Beyaz bir ışık. Hayır ölmek istemiyorum böyle ölemezdim hayallerim var yapmak istediklerim var! Beyaz ısık geliyordu beni alamaya geliyordu korkuyorum annemi istiyorum keşke telefonunu açsaydım babamı istiyorum keşke ona sarılsaydım. Herşey beyaza bürünüyor beyaz herşeyi yutyor...
Sarsılarak uyanıyorum nefes nefeseydim terliydim ve korkuyordum. Kulaklarım çınlıyor başım çatlıyordu. Başımı tutarak yattığım yerden kalkıyorum. Çığlık atmak istiyorum burası benim evim değildi eski bir kulübede yapayanlızdım korkuyla oturduğum yerden kalkıyorum. Eski tahta duvara dayandım nerdeydim buraya nasıl gelmiştim? Aklımdaki sorular çuğalırken korkunç bir şey far ediyorum ben kimdim? Başımı hayır anlamında salladım bu olamazdı neden hiçbirşey hatırlamıyorum?" Hatırlamalıydım dışarıya çıktım soğuk yüzüme tüm benliğiyle yüzüme çarptı olduğum yerde sarsılarak kendime geldim. Havada kar narince süzülüyordu hızla dışarıya çıktım korkuyorum. Hava kararıyor nerede olduğumu bilmiyorum gittiğim yada giddceğim yeri bilmiyordum. Koşmaya başkadım yolumu bulmak umuduyla yoldaydım. Bacaklarım ağrıyanakadar koşuyordum arkamda bıraktım kulübeye baktım. Küçük bir kulübeydi dışı yusunluydu ben kulübenin dışını incelerken önümden ansızın birine çarptım. Çarptım kişiyle yere düşerken ağzımdan bir çığlık kaçtı. Bir el ağzımı tuttu ağır bir cüssenin altında eziliyordum nefes almak için çırpınırken sesini duydum." Şşşiiişt! Dolunay benim Doruk." Dedi snırım haberi yoktuki ben hiç birşey hatırlamıyorum sustum bana yakın olan yüzüne baktım gözleri okadar büyüleyiciydiki sadece bakmaya başladım üstüme düşen Doruk kalktı bana elini uzatarak düştüğüm yerden kaldırdı. Uzun boyluydu onun yanında ufacık kalıyordum. Bana doğru yaklaştı omuzlarımdan tuttu bana baktı." Sen...nerdeydin Dolunay?" Dedi sarıldı. Belki beni özlemiş veya merak etmiş olabilirdi ama olaylara benim gözümden bakılınca şuanki durumun nekadar saçma olduğunu düşünebilirsiniz. Tanımadığım yada hatırlamadığım biri olamlıydı. Beni bıraktı bileğimden tutarak yürümeye başladık ne sarılmasında nede sorularına cevap verdim. Ama onun beni nereye götüreceğini bilmeliydim." Afedersin ama nereye gidiyoruz?" Dedim sesim ilk defa çıkmıştı ama sesimdeki gariplik korkak şekilde titrek çıkmasıydı. Sesimi ilkdefa duyan Doruk şaşkın bir bakışla bana baktı." Seni eve götürüyorum." Dedi önüne dönüp patika yola devam etti. Sonunda siyah bir arabanın önüne geldik. Bileğimi sıkan elini gevşetti ve bıraktı arabaya bindim deri koltuğun rahatlığı ile oturdum Doruk arabayı sürmeye başladı araba ağaçlık yoldan geçerken başını cama yasladım Doruk bana su şişesini uzattı." Susamışsındır." Dedi uzattığı suyu aldım." Teşekkürler." Diyerek içtim evet susamıştım koca üç bir yudum aldım. Başımı yasladığım cama tekrardan yasladım. Yavaşça kapanan gözlerimi bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iyi kız
Teen Fictionsen ölüm meleğine aşık oldunmu? Bu yıllar önce kaybolan Dolnay'ın hikayesidir.Dolunay gözlerini açtığında kendini bir kulübede ve oyunun içinde bulur kendini.Dışarıya ilk adımını attığında eceliyle karşılaşır ve ölüm tağrihini belirlemiş olur.