ESRARENGİZ GELİN

40. BÖLÜM

   Kim sevdiklerine bile isteye  zarar verir.Tabiatımız gereği koruyup kollama  yapımızda vardır. Rasim bey de annesinin  ölümünden sonra  tek kardeşi olan Kenanı mükemmel bir şekilde koruyup kollamış, en iyi eğitimleri almasını sağlamıştı. Şimdi ise onun için yapması gereken son bir görevi kalmıştı. Onun iyi bir yuva kurmasını ve yüzünün gülmesini istiyordu.Kenan oldum olası küçüklüğünden beri oldukça inatçı  bir kişiliğe sahipti. Kendisine yapılan bir ihaneti af etmeme ve unutmama  gibi bir yapısı vardı.Rasim bey artık düşünmek istemiyordu bildiği tek bir şey vardı, oda Kenanı bu konuda ikna etmek .Bu sürecin Asi için zor olacağını biliyordu, kırılacak ve belkide incinecekti. Bunu zaten konuşmuş, baştan her şeyi göze almışladı. Çok iyi bir plan yapmalıydı, bu plan sonucu öyle dikkatli hareket etmeliydi ki Kenanın, elini kolunu bağlamalıydı. Düşündü düşündü Kenanı ne durdurabilir  dedi.  Asiyi sevdiyse eğer bir  süre sonra kırğınlığı geçer  ve affeder.Yıllara meydan okumuştu. Bir çok  şirketleri yöneten kendisi  iken  şimdi ise bir aşk oyununa çözüm bulamıyordu.
     Kenan uzun bir süre bilinçsiz bir şekilde araba kullanmıştı.  Evden oldukça uzaklaşmış olduğunu fark edince de , arabayı bir köşeye çekip durdurdu. Gözlerini kapatıp duyduklarını  tekrar düşünmeye başladı.Hala anlam veremiyordu ,içinde ki ses Asinin öyle bir kız olmadığını söylüyordu.O sese öyle çok inanmak istiyordu ki ,ama ya kulakları ile duyduğu sözler .Aniden gözlerini açıp arabanın kontağını çalıştırıp ani bir manevrayla arabayı geri çevirdi.Kaç kırmızı ışık geçtiğinin ve hız sınırını aştığının farkında bile değildi. Oysa Kenan bu yaşına kadar trafik kurallarına uyan ve asla hız yapmayan biri olmasına rağmen şu an altındaki  arabanın ibresi 200 'ü göstemekteydi. Şu  an aklında tek bir şey vardı oda  bir an önce eve varmaktı.
   Asi Rasim bey ile konuştuktan sonra  arkadaşı Semayı  aramış ve olanları anlatmıştı. Bir karar vermeliydi artık bu evde duramazdı.  Kenan onu bir daha  evinde de, şirketinde de görmek istemediğini söylemişti. Merdivenlerden çıkıp usulca odasına doğru ilerledi.Masanın üzerindeki diz üstü bilgisayarını eline alıp yatağının üzerine oturdu.Hava yolu şirketlerine baktı Türkiye ye ilk uçağın saat kaçta olduğuna baktı. İlk uçağın  sabah beşte olduğunu gördü.Uçak biletini internet üzerinden aldı şimdi sıra valizini toplamaya gelmişti. Rasim bey kendisinden haber gelene kadar beklemesini söylemişti. Ama onunla konuşalı neredeyse iki saat olmuştu. Tekrar  geri aramadığına göre  demek ki  olumlu bir haber yoktu  .O zaman daha fazla beklemenin bir anlamı da yoktu. Kenanın gözlerindeki nefreti görmüştü hayatında hiç bu kadar nefret ile dolu bir göz ile karşı karşıya kalmamıştı.Oysa saatler öncesi neredeyse o nefret ile dolu gözlerin içerisinde boğulaçaktı. Bunu hak etmemişti Kenan onu dinlemeden yargılamış, bağırıp çağırmış sonrada kapıyı çarpıp çekip gitmişti. Şu saate kadar da dönmediğine göre onu görmek istemiyor demekti. Aklına ilk karşılaşmaları geldi  .O zamanlar da da bir yanlış anlaşılma olmuş ,Kenan kötü ithamlarda bulunmuş ve Asi emniyete götürülüp saatlerce sorgu odasında ifadesi alınmıştı  .Kendi kendine gülümsedi bu adam da güven problemi var dedi.Tabi ya tesadüf sonucu  karşılaştıkları her anda da dinlemeden etmeden  hemen  Asiyi suçlamıştı.Şimdi de böyle yapıyordu her şey ortaya çıktığında  Kenan gelip ondan özür dilediğinde bu defa da Asi    onu dinlemeyeçekti. Gardolabının üzerindeki valizini indirip yatağının üzerine bıraktı.Sonra askıda ve çekmece içlerindeki kıyafetlerini gelişi güzel valizine yerleştirdi. Şifonyerin üzerindeki makyaj malzemelerini de toplayıp banyoya geçti. Şampuanlarını  eline almış banyodan çıkarken  odasının kapısı büyük bir gürültü ile açıldı.
     Kenan arabasından inmiş eve girmişti. Merdivenleri ikişer ikişer çıktı ve Asinin kapalı olan odasının kapısını çalma gereksinimi bile duymadan hızlı bir şekilde açtı.İlk önce gözleri yatağın üzerindeki valizi gördü ve o an öfkesi daha bir artı.Demek bir açıklama yapmadan  hanımefendi gidecekti. Tabi ya neyi açıklayacaktı ki  nasıl olsa herşey ortaya çıkmıştı ama bunun hesabını verecekti. .Kimse Kenan Ağaoğlunu bu şekilde kandıramaz oyun oynayamazdı  .Karşısındaki kadın bunun hesabını şimdi verecekti.
  _Bakıyorum da  hiç vakit kaybetmemişsin
_Ne demek istiyorsun anlamadım ayrıca odama nasıl böyle saygısızca girersin
_İstediğim yere istediğim şekilde girerim.Tıpkı düşündüğüm gibi oyununuz ortaya çıktı  ve sen  kaçıyorsun
_Suçlamalarını dinlemek istemiyorum,artık sana bir açıklama yapmıyacağım
_Neyi açıklayacaksın Asi hanım yoksa daha bilmediğim başka şeylerde mi var
_Kenan lütfen odamdan çıkarmısın , valizimi hazırlıyorum, merak etme evinden de şirketinden de gidiyorum
_Demek gidiyorsun bu o kadar kolay değil küçük hanım, bana yaşattıklarının diyetini ödemeden hem de
_Ne  saçmalıyorsun sen ne diyetinden bahsediyorsun  dediği anda Kenan üzerindeki ceketini çıkarmış yere atmıştı.Bunu gören Asi
_Se...sen ne yapıyorsun dediğinde Kenan üzerindeki gömleğin düğmelerini de bir çırpıda çözmüş yere atmıştı tam pantolonunun fermuarını çıkarırken ,Asi Kenanın ne yapmak istediğini anladığı an, odanın kapısına doğru fırlayıp kaçmaya çalıştı ve o anda Kenan kolundan yakalayıp yatağa doğru sürüklemeye başladı. Asi tüm gücüyle Kenanı yumruklarken bir yandan da ağlayarak bağırıyordu.
_Ke..kenan yalvarırım bırak , korkutuyorsun beni

_Kork demiştim zaten ,şimdi oynadığın  oyunun diyetini ödeyeçeksin
_Lütfen ,Allahını seviyorsan yapma, yapma bize bunu
_Biz diye bir şey yok olmamış, ben bir şey yapmıyorum , bunu sen ve abim yaptınız
_Nolur dinle, yalvarırım son bir kez dinle
       Asi hıçkırarak ağlıyor Kenanın altında debeleniyordu. Kenan ise bir eli ile Asiyi tutmaya çalışırken  bir eli ile yatağın üzerindeki valizi yere fırlattı. Yapacağı şey için rahat bir zemin hazırlıyordu.Gözleri altında debelenen çaresiz kadını  görmüyor, kulakları ise yalvarışları duymuyordu. Şu an tek isteği altında yatan kadından diyet almaktı.Bacağındaki baksırı da çıkarmıştı.Asinin tüm gücü artık  tükenmişti. Son bir kez yalvardı
_Seni asla affetmem ,Kenan nolursun yapma  yakma bizi  yok etme pişman olaçaksın. Oturup konuşalım  dediği anda Kenan eli ile  Asinin üzerindekilerini çıkarıyordu  .Kenan o kadar güçlüydü ki  Asi hiç bir şey yapamıyordu. Gözlerinden akan yaşlar,dilinden dökülen yakarışlar hiç  bir şey Kenanı durduramıyordu .Kenan Asinin bacaklarını iki yana ayırıp ortaya doğru ilerledi.Asi son çırpınışlarını yapıyordu ellerinde de dizlerinde de derman kalmamıştı.Yillarca erkeklerden uzak durmuş onlarla yakınlaşmamıştı.Bir erkeğin ona dokunması  bırak  elini tutması bile onun için imkânsızdı. Vücudunu dudaklarını kalbini yıllarca korumuştu, niçin bir gün sevdiği  yada aşık  olduğu bir erkek karşısına çıkarsa ve ona evlenme teklif ederse diye  ,işte o zaman bütün varlığını ve kalbini sevdiğine verecekti.  Nefes alması zorlaşıyordu aklını yitirmek üzereydi. Ne dese ne söylese Kenan üzerinden kalkmıyordu. Gözü dönmüş bir şekildeydi üstünde duran ve kendisini tamamen çıplak yapmak için uğraşan adam sevdiği hoşlandığı adam olamazdı. Son bir kere daha  ağzından
_Tanrım sen yardım  et, allahım lütfen lütfen Kenan, lütfen yalvarırım yapma

    Kenan  ise Asinin bacaklarının arasına iyice  yerleşti ve erkekliğini  Asinin derinliklerine kadar itelediği o an ,odada  çok acı bir çığlık kopmuştu.
_Hayııııııır. ....
Kenan o kadar öfke doluydu ki aklına ;
Ne verdiği sözler
Ne ettiği yeminler
Ne vicdanı
Ne kalbi
Ne hisleri
Ne de altında çıplak yatan,  canından  can  kaybetmiş , yüreğinden nefesi kesilmiş bir garip kuş misali çırpınan  kadın geldi.
   BU ÖFKE KOR OLDU YAKTI YIKTI
   BU ÖFKE BİR ASİYİ DEVİRDİ. ....
   KIZ KORKUYORUM  DEDİ
   ERKEK  ZATEN KORK  DEDİ ......
   İKİ BEDEN BİR OLMUŞTU.
   İKİ NEFES İSE YOK OLMUŞTU..