1. Bölüm
Büyük bir heyecanla adının okunmasını bekliyordu. Nefesini düzenleyerek günlerdir hazırladığı konuşmaya odaklanmıştı. Arada etrafına bakınarak ailesinin gelip gelmediğini kontrol ediyordu. Babası geleceğini söylediği halde gelmemişti. Buna rağmen moralini bozmamaya özen gösteriyordu. Adının anons edilmesi ile kürsüye çıkarken tüm üzüntüsü gitmişti. Bundan sonra ise sadece kendi hayatını yaşayacaktı. En kısa sürede Kenan ile evlenmeyi düşünüyordu. Zaten aylardır genç adamı oyaladığı için üzülse de kendisine verdiği sözü asla bozmamıştı.
Başarılı bir şekilde konuşmasını yapan genç kız artık mezun olmuştu. Hemde okul birincisi olarak. Gülümsemesi yüzünde aydınlanırken içinde büyük bir burukluk vardı. Ailesinden kimse yoktu. Nişanlısı zaten iş için şehir dışında olduğu için gelememişti. Ne annesi, ne babası, ne de kız kardeşi yanındaydı. Genç kız diploması elinde son kez okuluna bakarken duygulanmadan edememişti. O sırada patlayan bir flaş ile kendisine gelmişti. Arkadaşlarına onun yanına gelerek dalgın olan genç kızı adeta hayata çevirmişti. Bu gün gerçekten de Songül için yeni bir hayatın başlangıcı olacaktı.
Songül hızlı bir şekilde eve doğru gidiyordu. Bu gün onun en mutlu günüydü ve bunu hala ailesi ile paylaşmak istiyordu. Başarılı bir şekilde okulunu bitirmeyi başarmıştı. Derin bir nefes alarak arabasını kırmızı ışıkta durdururken gözüne takılan ilan dikkatini çekmişti. Arabasını kenara çekerek heyecanla ilandaki numarayı çevirmişti. Karşıdan gelen tok sesin sahibi ile heyecanlı bir şekilde konuşurken ilk günden bir ofis bulabildiğine inanamıyordu. Dışarıdan bakıldığında oldukça sevimli duran binanın içini merak etmeye başlamıştı. Yaklaşık yarım saat bekledikten sonra telefondaki tok sesine rağmen oldukça yaşlı bir adam gelmişti karşısına. Yaşlı adam Songül'ü şöyle bir süzdükten sonra binanın kapısını açmıştı. Heyecanlanan genç kız içeriye girdiğinde nefesini tutmuştu.Bir mimar olarak iki katlı binanın planını hemen hazırlamıştı aklından. Hayalleri o kadar güzeldi ki biran önce Kenan'a anlatmak istiyordu. Yaşlı adamla biraz pazarlık yaptıktan sonra ofis olarak kullanacağı binayı tutmayı başarmıştı. Adam Songül'ün heyecanından oldukça etkilenmişti. Yedek anahtarı alan genç kız tekrar arabasına binerek bir kaç gün sonra kontrat için buluşma sözü alarak oradan ayrılmıştı.
Eve geldiğinde her zaman ki gibi onu evdeki çalışanlar güler yüzle karşılamıştı. O sırada kardeşi Defne merdivenlerden aşağıya iniyordu. Ablasını görünce kısa bir bakış atarak sanki kırk yıllık yabancısı gelmiş gibi bir şey söylemeden salona geçmişti. Songül onun bu davranışına alışık olduğu için bir şey söylememişti. derin bir nefes alarak kardeşinin peşinden o da salona girmişti. Annesi ve babası karşılıklı oturarak konuşuyor kardeşi de onları dinleyerek arada sözlerine katılıyordu. Yine dışlanmışlık hissine kapılan Songül bu aileye ait değilmiş gibi hissetmişti. Hafif bir öksürük sesi
çıkararak geldiğini belli eden genç kız bakışları üzerine çekmişti. Babası ona bakarak hafif gülümsemişti. "Geldin demek, nasıl geçti mezuniyet?" genç kız onun bu sorusun nasıl cevap vereceğini bilmiyordu. Derin bir iç çekerek "İyi!" diye cevap vermişti. Üzerini değiştireceğini söyleyerek odasına çıkan genç kız kendisini yatağının üzerine bırakarak sessizce ağlamaya başlamıştı. O an kendi kendine söz vermişti, bu son ağlayışı olacaktı. Nereden bilebilirdi ki asıl hayatının darbesini sonradan yaşayacaktı.
