>>2. Bölüm - 'Gereksiz Biri...'<<

131 5 2
                                    

(Bu Bölüm Angel'ıma Gelsin :) )

Elini omzuma atıp beni kolunun altına alarak saçlarımla oynamaya başladı. Hızla atan kalp atışlarımı duymaması için dua ettim. "Molly?" "Evet?" dedim sesimin sakin çıkmasını umarak. "Ben...ben sana bir şey söyleyeceğim." "Hı-hım?" Diğer eliyle çenemden tutup çevirdi ve baş parmağı ile yanağınımı okşadı. Ah Hayır!!

" Molly ben senden-" etrafın birden kararışıyla durdu. Ah evet sonunda aptal gücüm işe yaradı. "Ampul patladı." dedim sevincimi belli etmemeye çalışarak fakat olmadı. Yataktan kalkarken beni tutup geri oturmamı sağladı. "Neden böyle davranıyorsun?!" "Nasıl?" dedim elimi bırakmasını umarak. "Bilmemezlikten gelme! Sana ne zaman yakınlaşmaya çalışsam bir bahane bulup engelliyorsun. Tamam. Beni sevmiyorsan ya da istemiyorsan anlarım ama-" "Hayır! Seni Seviyorum! " diye durdurdum onu. Şuan iyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum ama tek istediğim onu sevdiğimi bilmesi.. "Ama-" "Aması ne! Ne olabilir?!"diye bağırdı. "Lütfen biraz sessiz..Lütfen" Gözlerini gözlerimden ayırıp birlikte olan ellerimize baktı. Baş parmağı ile terden nemlenmiş elimi okşadı. Elimi çekmeye çalıştım fakat tek kazandığım şey sıkı bir tutuş ve çatık kaşlar. " O zaman sorun ne? " Kaşlarını kaldırarak bana baktı. Başımı eğdim. Ne diyebilirim ki..

İkimiz de bir şey söylemiyor, gece lambasının aydınlattığı loş odada oturuyorduk. Tekrar o tanıdık sıcaklığı hissettim. Saçlarımı sol omzuma attı ve yanağımı okşadı. Hafifçe başımı kaldırıp gözleriyle buluşmamı sağladı. Yüzümü incelerken gözleri dudaklarımda takıldı. Alnını alnıma yasladı. Ellerim ve yüzüm onun ellerinde kaybolmuştu. Şu seçilmiş saçmalığı olmasaydı şimdi sevgili olabilirdik. Dudaklarımda hissettiğim sıcaklık ile gözlerim kapandı. Birkaç saniye sonra, herşeyin farkına vardığımda, yavaşça geri çekildim. Gözleri dudaklarımda kaldı bir süre , sonra da gözlerime baktı. Gözümden, isteğim dışında bir damla düştü. Birkaç saniye sonra sırasıyla yanağımdaki sonra da elimdeki sıcaklık kayboldu. Yataktan kalkıp kapıya yürürken ben öylece oturuyordum. Kapıyı çarparak çıktı. Ben ise oturup düşünüyordum.

Biliyordum birgün tartışacağımızı. Fakat bu konu hakkında değil, ona sırrımı neden daha önce söylemedigim hakkında olacağını umuyordum. Aslında pek geç değil, hazır olsam da olmasam da aynı acıyı çekeceğim.

Bu düşünce ile yataktan fırlayıp aşağıya indim.

" Logan gitti mi?" Muhabbetlerini bölmem yüzünden hepsi bana döndü. "Az önce çıktı, birlikte olduğunuzu sanıyordum." "Peki nereye gittiğini söyledi mi? " diye sordum sorusunu atlayarak. "Bir arkadaşının çağırdığını söyledi tatlım." dedi annesi. "Tamam" Odama çıkacakken annem seslendi "Bir sorun mu var?" "Hayır"

Telefonumu alıp Logan'ı aradım. Birkaç çalıştan sonra meşgule attı. Sonraki aramada ise ulaşılamıyor...

Kendimi yatağa attım. Ne yani, hayatım diğerleri gibi normal olsaydı ne olurdu ! Bu kadar ucube biri olmak zorunda mıyım !

Hıçkırıklarımı bastırmak için kafamı yastığa gömdüm ve içimdeki siniri atmak için başımı iyice bastırıp çığlık attım. Bir süre sonra kafamı kaldırdım ve etrafıma baktım. Kapının altından gelen ışık şimdi yoktu ve gece lambası da yanmıyordu. Umarım elektrik tesisatına bir zarar gelmemiştir. Birkaç saniye sonra ışık açıldı ve ardından kapım çalındı.

Girmesini söylediğimde tahminim doğru çıktı. Yatakta yanıma oturarak beni göğsüne yasladı. "Anlatmak ister misin?" kafamı sallayıp derin bir nefes alarak yaşadıklarımızı anlattım. Beni dikkatle dinledi. Anlattıklarım bitince sessizlik oluştu. Ta ki aşağıdan anneme seslendiklerine kadar. Annem derin bir nefes alıp başımı yastığa bıraktı. Yerde dizlerinin üstüne çöküp yanaklarımı ıslatan gözyaşlarımı sildi ve kulağıma fısıldadı. " Geçecek. Geri dönecek ve sen bu sırrı ona söyleyince sana kızacak. Önceden söylemedigin için.." yanağıma öpücük kondurup devam etti. "Ve sonra da sevgili olacaksınız. Buna eminim." Kısa bir sessizlikten sonra devam etti."Sen bir ucube değilsin tatlım. Güçlerin seni ucube yapmıyor. Seni daha da değerli yapıyor." "İnsanlara zarar vermek mi?" "Tabiki de hayır. Hem sen de biliyorsun ki yakında okula başlayacaksın. Gücüne hakim olmayı öğreneceksin. Neyse.. Şimdi rahatlamaya çalış, uyu. Yarın ararsın, buluşur, konuşursunuz. Seni anlayacağına eminim." diyerek konuşmamızı sonlandırdı ve yanağıma öpücük kondurarak odadan çıktı. Umarım dediği gibi olur.

× × ×

Tüm geceyi olacakları düşünerek geçirdim. Ya bana kırıldıysa... Onunla hemen konuşmalıyım yoksa ufacık cesaretimi içimdeki kaygı fareleri kemirecek! Saat 9. Logan'ı tanıdığıma göre uyanmıştır. Belki de benim gibi uyuyamamıştır. Belki de düşünmekten uyuyakalmıştır.Belki... ah ne saçmalıyorum ben!?!

Odada ileri-geri turlamayı bırakıp yatağa attım kendimi. Baş dönmesinin geçmesi için bekledim. Elime telefonu alıp ismini buldum. YA ŞİMDİ YA HİÇ! Ki en iyisi sonra gibi...

Ben oturup endişelerim ile boğuşurken kapım açıldı. "Gelebilir miyim?" Kapıda duran annemi başımla onayladım. Yatağın kenarına oturdu. "Arayacak mısın?" diye sordu. "Bilmiyorum" diyerek iç çektim. "Ben kahvaltıyı hazırlamaya gidiyorum. Sen de güzel bir duş alıp Logan'ı ara. Tamam? " O ayaklanırken ben de onaylayıcı sesler çıkarıp duşa girmek için hazırlandım.

***

15 dakikalık rahatlatan bir duştan sonra, rahatsız edici düşüncelere dönüş yapmak zorunda kaldım. Havluyu saçıma dolayıp şort ve bol bir tişört giydim. Ve kendimi yatağa attım.

Birkaç dakikalık düşüncelerimi toparlayarak telefonu elime aldım. Parmağım titrese de arama tuşuna bastım. Çıkan her çağrı sesi kalbimin daha da hızlanmasına neden oldu. Ve sonunda bir ... DUR!?! Bu...

"Alo?"

Ama bu o olamaz, değil mi? Logan bu kadar düşemez!.

___________________

Biraz klişe olacak sanırsam fakat hikayenin devamı için böyle olmalı. Hem de yeni bir karakter daha geliyor ;) Lütfen nasıl olduğuna dair 1-2 kelime yazın.

___________________

&gt;&gt;SEÇİLMİŞ (Harry Styles Fanfiction)&lt;&lt;Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin