açılış

7.6K 433 20
                                    


BİR HAFTA SONRA

Duş aldıktan sonra hazırlanmaya başladım çocuklar bugün babaannelerinde kalacaklardı,bugün mekanın açılışı vardı ve heyecandan içim kıpır kıpırdı bütün bir hafta neredeyse günde 18 saat çalışmış çocuklara bile çok az zaman ayırabilmiştim.

Abartısız sade siyah straplez bi elbise giydim,hafif bir makyaj yaptım ve hiç sevmediğim ama bugün için katlanmak zorunda olduğum çivi topuklu stilettolarımı giydim.Odadan çıktığımda Eva beni bekliyordu

"harika görünüyorsun"

"abartma Eva"

"en sade halinle bile güneş gibi parlıyorsun Ada hanım"

"teşekkür ederim"

yanağından öptüm

"hadi ben bir yerlerimi kırmadan gideyim,geç gelirim beni bekleme sabahta çocuklar geldiğinde beni de uyandır"

"tamam Ada hanım bir şey sorabilir miyim?"

"elbette"

"bir arkadaşım İstanbul'daymış izniniz olursa onunla bu akşam dışarı çıkabilir miyim?"

*söz veriyorum sabah yedide evde olacağım"

Gülümsedim bizim Eva öyle kolay kolay dışarı çıkan biri değildi ve bu tanımadığım arkadaşla bir gece geçirecekti.

"şu tanımadığım arkadaş yeni bir başlangıç mı yok Eva"

ben öyle diyince kızardı

"yoo yanlış anladınız gerçekten bir arkadaş"

"iyi tamam ama yarın uzun uzun konuşacağız"

Yanağından makas aldım ve evden çıktım.

Arabayla ön giriş kapısın önüne gelince uzun kuyruğu göründüm. Arka kapıdan girmeye karar verdim.Zaten basında oradaydı ve onların sorularına muhatap olmak istemiyordum.

Uğur beyle kısa bir gözden geçirme toplantısının ardından eğlence mekanımızın kapıları ardına kadar açıldı.

Burası İstanbul'un gözde mekanlarından biriydi.Herkes eğlenmek için buraya gelir ve günler öncesinden rezervasyon yaptırırdı.Üç bölümden oluşan mekanın, bir kısmında benim özel kahve ve keklerimin sunulacağı cafe, orta kısımda resturant ve geri kalan bölümde de genelde djlerin sahne alacağı ve müşterilerin eğleneceği bölüm oluşturuyordu.

Eğer cafem üç ilde de beklediğim reaksiyonunu alırsa diğer illerde de kahve zinciri olarak açmayı planlıyordum o yüzden burası benim için çok önemliydi.

Mekan kısa sürede dolmuş ve dj kabinine geçerek benim hiç tarzım olmayan parçaları ardı ardına çalmaya başlamıştı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde her şey yolunda giderken birden bir kargaşa oldu, kafamı çevirip arkama baktığımda insanlar kaçışmaya başlamış bir grupta kavgaya tutuşmuştu.Ama kavga gittikçe yatışacağı yerde her geçen saniye daha da büyüyordu.

UĞUR

Kısa süreliğine dinlenmek için ofisime çıkmıştım.Buraya sadece yılda bir defa konsept değişikliğinden sonraki ilk gün gelirdim.Ondan sonraki günler sadece ciroyu takip eder bir daha ayak basmazdım.

          

Bir kadeh viski koydum aşağıdaki kalabalığın yüzlerindeki memnuniyet herkesin yeni konsepti beğendiğini gösteriyordu.Müşteriler memnunsa biz de her zaman memnunduk.Telefonuma gelen mesaja göz attım.Kafamı kaldırıp salona baktığımda ortalık karışmıştı.Çok profosyonel bir güvenlik ekibiyle çalışmamıza rağmen kavga bir türlü yatışmamış ve büyüdükçe büyümüştü.Bu işletmede her zaman ufak tefek sorunlar çıkardı ama bu kadar büyüğüne ilk kez şahit oluyorduk.Müşterilerimizin güvenliği ve rahatlığı bizim için her zaman çok önemliydi.Böyle bir olayı yaşıyor olduğumuza inanamıyordum.

