Kıskançlık Tohumları ლ

520 54 180
                                    

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemezseniz, çok mutlu olurum.

Bölüm Şarkısı: Rivals (feat. Sam Tinnesz)

Yayın Tarihi:31.03.2022

Talhin Sultanlığı – Başkent : Alkant

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Talhin Sultanlığı – Başkent : Alkant

Nazan

Kollarımı kavuşturmuş bir halde pencereden dışarı bakıyordum. Hatıralar arasında kaybolmuştum. Çocukluğumdaki kahkahalarım zihnimde yankılanıyor, içimdeki huzursuzluk beni kemiriyordu. Her şey çocukken ne kadar masumdu, ne kadar saftı! O günlerde Batur ve ben iyi anlaşıyorduk. Oyun arkadaşlarımız aynıydı. Neşeli günlerdi. Zaman geçtikçe ailemin kulağıma fısıldadıkları beni bambaşka hayallere sürüklemişti.

Sen Nazan Sultan olacaksın, ailemizi en yukarıya taşıyacaksın!

Bu iki cümle yetmişti. Bu hayatta ne olmak istediğime karar verebilmemi sağlamıştı. Bu iki cümle hayata olan bakışımı değiştirmişti. Beni buna göre eğitmişlerdi. Gerçek bir sultan olacağıma inanmışlardı. Ben de inanmıştım. Batur benimle evlenecekti, onunla beraber bu koca ülkeyi yönetecektim. Çocukken yapılan şakalarda da bizi yakıştırırlardı, genç kızlığa adım atarken Talhin'in aydınlık yüzü olacağım söylenirdi. O zamandan bu zamana ne değişmişti, ne olmuştu? Nasıl bu hale gelebilmiştim?

Sorularımın cevabı basitti. Masum hayallerim acımasız gerçekler karşısında ezilmişti. Her şeyi hesapladığımı sanırdım. Gök Baba'nın yanında olan kutsal ruhtum sanki. Ne büyük bir yanılgı! Batur benim hayallerimi bozmuştu. Bana aşık olmuyorsa başkasına asla olamaz derken dışarıdan birisini getirmişti. Gelecek önümde kapkaranlıktı. Adım atmaktan korkuyordum çünkü attığım adımların bedelini sadece ben değil, evladım da ödeyecekti, biliyordum. Hem onu hem kendimi korumak için savaşırken kimse beni korkaklıkla suçlamamalıydı. Gök Baba, beni biliyordu. Ruhumdaki korkuları, kalbime çöken kasveti. Çözümü kendim bulmak zorundaydım.

Kapı tıklandı, gel dememle yavaşça açıldı. Arkamı döndüğümde Batur'u gördüm. Yanıma uğramıyordu. Aşina'nın etkisiydi bu. Ne yapıp ne edip başarmıştı. Kaç gecedir Batur yanımda değildi. Oturması için divanı gösterdim, kendim divana oturdum. Yanıma oturmak yerine tekli koltuğa geçmişti. Aradaki sınırı görmek sinir bozucuydu. Gözlerim kısılmıştı.

Batur rahattı. Hiçbir şey yokmuş, her şey normalmiş gibi davranıyordu. Bunca olay karşısında bu kadar sakin kalabilmesi mucize değil miydi? Bazen Batur'u anlamak çok zordu. Sakin bir sesle "Nazan nasılsın?" dedi ve düşüncelerimden sıyrıldım.

Yüzüme düşen buklemi düzelttikten sonra "Gayet iyiyim ama geceleri yanımda olsan daha iyi olurum," dedim. Sesim kırgın çıkmıştı. Duygularımı silahım olarak kullanmam şarttı. Batur'un zayıflığı merhametiydi. Zayıflığını kullanmam lazımdı. "Biliyorsun, bu olaylar beni yıpratıyor. Haliyle gebeliğim hassas geçiyor."

Gölgenin Aşkı ლHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin