Çağrı kızın rahatsızlığını öğrendiğinden beri üzerinden iki hafta geçmişti. Şara’nın şimdiye dek sadece bir kere sorunu olmuştu onda da büyük bir sorun çıkmamıştı.
Yine de, inanmak istemiyordu.
Her gün Anı’nın zoru ile işe gitmeden önce saat 4 de kalkıyor spor yapıyordu. Yinede şikayetçi değildi, vücudu eski formuna geri dönüyordu.‘’Yazgı!’’ ön bahçeden bağıran Anı’ya bakmak için evden çıktı.
‘’Bu ne ses.’’ Üzerinde ki takım elbise ve elindeki dosyalar ile tam bir iş adamıydı.
‘’Sanane.’’ Anı hızlıca önünden geçti ve geçerken gözlerini devirdi.
‘’Ergen.’’ Ağzında geveleye geveleye arabasına bindi. Tam gideceği ırada Şara’da arabaya binmişti.
‘’Sende mi geliyorsun.’’ Bu durum hoşuna gitmişti oğlanın.
‘’O şeytana bir gün daha dayanamayacağım.’’ Kız evden uzaklaşmayı bekledi ve en sonunda düzgünce oturdu. Aynı anda Çağrı’nın telefonu çalmaya başlamıştı. Anı arıyordu.
‘’Söyle.’’ Daha hızlı sürmeye başladı.
‘’Şerefsiz herif Şara’yı geri getir.’’ Anı her zaman ki gibi agresifti.
‘’Şara ne alaka?’’ biraz daha hızlandırdı.
‘’Arabaya binerken gördüm Çağrı. Gülümserken yamulan yüzünde gözümden kaçmadı.’’ Çağrı güldü.
‘’Beni üzüyorsun ama.’’ 2 hafta içinde değişen tek şey aralarında ki mesafenin azalmasıydı.
‘’Çağrı eğitimi aksarsa hastalığı ilerler.’’ Direksiyonu sağa kıvırdı.
‘’Bir şey olmaz.’’ Tabiki de olurdu ama bu kızdan daha önemli değildi.
‘’Mal mısın se-‘’ şara telefonu eline alarak aramayı sonlandırdı.
‘’Benimle uğraşıp duruyor.’’ Çağrı bir benzin istasyonunda durdu.
‘’Benimle de uğraşıyor.’’ Arabadan indi ve tekrar geri dönerek eğildi.
‘’Anı sapık galiba Şara.’’ Kız gülecek gibi olsa da gelip geçici bir histi.
Ruhunun derinliklerinde bir şeyler çatırdadı. Kat kat çamur altında olan ruhundan ışık sızdı Şara’nın.
Çağrı işini bitirdiğinde tekrar arabasına bindi, şirkete kısa zamanda ulaştı.
‘’Sen odaya geç benim toplantım var.’’ Şara kafasını sallayarak odaya gitti. Kendi için konulan masa hala yerli yerindeydi.
Yerine oturdu çekmeceden yeniden bir kağıt çıkardı ve karalamaya başladı. Bir anlamı yoktu, sadece karalıyordu.
Uzunca bir süre kağıt tamamiyle lacivert olana kadar karaladı. Sonra da siyah kalemle karaladı.
Kapı açıldığında Çağrı geldiğini sanarak kafasını kaldırsa da gelen renkli gözlü çalışanıydı. Şirkette başka biri mi yoktu da sürekli o geliyordu.
‘’Hoş geldin Şara uzun zamandır yoktun.’’ Kız ona bakmadan resmini çiziyordu. Dosyaları düzenleyip masaya koyduktan sonra kıza doğru baktı.‘’Ne çiziyorsun.’’
‘’Sanane.’’ Anı içeriye siyah gömlek ve beyaz takımıyla girdi. Ona cevap verende oydu.
‘’Sen kimsin?’’ Anı yüzünü buruşturdu. Karşısındaki Tuğrul olmalıydı.
‘’Bu ne laubali bir konuşma şekli. Haddini bil.’’ İfadesizce oğlan ile muhatap olurken Şara hala resmini çiziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİ
ActionBabasının pis işlerine karışmak istemeyen Çağrı çözümü için harika bir plan hazırlayarak sahip oldukları kliniğine gitmiştir .Bu planları bozan şey ise duyduğu güçlüce atılan bir kız çığlığıydı. 720 gününü geçirdiği hastanede artık delirmek üzere ol...