19. Bölüm

1.7K 128 14
                                    

3 hafta sonra~
Tamamen iyileşmiştin tek başına yürüyebiliyordun. Lay geç olmadan nikah işlemlerine başlamıştı ayrıca evinizde hazırdı. Sadece evlenmeniz gerekiyordu. Sen ne kadar sadece kendi aramızda bir nikah olsun diye ısrar etsende Lay ve annesi buna izin ve vermemişlerdi aldığın tepkiler ise;

"Saçmalama bir kere evleniyoruz ve ben bunun güzel ve özel olmasını istiyorum"

"Senin gelinlik içinde görmek istiyorum bebeğim"

"Saçmalama gelinim. Düğün yapıcaz ki elalem nasıl güzel gelin aldığımı görsün" vb gibi tepkiler en sonunda seni ikna etmişlerdi şimdi ise kaynanan ile beraber gelinlik alışverişine çıkmışdınız. Hiç biri sana uygun değildir çok gösterişliydiler ama sen sadeden yanaydın. Gözüne bir gelinlige çapınca ona baktın dar kesim belinde taşlar vardı ge sırt dekortesi. Bunu beğenmiştin.

"Acaba bunu deneyebilirmiyim?"

"Tabiki kızım" giyinme kabinine gidip gelinliği giydin üzerinde çok güzel duruyordu.

"Benim güzel gelinim resmen prenses olmuşsun"

"Ben bunu beğendim daha fazla bakmamıza gerek yok bence"

"Sen bilirsin. O zaman gelinliği alıp gidelim" gelinliği çıkartıp parasını ödediniz Lay'in annesinin ısrarı üzere ıvır zıvır alışverişi başladı bu sefer ilk önce gelinlik için ayakkabı aldınız. En sonunda Lay'in annesi seni zorla bir mağazaya soktu. Zorla soktu çünkü burasi iç çamaşır mağzasıydı. Sen bir kenarda dururken Lay'in annesi iç çamaşırlarına ve geceliklere bakıyordu.

"Bak bu güzelmiş" elinde tuttuğu kırmızı dantelli ve aşırı açık geceliğe baktın sen bunu asla giymezdin ki. Ne kadar kocan için giyiyor olsanda.

●●●
Sonunda eve gelmiştiniz. Beraber birer fincan yorgunluk kahvesi içtikten sonra sen odanıza çıktın. Kendini yatağa atıp gözlerini kapattın. Ailenin yanında olmasını o kadar çok isterdin ki. Onları özlemiştin. Annenin kokusunu babanın sana kızım diye sarılışını. Babanla çok iyi anlaşırdın baba kız değilde iki yakın arkadaş gibi. Seni evlatlıktan red edişi geliyordu aklına. Ama sen yaptığından pişman değildin o senin oğlundu canından bir parça ona kıyamazdın ki. Gözünden akan yaşı sildin, ama bir kere ağlamaya başlamıştın arkasıda geliyordu. Odanın kapısı açılınca yerinden hızla kalktın. Ağladığını gören Lay hızla yanına gelip yüzünü avuçladı.

"Güzelim niye ağlıyorsun?"

"L-Lay ben ailemi özledim annemi babamı ablamı hepsini çok özledim" Lay sana sıkıca sarıldı sende ona sarıldın ve göğüsünde ağlamaya devam ettin. Sonunda sakinleşince başını kaldırdın.

"İyi misin? "

"İyiyim" beraber cam kenarındaki koltuğa oturdunuz.
"Taehyun nerede?"

"Babamla parka gittiler." Lay'in babası alışmıştı durmadan torunu ile oyunlar oynuyor onu parka götürüyordu.

Düğün günü~

Büyük gün gelip çatmıştı işte. Şu an gelin odasında hazırlanıyordun. Sojin'de sana yardımcı oluyordu. Bugün senin belkide en mutlu günündü ama ailen yanında yoktu. Onlara mektup yollamak veya armak istesende yapamamıştın. Oğlun etrafta koştururken onu uyandın.

"Taehyun koşma oğlum düşersin"

"Tamam Omma" yanına gelip yanağına öpücük kondurdu.

"Pyenşeş gibi oymuşsun Omma" oğlun çok tatlıydı onu kucağına alıp yanaklarını öptün.

"Sizde çok yakışıklısınız Bay Zhang."

Odanın kapısı açılınca içeriye Chanyeol girdi.

"Çok güzel görünüyorsun Jess. Bebeğim ağrın var mı? "
Senden yanıt beklemeden karısına dönmüştü. Evet evet karısı kısa süre önce evlenmişlerdi. Onlar konuşurken tekrar kapı açıldı içeriye Lay'in anne babası girdi. Arlalarindanda senin annen baban girdi. Ilk önce şok olmuştun hayal mi görüyordun yoksa? Ailenin burada olmasının imkanı yoktu ki onlar sana kızgındı seni red etmişlerdi.

"Sana aileni getirdim kızım" bunu diyen Lay'in babasıydı. Kucağındaki oğlunu yavaşça yere bırakıp ayağa kalktın baban hiç beklemeden sana sarıldı sende ona sarıldın.

"Affet beni kızım. Çok pişmanım affet"
Ağlamaya başlamıştın bile.

"Baba. Babam..."

Yeniden (Lay OC)    Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin