"Bir vergilius ile evleneceksin, Luhan." Salonumuzda yankılanacak bir kahkaha attım. Bunun olası olduğunu Baekhyun ve Chanyeol'ün küçük oğulları Eun bile bilirdi. Biz plinius'lar sadece vergilius'lar ile evlenebilirdik. Bir propertius'da plinius ile evlenebilirdi lakin vergilius bizim için daha uygundu. Plinius, vergilius'lar için vergilius'lar ise plinius'lar için vardı.
"Bunu gerçekten söyledin mi anne? Başka kimle evlenebilirim ki?" Babam küçümseyici konuşmama kaş çatmış boğazını temizlemişti. Bu muhabbeti gerçekten yapacakmıydık? Dışarıda Eun'la oynamak varken burada konuşmaya gerek duyulmayacak bir meseleyi tartışmak çok saçma olacaktı.
"Hala eşini bulamadın değil mi?" Babamın sorusuyla oturduğum yerde kıpırdandım. Bu soruyu sormaları için henüz çok erkendi. Ben henüz 18 yaşındaydım ve eşimi bulmam için daha 1 senem vardı.
"Nasıl bulabilirim sence baba? Daha 18 yaşındayım!" Ani çıkışıma alışık olan ailem iç çekmişti. Hiçbir zaman sakin bir çocuk olmamıştım. Annem sürekli bebekken bile çok agresif olduğumu söylerdi. Çocukluğumda ise tam bir baş belasıydım. Şimdi bir yetişkinim ve hala baş belasıyım. Evet kendimle barışık birisi olduğum için davranışlarımdan hiçbir zaman gocunmam.
"İlla kızışma zamanında eşini bulabileceksin diye bir kaide yok. Eşini çocukken bile bulabilirdin." Hadi ama nasıl bulabilirdim ki? Onu sadece cinsel dürtülerim ortaya çıktığında bulabileceğimi düşünürdüm. Yani okulda bize böyle öğretilmişti.
"Yani? Ne demek istiyorsunuz? Çıkarın ağzınızdaki baklayı. Gidip Eun'la oynayacağım." Babam ve annem birbirlerine bakıp kafalarını iki yana sallamışlardı. Bu davranışın ne demek olduğunu biliyordum. Ne zaman büyüyeceksin, Luhan. Cevap veriyorum. Hiçbir zaman.
"Eşini bulduk." Pardon? Yine küçük salonumuzda yankılacak bir kahkaha attığımda babam susmam için bir kaç kez elini çırptı.
"Şaka mısınız siz? Onu nasıl bulabilirsiniz? Onu sadece ben bulabilirim unuttunuz mu?" Sonuçta benim eşimdi. Onu ben hissedebilip bulabilirdim. Ya da o beni bulurdu. Bir dakika!
"Hayır, seni o bulmadı." Babam açıkladığında oturduğum yerden kalkıp bahçe kapısına ilerledim. Çıkacağım sırada babamın gür sesiyle olduğum yerde tepkisizce kalakaldım.
"Xioa Luhan! Ben gidebilirsin demedim!" Topuklarım üzerinde dönüp babama baktım. Gözleriyle az önce oturduğum koltuğu işaret etti. Anneme baktığımda yalvaran gözleriyle karşılaştığımda pes edip tekrar yerime oturdum. Özür dilerim Eun seni biraz daha bekleteceğim.
"Eşini biz bulduk. Oh ailesinin küçük oğluyla evleneceksin. Her şeyi Bay Oh ile konuştuk. Yarın akşam beraber bir yemek yiyeceğiz ve siz tanışacaksınız." Yok ya! Niye benim fikrim sorulmuyordu? Neydim ben satılık bir evlat mı? Benim fikirlerimi sormadan nasıl arkamdan iş çevirebilirlerdi?
"Unuttunuz mu? Plinius'lar sadece eşleriyle çiftleşebilir! Eşim olmayan biriyle asla evlenip beraber olmayacağım." Babamın kaşları iyice çatılırken ayağa kalkıp önümde dikildi. Havaya kalkan eline şaşkınlıkla baktım.
"Ne? Bana vuracak mısın, baba?" Babayı özellikle vurgulamıştım. Havada ki eli hareket ederken gözlerimi kapayıp gelecek acıyı bekledim.
"Lian dede?" Eun'un babama seslenişiyle babam elini hemen indirip kollarını açmıştı.
"Eun-ah nasılsın bakalım?" Eun babamın kucağında bana bakarken göz kırpıp öpücük attım. Dudaklarına utangaç bir gülümseme yayılmıştı.
"Oğlum niye beni beklemiyorsun?" Chanyeol'ün sesini işitmemle hemen yanına koşup sarıldım.
"Hyung kurtar beni. Babam beni zorla evlendirecek." Kulağına fısıldadıklarımla beni geri çekip yüzüme şaşkınlıkla baktı.
"Eun appan seni bekliyor." Eun başını sallayıp babamın kucağından indiğinde bana gülümseyip bahçe kapısından koşarak çıkmıştı.
"Luhan'ın söyledikleri doğru mu? Onu zorla evlendiriyor musunuz?" Babam yerine otururken Chanyeol'le bende yan yana oturuyorduk. Chanyeol üvey abimdi. Annemin önceki evliliğinden dünyaya gelmiş oğluydu. Annem babamı yani eşini bulmadan önce bir insanla evlenmişti. Sonra babamla karşılaştığında eski eşinden boşanıp gerçek eşiyle evlenmişti. O yüzden Chanyeol bir insandı ve kendi gibi bir insanla evlenmişti. Ailemden çok onu severdim. Çünkü her zaman öz de olmasa beni korurdu.
"Evet doğru. Lakin zorla değil. Eminim birbirlerini gördüklerinde bir etkileşim içine girecekler." Hadi ya nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
"Anne oğlunu düştüğün duruma mı sokacaksın? Onu gerçek eşi olmayan biriyle evlendiremezsiniz! Eşini bulduğunda neler olacağını eminim benden iyi biliyorsunuz!" Chanyeol haklıydı. İkimizde bir gün eşlerimizi bulduğumuzda oluşacak kaosu düşünmek bile istemiyordum.
"Sehun ve Luhan evlenecek Chanyeol, itiraz hakkı tanımıyorum. Annenin düştüğü duruma düşmemek için ben ve Bay Oh elimizden geleni yapacağız." Tanrım resmen beni zorla evlendirecekler!
"Hyung.." Chanyeol'ün kolunu kavrayıp fısıldadığımda burun kemerini sıkıp kolumu kavrayıp ayağa kalktı.
"Onu evlendirmek istiyorsanız önce benim cesedimi çiğnemelisiniz." Babam ve annemin bağırışlarını umursamadan Chanyeol'le evden çıkmıştık. Dışarı çıktığımızda ise karşılaştığımız manzarayla dilim tutulmuştu.
Ve resmen sıçmıştık!
«»«»«»«»«»«»«»«»«»«»«»«»«»«»«»«»«»
Y/N: gaza geldim ve hunhan yayınlıyorum artık nasıl bir gaza geldiysem 4 bölüm yazdım sjdjkd
kurgu değişik ilk kez böyle fantastik bir kurgu yazıcam ve çok heyecanlıyım umarım güzel şeyler olur~
yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum~ 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tvingad fru :: hunhan
FanfictionLuhan, aşık olmak ve aşık olduğu bir vergilius'la çiftleşmenin hayalini kurarken, anne ve babasının bulduğu asil bir aileden seçilmiş zoraki eşiyle evlenmeyi asla düşünmemişti. 220620 #kurtadam kategorisinde 12. sırada 010421 #hunhan kategorisinde 1...