Lafı çok uzatmayacağım. Okurken sakin olun gençler 😊
Birde Demir ile başlayan ilk kısmı
dikkatli okuyun 😉
Bana da kızmayın nolur 😅Bölüm Şarkısı elbette;
Mor ve Ötesi - Bir Derdim VarÖyleyse anlatın, sizin ne derdiniz var?
___♥♥♥___
Acıdan kurtulmak için parmaklarımı kıpırdattım. Yüzük yere düştü. Durdum. Her şeyi çok mükemmel bir şekilde planladığım için kendimle gurur duydum. Kısa bir an. Sonra gurur nefrete dönüştü.
Pürüzsüz mermer zemini dizlerimin altında hissettim, sonra avuç içlerimde, daha sonra da yanağımda. Bayıldığımı ümit ediyordum ama maalesef şuurum hala yerindeydi. Acı dalgası gittikçe yayılıyordu.
Ayağa kalkamıyordum.___♥♥♥___
Demir' den
...
Bu her ne kadar alışıla gelmiş bir durum olsada, endişeleniyordum. Her gün aynı şeyi düzenli olarak yaşıyorduk ama ben hâlâ alışamamıştım.
Mert benden önce davranıp masadan kalktı.
" Tamam ben bakarım." dedi sakin bir ses tonuyla
Başımı sallayıp yerime oturdum. Arkama yaslandım.
" Masanın üstünde iğne var." dedim. Mert camın önüne doğru yürürken arkadan eliyle tamam işareti yaptı.
Çatalımı alıp tabağımın kenarına koyarken, Kayra bilmiş bir tavırla
" bence bir psikoloğa görünmesi şart" dedi. Tepki olarak burnumdan soludum.
" Güzel fikir. Hatta beraber gidersiniz" dedim. Kayra küstahça gülümsedi.Mert' in ne yaptığına bakmak için başımı onların olduğu tarafa doğru çevirirken, Mert' in attığı tiz bir çığlık, vücudumun ani bir panik dalgası ile sarsılmasına neden oldu.
" Mert! Mert ne oldu?" diye seslendim.Bir şeyler ters gidiyordu, çünkü Mert, hem ikide bir bağırıp duruyor, hem de ona iğne yapması gereken yerde, ellerini Ömer' in göğsünde birleştirmiş, başka bir şey yapıyordu...
" Mert! Mert! Meeert!"
...
----- 2 Buçuk Ay Önce ------
İğrenç bir gündü. Sabaha kadar şirketin hisselerini kimlere nasıl pay edeceğime karar vermeye çalıştım. Bir yandan Ömer' i arayıpta ulaşamayanlara haber veriyor bir yandan da şirketin diğer işleri ile uğraşıyordum. Kafayı yemek üzereydim.
Ömer' i yıllardır tanıyorum ama durup dururken neden kurulu bir düzeni alt üst etmek için uğraşıyordu bilmiyorum. Dün tam Leyla' ya kahve götürmeye gidiyorum beni arıyor diyor ki Demir biz Zehra ile boşanıyoruz! O kahve sen bir yere dökül, ben sokağın ortasında çığlık at derken, birde demez mi ki şirkette ki hisseleri devret bir iki güne Mert sen ben Amerika' ya gidiyoruz! Resmen kamyon geçti üstümden. Soru sormayıp dediğini yapmamı emrettiğinde zaten başka bir seçeneğim olmadığını fark ettim ve mecbur işe koyuldum.
İşin tuhaf tarafı Zehra' ya da, Leyla' ya da ulaşamıyorum. Ayşe' yi aradım tatile gittiklerini söyledi. Kızın hiçbir şeyden haberi yok bende neredeyse her şeyi söylüyordum. Allah' tan sonradan akıl ettim de sustum. Alev desen ortalıkta yok. Mert de nedense çok rahat takılıyor heralde şaka yaptığımı falan sanıyor. Öyle yani patlamak üzereyim.
Bütün dosyaları hazırlayıp kahvemden son bir yudum aldım ve çabucak hazırlanıp şirkete doğru yola koyuldum. Ömer büyük ihtimalle şirkete gelmiştir. Bana Zehra ile bu sabah son kez vedalaşacığını söylemişti. Acaba ne yaptılar? Belki de vazgeçmiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy
FanfictionAdını Sen Koy, içerisinde az da olsa masumiyet olduğunu düşündüğümüz karanlıkların, cok büyük yıkımlara sebebiyet veren savaşların, hiç görülmemiş bedeller ödeten fedakarlıkların, birbirleri için yaratılmış iki insanın, Zehra ve Ömer in, kalpleri de...