25.BÖLÜM (AĞLADIN MI SEN ?)

61 5 0
                                    

ATEŞİN AĞZINDAN

Bir kez daha .. Bir kez daha.. Bir kez daha..

Göğsü her şok verdiklerinde kalkıp inerken sadece bir şey geliyordu elimizden. Beklemek..

Alevin göğsü bir kez daha kalktı ve doktor bekledi. Makine ötmeyi bırakırken , doktor sakince bir nefes aldı. Yanımıza gelince boğazını temizledi ve konuştu.

"Oldukça güçlü bir arkadaşınız var. Biz son şokla ölmesini beklerken o , yaşadı. Oysaki onun canına zarar verecek derecede yüksekti. Hayati durumu atlattı. Şu an tek yapabileceğimiz şey beklemek. Geçmiş olsun "

Yüzümdeki aptal sırıtışa engel olamadım. Deniz Arasın sırtında gezerken , kızlar birbirlerine tutunuyorlardı. Meriçle sarılmayı bırakarak doktora döndüm.

"Peki onu görebilir miyiz ?"

Önce bir düşündü sonra başını iki yana sallayarak konuştu. "Üzgünüm. Yeni şok verdik ve bedeni çok halsiz. Güç toplamaya ihtiyacı var."  doktora yalvaran gözlerle baktım. "Lütfen "

"Ama Sadece bir kişi " arkamı döndüğümde herkes bana bakıyordu. Gece Arasın omzunun altından çıkarak yanıma geldi. Elini omzuma koyarak "Sen git kanka ya. Açılmadan gelirsen , seni eve almam " dedi ve tebessüm etti. Gözlerimin parladığına emindim. Diğerlerine baktığımda hepsi gülümseyerek onayladı. Odadan içeri girerek yanına yaklaştım.
Yatağın köşesine oturdum ve elini tuttum.

'Canım acıyor '

'Neden ki ?'

Parmaklarıyla oynarken konuştum.

" cevaplıyorum. Çünkü senin canın acıyor."

"Eğer ölseydin " yutkundum ve devam ettim. "Bende kendime sözümü tutacak seni takip edicektim. " anlını öpüp devam ettim.

"Merak ediyorum. Ben ölsem -" cümlem Alevin avcumu sertçe tırnaklaması ile kesildi. Ağzımdan bir inleme koparken Aleve baktım.

"Alev " ses vermedi. Ben ölsem.. Cümleme devam ettim.

"Eğer ben ölseydi -" avcumu tekrar  sertçe tırnaklaması ile durdum.
Yüzüne beklenti ile baktım. Kaşları hafif çatıktı. Zorla yutkundu ve konuştu.

"Ö-ölmeyeceksin ben k-aldıysam , sende g-gitmeyeceksin "

Bulutlu gözleri biraz aralandı.

Elini öpüp fısıldadım. "Sen gitmediğin sürece ben zaten buradayım sopasız cadı "

Tebessüm ile "uyuz " dedi. Sanırım hayatımda aldığım en güzel iltifat.

Sonra sırıtarak "Ağladın mı sen ?" diye sordu. Gözlerimi silerek "ne ağlıycam be !? Senin için mi ? Hah !?" dedim.

Tek kaşını kaldırarak konuştu.

"ne sakin oluyum lan ! gidiyor ! hemde benim yüzümden ! alevim gidiyor ! sopasız cadım ! benim cadım ! başımın belası beni terk ediyor !"

Hatırlıyor musun ?  sana 'canım acıyor ' demiştim sende 'neden ki ?' diye sormuştun. Bilmiyordum ki o zaman senin gibi bir cadının benim elimde olan en değerli şey olduğunu. Ama.."

"Artık biliyorum. Ve bunu da sen bil. Eğer ölürsen , gittiğin yerde beni de görürsün ! Çünkü seni takip edeceğim. Bu yüzden ölmemeye bak"

Sorunu cevaplıyorum. Çünkü senin canın acıyor."

Sonra ise elini kaldırıp baktı. Tebessüm ederek elini bana gösterdi. Bir damla gözyaşım eline damlamıştı.

4×4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin