Eylül: sorun da bu ya... ben de sevmiyorum artık...
Kader : nasıl yani?
Eylül: Serkan bana uzun zamandır soğuktu. Eskisi gibi değildik biz.. ben günlerce zorladım sanırım, birşeyler olsun da yeniden eskisi gibi olalım diye zorladım onu. Ama olmadı, eskisi gibi olamadık.Serkan bana öyle soğuktu ki, beni de bu ilişkiden soğuttu... ben de ona karşı kendimi eskisi gibi hissetmiyorum. Ben de aşık değilim artık...
Meral : yani, aşık değil misin gerçekten?
Eylül: hayır... Serkan uzun zamandır beni sevmiyodu, bunu farketmiştim. Ama bir gün bana aşık olduğunu söyleyince inandım, ya da inanmak istedim. Ama sonra farkettim ama, Cemreyi seviyordu... Cemre de onu... ben de zorlamadım. Ama ona çıkma teklifi etmesiyle tamam bitti içimdekiler...
Kader : boşver Eylül... biz de kız kıza takılırız
Meral : ıyy ezikler...
Hepsi gülmeye başlar...
Kader : hadi şunları yiyelim, ben çok acıktım...
Eylül : Kader, bugün o eve bakalım
Kader : aynen aynen, kahvaltıdan sonra gideriz
Meral : ne evi?
Eylül: kendimize ev tutucaz. Hep Feride hanımın yanında kalamayız
Meral : ben de yardım ederim, istediğiniz eve bakın
Kader : hayır... olmaz öyle şey. Biz bütçemiz yettiği kadar bir ev bulduk. Bugün onu gezicez...
Meral : ben de sizinle gelebilir miyim?
Kader : tabii
Cemre de Serkanla ufak bir çay bahçesinde buluşmuştu. Serkan iki tane simit almıştı ve Cemreyi bekliyordu. Cemre de gülerek yanına geliyordu...
Serkan : nasılsın Cemre?
Cemre: iyiyim sen?
Serkan : ben de iyiyim. Güzel bir haber mi aldın? Mutlu görünüyorsun
Cemre : aslında sana birşey söyleyeceğim...
Serkan : dinliyorum
Cemre : ben... birbirimize yeterince zaman verdiğimizi düşünüyorum... yanii...
Serkan : yani, bu evet demek mi?
Cemre : evet...
Serkan : herşey güzel olacak Cemre
Cemre başı önde gülüyordu... Serkan simit uzatınca alıp yemeye başladı...
Kızlar kahvaltıdan sonra direkt emlakçıyla konuşup evi gezerler...çok küçük ve bakımsızdı.... Eylül bu evi önceden biliyordu...
Kader : fena değil, dimi Eylül?
Eylül : yani... biraz boya falan yapsak...
Kader : yanii
Meral : ay kızlar saçmalamayın, burası ahır gibi. Nasıl yaşayacaksınız burda?
Kader : başka şansımız yok ki Meral... bizim multi milyoner dedemiz yok ki...
Meral suçlulukla kıvranıyordu...
Meral : ben size yardım edicem diyorum
Eylül: olmaz öyle şey...
Emlakçı : burayı başka biri daha istiyor. Eğer almayacaksanız bugün onlara vericem.
Kader : yok yok hayır abi verme onlara sakın. Eylül, burayı Cemre de görsün...
Eylül: aynen aynen arıyalım çağıralım...
Eylül telefonu eline alır, kalır öylece...
Kader : ne oldu Eylül? Arasana hadi
Eylül: Meral sen arasana...ben şimdi...
Meral : tamam canısı tamam...
Meral, Serkanı arayıp Cemreyle konuşur... Cemre de geleceğini söyleyip kapatır telefonu...
Cemre yanında Serkanla beraber eve gelir...
Serkan : selam kızlar
Meral &Eylül & Kader : selam
Cemre : kızlar burası iyi gibi... yani biraz bakımla olur gibi
Kader : biz de öyle düşündük ama yine de sana soralım dedik
Cemre : yok yok, iyi. Tutalım burasını...
Serkan: ya biz annemlerle oturmak için bu eve bakmıştık Eylül, hiç beğenmemiştik... hatta sen buraya bakım yapsak bile olmaz demiştin...
Eylül: başka bi şansımız yok. Şartlar böyle gerektiriyor...
Kader : tamam abi biz tutuyoruz burayı...
Eylül, Feride hanımın ona daha önce ev için verdiği parayı çıkartır ve emlakçıya verir. Evi tutmuşlardı...
Songül de evde Zehra ile uğraşıyordu. Zehra sürekli yemek istiyordu, Songüle sürekli temizlik yaptırıyordu. Songül ne zaman oturmak istese ona yaptırcak birşey buluyordu...
Zehra : ben acıktım Songül... biftek falan alsak mı?
Songül : hangi parayla Zehra abla? En son biftek yediğin için ben sınava giremedim hatırlarsan...
Zehra : bak bak yüzüme vuruyo... hamileyim ben hamile... gözüm dönüyo bazen ne yapabilirim... sen de hamile kalınca anlarsın... bak şimdi sen bu sene okula da gitmeyeceksin, kesin hamile kalırsın. Sonra okula gidicem diyip çocuğunu bana bırakmaya falan çalışırsın, bak şimdiden söylüyorum ben bakamam, hiç kusura bakma Songülcüm
Songül : amma senaryo yazdın Zehra abla... ne hamileliği, ne bebeği... yaşımız kaç bizim
Zehra : he he tabii tabii (gülerek)
O sırada Güney gelir...
Songül : sevgili ben dayanamıyorum ne olur biraz dışarı çıkalım...
Güney : ne oldu Songül?
Songül başıyla Zehrayı işaret eder...
Güney : iyi tamam hadi çıkalım...
Meral dedesinin evine gidip odasına girer. Yeni aldığı bilgisayarının başında otururken telefonuna bir mesaj gelir...
"Gerçek torunun sen olmadığını biliyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalanların Ardından
Teen FictionKırgın Çiçekler 2.sezon finalinin devamı niteliğinde hayali hikaye...