Promise

2K 170 39
                                    

Hikayenin gidişatıyla ilgili fikirleriniz,önerileriniz ya da şikayetleriniz varsa duymayı çok isterim. Söyleyebilirsiniz ki hikayeyi size göre yönlendireyim~ İyi okumalar :3
______________________

Elkie tepsiyi sehpaya bıraktı.
"Kahve ve nane şekeri ister misin?"

"Teşekkür ederim Elkie." Hoseok kahveden büyük bir yudum alırken, yerde her şeyden habersiz oyuncak ayısının karnına bastıran oğluna baktı.

Onun evde sürekli gezinip bir şeyleri dağıtması, kahkahaları, gece yarısı aniden uyanıp üç saniye içerisinde Hoseok'un tişörtünü bulamazsa canı yanmış gibi ağlaması. Hepsi o kadar tanıdık ve alışıldık şeylerdi ki, eğer Jun öylece giderse bunların yeri asla dolmazdı.

Hoseok'un hayal ettiği, Jun'un onunla birlikte büyümesini düşlediği çok zaman vardı. 16 yaşında tam bir baş belası olacağı ve Hoseok'a karşı gelerek kapıları çarpacağı zamanları bile düşlemişti, şimdi şöyle bir geriye bakınca. Jun bir savaşçıydı,asi ruhlu bir bebekti. Önceleri tam bir baş belası olan bebeğe çok kısa zamanda bağlanmıştı. Bebeğin Hoseok'a düşkünlüğü ilginçti.

"Onu kaybedemem Elkie. Buna hazır değilim." Ellerini çırparak bebeğin dikkatini çekti. "Oğlum, gel buraya."

Bebek önce dikkatle Hoseok'a baktı, sonra ona doğru emekledi. Hoseok oğlunu kucaklayıp göğsüne bastırdı. "Jun benim Elkie. Biliyorsun."

Elkie koltuğa, hemen yanına oturup elini Jun'un sırtına koydu. "Evet Hoseok. Öyle. Ona izin vermeyeceğiz tamam mı? Öylece çıkıp gelemez."

Hoseok sıkıntıyla Jun'u daha çok kucakladı. Daha önce olup olmadığını bile bilmediği bu sahiplenme duygusu onu ele geçirmiş gibiydi.

&&&&&&&&&&&&&&&

Seorin'in gelip gidişleri arttıkça, huzursuzlukları da artıyordu.

Jun kadına alışamamıştı henüz. Kucağında huzursuzlanıyor,kurtulmaya çalışıyordu.

Seorin onu kucağında hoplatırken Jun kollarını Elkie'ye uzatıp mızmızlandı. Seorin Jun'u sarstı.
"Düzgün dur artık!"

Jun sesini yükselten kadına baktı,dudağını sarkıtarak ağlamaya başladı.

Hoseok'un kulakları uğulduyordu. Kimse Jun'a sesini yükseltemezdi.
"Bir daha oğluma sesini yükseltirsen, seni kapı dışarı ederim!"

Seorin Hoseok'a bakıp kaşlarını çattı. "Senin oğlunsa, benim de öyle. Onu terbiye etme hakkım var."

"Hayır yok. Onu bırakıp gittin. Ve kimse Jun'u kaba kuvvetle veya baskıyla eğitemez. Eve geldiği günden beri Elkie'den, benden, Namjoon'dan sadece sevgi ve hoşgörü gördü. Ve şimdi sen onu korkutuyorsun!"

İlerleyip Jun'a uzandı. Bebek hemen kollarını babasının boynuna doladı ve ağlamayı bıraktı.

"Dava açacağım."

"Ne?"

Seorin kollarını bağladı. "Duydun işte. Madem onu geri vermeyi kabul etmiyorsun, ben de dava açarım."

Hoseok sinirle nefes verdi.

"Önemli olan Jun'un mutluluğu değil mi? Bak benimle çok mutlu neden anlamak istemiyorsun?"

"Benimle de mutlu olabilir. İstemiyorum Hoseok. Eğer Jun'u da alırsan tamamen sen kazanmış olacaksın! Tamamen mağlup olmak istemiyorum! Sen kaybet biraz, sen tat mağlubiyetin nasıl bir şey olduğunu, sen acı çek biraz da ya!

Oh!Baby || Jung Hoseok ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin