Merhaba kızlar 🎈 Bu bölümü ben samsamhuseynzade yazıyorum. Sizi çok seviyoruz, sakar olmamanız dileği ile 😄 İyi okumalar.
Multide Deniz'le Özgür var.
Grace - You don't own me
"Ne kadar da aydın bir gün Tanrım." diyerek mutlu bir şekilde uyandım. Dün gece çizdiğim eskiz resimlerimi duvara yapıştırmıştım. Onlara göz kırparak yataktan kalktım.
Lisede resim kulübünde olduğum için resmim baya iyiydi. Zaten üniversitede de grafik tasarım okuyacaktım. Şu 3 haftada geçseydi yeni ortamlarda kim olduğumuzu belli etseydik.
Bu saçma düşüncelerle horlayan İklim'in üzerine atladım. Uyku ile uyanıklık halinin arasında Allah belasını vermişcesine irkildi.
"Töbe estafurullah, sabah sabah noluyo ulan?". Yarı açık gözlerle bana bakarken ben yüzüme en saçma gülümsememi yerleştirdim.
Bu sabah imana mı gelmiş ne?"Rüyamda seni gördüm bebeğim."
Beni yere atarken Derin kapıda belirdi.
"Rüya değildir o panda'cığım, kabustur." diyerek İklim'e gıcıklık yaptı.
Ben kıkırdarken İklim terliğini Derin'e doğru fırlattı. Bende Derin'e doğru koştum. Düşe kalka birlikte Derin'imle mutfağa gittik.
Mutfakta kırmızı ruj izi desenli pijamalarıyla ciddiye alamadığım Rüya vardı. İnstagramda stalk yaptığı söylemese bile belliydi.
"Kimi stalk'luyorsun kız?" derken Derin sandalyeye oturdu.
Ben mısır gevreği almak için dolaba uzandığımda omzumun üstünden sinsice Rüyanın telefonunu kestim. Sonda vazgeçip direk ekrana baktım.
"Kamuflaj şapka aşkına, oha lan oha. Resmen marketteki Emre'yi stalk'luyor."
Derin büyük bir coşkuyla telefonu kaptı.
"Hadi canım, kız sen ne yere bakan yürek yakansın, ismini de aklında tutmarmış. Ay bu aşık mı oldu ne?"
Rüya mızmızlanarak "Ya valla can sıkıntısından, ne aşkı kızım, saçmalama" diye kendini kurtarmaya çalıştı.
Derin ve mehşur 'yav he he ' bakışı karşınızda sayın seyirciler.
Civciv hemen koşarak bunu bizimkilere anlatmaya giderken, Rüya baya utanmıştı. En sonda konudan sıkılıp hepimize mısır gevreğini hazırladım. Kahvaltımızı yaptıktan sonra yine her kes kendi halini aldı. Derin'i yeni işine uğurladık, sonra Esila biraz dışarda dolaşacağını söyledi. Rüya ile İklim'se evde takılcaklarmış. Ev yaratıkları.
Ben de dışarı çıkma kararı alıp, hazırlanmak için dolabımın karşısına geçtim. Beyaz t-shirt üstüne kot tulumumu giyip, en sevdiğim asker yeşili şapkamı ters taktıktan sonra evden ayrıldım.
Asla telefona bakarken yürümeyin, çünkü apartman kapısını açayım derken telefona bakmaktan açmamışım.
Kapıya kafa attıktan sonra, içimdeki tüm pandalar acı çekti. Şiddetli bi ağrı ile başımı tutarken, birisi kapıyı açtı.
Arkamda olduğu için görmedim, ama parfümü güzelmiş. Noluyo la?!
Akıl edip arkama baktığımda maçtaki cool çocuğu gördüm. Küçük bir kahkaha atıp havalı bir şekilde "Karşıya bakmayı akıl edemiyor musun?" diye ukalalık yaptı.
"Sana ne? İster bakarım, ister bakmam."
Kaşlarımı çatıp, üste çıkmaya çalıştım.
Beni umursamayıp dışarı çıktı. Hemen arkasından koştum. Umrumda değil olabilir. Ama kimse beni takmamazlık yapamazdı. İklim hariç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayallerin Peşinde
Teen FictionDeniz, Esila, İklim, Rüya ve Derin liseden beri en yakın arkadaşlardır. Şöyle ki, aynı üniversite için çalışıp, aynı eve çıkacak kadar. Onlar için o evle birlikte İzmir'de yepyeni bir hayat başlıyordu. Her birisi bu yeni dünyalarında nelerle karşıla...