Kırılganlıklar ve Acı Gerçekler

8 2 0
                                    

           

Multimedia:Rüzgar.

    Rüzgarın sesiyle irkildim. Aklıma bir an ilk tanıştığımız -hatta karşılaşmamız desem daha doğru olur- an geldi.Bu sefer rolleri değişmiştik. Ben ölmek isteyen taraftım o ise beni kurtaran(!) taraftı. Rüzgar ile aramda neredeyse 70 cm'lik bir mesafe vardı.Arkamı döndüğümde Rüzgar bana bakıyordu.Ben uçurumun kenarından yavaşça uzaklaşıp onun yanına geçerken o bana bir şey demeden arkasını dönüp gitti.Neydi bu şimdi.Şu anda zaten sinirlerim alt üst olmuş durumda,ve ben sinir krizi geçiriyordum.Bana bunu yapmasına hazmedemezdim.Hızla gidip kolunu tuttum.Tavrım karşısında afflasa da bu uzun sürmedi.

Hırslı ve nefret dolu gözlerle ben ona  bakarken o da gözlerini gözlerime sabitlemiş bakıyordu.Ben sinirle ve hızlıca kolunu bıraktım.Sonra tüm sinirimi ondan çıkartmak umuduyla ona bağırmaya başladım.
  "Ne işin var senin burda? Neden sürekli karşıma çıkıyorsun? Hayatımın içine ettin zaten daha ne istiyorsun? Canımı mı vereyim sana? Al canımı da sen de kurtul ben de! Zaten ya yaşamışım ya da yaşamamışım ne fark eder ki? Söylesene ne fark eder?!"Ona sinirle bakıyordum hala.Bağırırken kendimden geçmiştim.Sesim zaten iyice kısılmıştı.O arada ben Rüzgarı ne zaman arabamın kapısına kadar sürüklediğimi bilmiyordum.

  Ona nefretle bakarken o tam ağzını açıp konuşacaktı ki tişörtümün cebinden telefonum çaldı.O susunca ben de telefona baktım.Meriç'in babası arıyordu.Meriç ile bir gelişme vardır diye umut ederek açtım.Babasının sesi iyi geliyordu."Güzel kızım.Meriç uyandı.Şimdi normal odaya aldılar.Durumu gayet iyi.Sen neredeysen gel.Şu an seni görmek istiyor"dedi.Ben şaşkınla ve dolu dolu gözlerimle ve o anki sevinçle "Meriçççç"diye bağırdım."Allahım şükürler olsun Meriç yaşıyor" diye bağırdım tekrardan.

  O anki sevinçle ve ani ruh değişimimle karşımdaki Rüzgar'ı bile görmedim.Hızlıca onu kenara ittim.Sonra arabamı son hız sürerek Rüzgar'a bakmadan uzaklaştım.Ben bir çok kez sinir krizi geçirmiştim fakat hiç biri üzerimde bu kadar etkili olmamıştı.Rüzgarı bile es geçip hastahaneye nasıl geldiğimi bilmiyordum.
    Merdivenlerden çıkınca direkt olarak Meriç'in odasına doğru ilerledim.Çok kötü görüktüğümün farkındaydım fakat bu hiç umrumda değildi.Babam koltukta oturmuş duvara bakıp gülümsüyordu.Beni görünce gülümsemesi soldu ve hemen ardından kaşları çatıldı."Derin bu hal ne.Meriç'in karşısına böyle çıkarak onu daha da üzmekten başka bir şey yapmazsın.Eve git üzerine çeki düzen ver.Sonra tekrar gel.Acale et ama.Meriç seni bekliyor."
   Babam yine her zamanki gibiydi.Yine ben dışında herkesi düşünüyordu.Bilmiyordu ki beni ne kadar üzdüğünü,kırdığını.Ama şu an o kadar mutluydum ki hiç bir şey mutluluğumu bozamazdı. 

Babama cevap vermeyip hızla geldiğim yoldan geri döndüm.Merdivenlerden hızlı hızlı inerek arabama ulaştım.Hızla arabama binip son hız eve sürdüm.

Eve geldiğimde direkt olarak banyoma yöneldim.Hızlıca banyomu yapıp üzerime siyah bir kot şort üzerine de değişiklik olsun diye Meriç'in bana aldığı ve asla giymeyeceğim diye yeminler ettiğim ve dolabımın bir köşesinde asılı duran kırmızı tişörtü giydim.Meriç bunu görünce ağır dalga geçecekti.Ama olsun ben buna da razıydım.Altıma da hızla siyah spor ayakkabılarımı bulup giydim.Yüzüme baktığımda gözlerimin şiş olduğunu gördüm.Ayna karşısına geçip Eylül'ün öğrettiği ve pratik yapımı olan siyah koyu bir göz makyajı yaptım.Yüzüme biraz fondöten sürüp işimi tamamladım.

Evden çıkıp hızla arabama bindim.Son hızla sürerken bir yandan da iğrenç sesimle şarkı söylüyordum.

Hastahanenin önüne geldiğimde hızlıca içeri girdim.Aynı hızla merdivenleri tırmandım ve direkt olarak Meriç'in odasına girdim(!)-tam anlamıyla daldım-.Artık içeriye nasıl hızlı girdiysem herkesin Hatta yatakta yemek yemeye zorlanan Meriç'in bile dikkatini çekmiştim.
  Hızlıca gidip ona sarıldım.O da bana tam sarılacaktı ki bir an ameliyat yarası aklıma geldi.Hızla geri çekildim hemen.O bana şaşırarak bakıyordu.Ben de ona "Özür dilerim.Canını acıttım mı?"diye sordum.O ise bana en içten şekilde gülümseyip beni kendine çekti.Ben de ilk önce şaşırsam da sonra kendimi toparlayarak ona sarıldım nazikçe.
     Sarılmamız bitince yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.Meriç'i gerçekten çok seviyordum.O beni her zaman iyileştirirdi.Gülümseyen gözlerle Meriç'e bakarken o da bana bakıyordu.Ben de bir anda kaşları çattım.Omzuna hafifçe vurarak "Ya eşşek çok korkuttun beni,sana bir şey olacak diye çok korktum.Sen benim can parçamsın"dedim.O da bana gülümseyerek "Sen de öylesin Derin.Kıymetini şu an daha iyi anlıyorum"dedi ve beni kendine çekip daha sıkı sarıldı.Ben de kollarımı boynuna dolayarak sarıldım ona.

Saf SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin