|"Bir gece Galata'nın altına gömmüştük her şeyi biz."|

226 67 30
                                    



Sevilmeyi, çok istiyorsunuz ama sizi sevenleri itip uzaklaştırıyorsunuz. İlla siz seveceksiniz çünkü önemli olan sizin sevmeniz. Sizinki kalp, siz sevince aşk, siz dokununca tutku... Ne de olsa önemli olan "sizin sevmeniz". Bencilsiniz. Televizyonda duyduğunuz her bir çocuk ölümünün sizler için değeri bir twetten öte değil. Bencilsiniz, kuş uçuşu iki saat uzaklıktaki bir ülkede can çekişen insanların değeri sizin için bir dost meclisinden muhabbet konusu olmaktan öte değil. Bencilsiniz ve bir o kadar körsünüz. Sağırsınız. Kör ve sağır olduktan sonra dilin bir önemi var mı? Görmeden, duymadan neyi anlatacaksınız?Siz bunları okurken, bir kısa mesajla gecesini cehennem ettiğiniz insanlardan biri şuan radyoda en sevdiğiniz şarkı çalıyor diye radyoyu kapadı. Bir cümleyle silip attığınız kadınlardan biri, ilk rakısını içti. Bir şansı çok gördüğünüz kocaman adamlar, şimdi ufacık bir dünyada kendi ıstırabına yenik düştü.Bugün siz bunları okurken, biri sevgiye dair iyi hislerini bir kenara bıraktı. Siz sevdiğiniz insanın teninde parmaklarınızı yüzdürüp hayaller kurarken, kırdığınız bütün kalplerin ahı şimdi üzerinize çöktü, felakete hazır mısınız?Yarın sabah uyansanız ve hayatınızda değer verdiğiniz dört insan artık bu hayata gözlerini yummuş olsa, teselliyi başkalarında arayacak yüzünüz var mı? Yarın sabah uyandığınız da basit bir notla uğruna dünyaları yaktığınız biricik sevgiliniz, sizi, sizden daha fazla değer verdiği biri için terk etmiş olsa, aynaya bakacak yüzünüz var mı sahiden? Ayrılığa isyan edecek yüzü kendinizde bulabiliyor musunuz? Tek tek, tuzla buz ettiğiniz insanlara sarılacak hakkı kendinizde buluyor musunuz? Bencilsiniz, bulursunuz çünkü önemli olan sizin iyiliğiniz.Işıklar kapanıp, mutlu günlerin finaline geldiğinde ve sevdiğiniz o kocaman adamlar gözünüzde karaktersizin teki olduğunda rakıyı da yarıya kadar değil yaraya kadar içmeye başlayacaksınız.Kabul edelim, sizi bir rakı sofrasında bile anmayacak adamlar için gözyaşı döktünüz. Onlar için siz özgürlüğünüzden, hayatınızdan ve dostlarınızdan vazgeçtiniz. Yetmedi, kendi iç kanamanız vardı siz onu bir kenara bıraktınız sizi bir ölüm sarhoşluğunda sayıklamayan adamlara hayatınızı teslim ettiniz. Ne de olsa siz sevince aşk, siz hissedince mucizeydi.Unutuldunuz, kırıldınız, paramparça ettiler sizi. Paramparça etmeseler böylesine sığınır mıydınız birilerine? Kolunuz kırık, kalbiniz yorgun, adımlarınız tükenmişti. Sığındığınız limanlar size en hassas yanlarını açtı. Sonra mı? İnsanoğlu akıllanır mı, ezdiniz geçtiniz. Ne de olsa önemli olan "sizin sevmeniz."

---

--



"Bir gün,aklının hakimiyetini tekrar elime alacağım. Tüm sokakların da benim festivallerim kutlanacak. Ve yeraltın benim uçurtmama ev sahipliği yapacak."

Gözlerimi ifadesizce ona döndürdüm. Belki milyonuncu kez lanet ederek. Sabahtan beri sesini duyuyordum. Sönmüş volkanların külleriydim. Ve o tekrar tekrar kıvılcım istiyordu. Bir kez yanmıştım. Bir daha yanacak kadar da aklımı yitirmemiştim.

İçimizde şeytan vardı. Can kırıkları vardı. Nefret vardı. Yalanlar vardı. Bir yanımız çoktan bizi terk etmiş kaçıyordu. Melankoli ve hüsran vardı. Gürültülü sessizliğe bürünmüştük. Ben duvarların arkasında hesaplaşıyordum geçmişimle. O yaralarını parçalıyordu zihninde. Artık olmayan hikayenin,eskimiş figüranlarıydık. Tekrar gelmesi yanlıştı. Bir gece Galata'nın altına gömmüştük her şeyi biz. Ansızın bitirmiştik birbirimizi. Şuan tekrar yanımdaydı ama. Tekrar aynı oksijeni paylaşıyorduk. Yine sigaramın dumanı onu sarmalıyordu.

En acı yaralarımı ona göstermiştim. Onun karşısında hiçbir maskem olmazdı. Çırılçıplaktım. Özlemlerimi bilirdi. Kendime olan nefretimi bilirdi. Yılların pişmanlıklarını bilirdi. Beni tanırdı hep. Sarmamıştı acılarımı. Beni çiziklerimle kabul etmişti. Bu onu farklı kılıyordu. Geçmiş zaman ekinden nefret ederdim. Ama şuan onun için geçmiş diyebiliyordum. Bu acıydı. Bu en acısıydı. Hikaye bitmişti. Biz de bitmiştik.

"Hayal kuruyorsun. Hep kurardın. Ve ben o hayallerinle yaşardım. Şimdi, bu soğuk otel odasında sen ve ben hiçiz. Gidişler öldürür bilirsin. Ve şuan ikimizde hatalarımızla nefes alıyoruz. "

Gözlerinin dolduğunu gördüm. Sinirli ve bir o kadar da haklıydım.

"Her şeyi biliyorum. Yeniden başlamak için gelmedim ben sana. Ben senin gibi olmak için geldim. Gözlerinde ki o ateşi istiyorum. Ölümü yaşamak istiyorum. Ölümü seninle yaşamak."



-

Düşüncelerinizi belirtin.

ÖLÜMÜ YAŞAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin