı geçelim çünkü başımda büyük bir bela var." Dedim ve hemen Ceren mevzusunun küçük bir özetini geçtim.
Bartu beni can kulağıyla dinledikten sonra: "Yine aşırı saplantılı kız vakası desene..." Dedi.
"Evet sorma!" Diye mızmızlanmaya başlayıp sandalyeye oturdum.
"Tamam annenin dediği planı uygulayacağız, kız sevgilin olduğunu anlayınca pes edecektir. O yüzden sana bir kız bulmamız lazım, kimden böyle bir oyun oynamasını isteyebiliriz?" Dedi ve ikimizde düşünmeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaf Bir Evcilik Oyunu
Romance"Bazen bir erkek sana bütün kadınları unutturur." "Aşkın cinsiyeti yoktur." Yıllardır ailemin baskısıyla hiçbir şey yaşayamamış bir çocuk olarak sessiz hayatıma devam ediyordum ta ki başka bir şehre kaçana kadar. Evet, hayatım boyunca yapmak is...