Songül yetimhanede yaşayanları düşündü biran. En azından onların kimsesi olmadıkları halde yalnızdılar ama kendisinin bir ailesi olmasına rağmen yalnızdı. Ağlayarak uykuya daldığında biraz olsun rahatlamayı ummuştu. Uyandığında sabahın sekizine geliyordu. Hızlı bir şekilde hazırlanarak Kenan'ı karşılamak için hava alanına gitmişti. Kenan onu görünce hafif gülümsemişti.
"Nasılsın hayatım?" Songül ona cevap vermek yerine sıkıca sarılmıştı. Kenan sessiz bir şekilde onun sarılışına karşılık vermişti. Bir süre sonra geri çekilerek nişanlısının koluna girerek çıkışa yönelmişti. Kenan yine bir sorun olduğunu anlayarak soru sormaya devam etmemişti. Birlikte kahvaltı için her zaman gittikleri yere giderek sessizce kahvaltısını yapmaya başlamışlardı. Songül dayanamayarak Kenan'ın yüzüne bakarak onun merakla büyümüş bakışlarını söylediği sözlerle daha da büyümesine neden olmuştu. "Hadi evlenelim, artık beklemeye gerek yok: hadi evlenelim." dediğinde Kenan şok olmuş bir şekilde genç kıza bakmıştı. Şimdiye kadar hep evliliği erteleyen Songül'ün ne olupta bir anda evlenmeye karar verdiğine anlam verememişti. Bu Kenan için beklemediği bir haber olmuştu. Sessiz kalan genç adam Songül'ün dikkatini çekmişti.
"Ne oldu yoksa artık evlenmek istemiyor musun ?" diye sorduğunda Kenan hemen itiraz ederek ona bakmış ve "Elbette istiyorum, sadece çok şaşırdım!" dedi. Evet ani alınmış bir karardı belki ama en azından evdeki yalnızlığı gidecekti. Kenan genç kızın yanına yaklaşarak alnına bir öpücük koyarken gözleri istem dışı kapanmıştı. Verdiği karardan pişman olmasa da Songül'ün içi hiç rahat değildi. Kahvaltıdan sonra bir süre daha birlikte vakit geçiren ikili akşam vakitlerinde ayrılmak zorunda kalmışlardı. Songül oldukça tutucu bir kız olduğu için nişanlısının evine gitmiyor, genelde onunla akşamın erken vakitlerinde ayrılıyordu. Bu yüzden bir kaç kez tartışsalar da Songül'ün kesin tavrı asla taviz vermeyeceğini ortaya koyuyordu.
Hayatının en kısa sürede düzene koyarak artık para kazanmasının vakti gelmişti. Hiçbir zaman kardeşi Sedef gibi başına buyruk, baba parası yememişti. Zengin bir ailenin kızı olmasına rağmen burslu okumayı başarmıştı. Sabah erkenden ofis sözleşmesi için yaşlı adamla buluşacağı için erkenden yatağına uzanmıştı. Sabaha kadar heyecandan uyuyamayan genç kız sabah olduğunda acele bir şekilde evden ayrılmıştı. Sürekli dua eden Songül sonunda kontratı imzalayarak eve dönmüştü. Artık onunda bir mimarlık ofisi vardı.
Genç adam Songül ile kararlaştırdıkları gibi bu gece ailelere evleneceklerini açıklayacaklardı. Kenan Songül'ün evine geldiğinde kendisini bekleyen sürprizden habersizdi. Salona girerken son duydukları ile kanının çekildiğini hissetmişti.