25 dakika sonra ortalık yatışmıştı ancak pek çok kişi eğlencesini yarıda bırakarak, mekandan ayrılmış polisler gelmişti.Tam Ada'yı alarak mekandan ayrılacağım sırada kavga çıkaran gruptan bir kişi yanıma kadar geldi, kulağıma fısıldadı

"Baran Karlıdağ'ın selamını getirdik"

Adamla birkaç saniye göz göze kaldık o sırada bir güvenlik görevlisi adamı yanımdan uzaklaştırdı.Ada'yı gördüğümde yıkılmıştı.Çok emek vermiş büyük bir heyecanla açılış için hazırlanmıştı.Az önce duyduklarımı ona söyleyip söylememek arasında tereddüt ettim.Hangi manyak eski karısı bir yere ortak olduğu için mekanı dağıtırdı.Böyle adamların varlığı beni şaşırtıyordu.En azından bu gece için Ada'ya bir şey söylemeyecektim.

Onu da alarak gece kulübünden ayrıldım.

ADA

Günlerdir büyük uğraşlar verdiğim işletmenin adının böyle büyük bir kavgayla en azından bir süreliğinede anılacak olması beni büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı.

Dalgınca arabanın camından dışarı seyrederken Uğur beyin sesiyle irkildim

"bu kadar dert etme en fazla birkaç hafta konuşulur sonra herkes unutur."

"Bütün emeklerimiz ziyan oldu"

"öyle düşünme bugün kavga çıkınca kulüpten ayrılanlar emin ol yarın yine gelecekler"

"hem senin cafeyi hiç etkilemez bu durum,cafe 23:30 da kapanacak konuştuğumuz gibi."

"olsun yinede böyle bir durum yaşanmasaydı."

"dert etme daha Ankara ve İzmir ayağı var. Hem sen şu markalaşma olayını hallettin değil mi? Çünkü ben senin birkaç yıl içinde büyük bir kahve işletmecisi olacağını düşünüyorum.Bu işi Amerika'da yapan her yerde yapar.Görmüyor musun? Şimdiden küçük bir krallığın var."

"abartma istersen Uğur bey"

"hadi ama bu kadar süredir birlikte çalışıyoruz hala bir birbirimize hanımla beyle hitap etmeyelim lütfen"

"pekala"

"hadi benim karnım aç sende bir şeyler yememişsindir gel bir şeyler yiyelim"

"bu saatte mi"

Arabanın saatine bakan Uğur

"saat daha bir bile değil,kendimizi bence bu gecelik şımartalım.bunu hak ettik."

Şık,sade bir cafeye gittik buraya birkaç defa Baran'la gelip kahvaltı yapmıştık ama ilk defa gece geliyordum.

Birkaç kadeh şarap eşliğinde bir şeyler atıştırdık,alkolün etkisiyle bir birimize üstü kapalıda olsa geçmişimizden bahsettik.

Üç gibi beni eve bıraktığında ayaklarım ayakkabıların azizliğine çoktan uğramıştı.Apartman kapısından girer girmez ayakkabılarımı çıkararak asansöre bindim.Eve girdiğimde bütün vücudum ağrıyordu.Genelde makyajımı çıkarmadan asla uyumazdım ama bugün bunu yapacak enerjim yoktu günlerdir neredeyse hiç uyumuyordum.Sürekli kahve içerek ayakta durmaya çalışıyordum.Kıyafetlerimi çıkardım oda sıcaklığını biraz daha arttırdım. Üstüme bir tişört ve bir pijama altı geçirdim ve kendimi yorganın altına attım.Kısa sürede uyumuş olmalıyım ki bir gümbürtüyle yataktan sıçrayarak uyandım.Neler olduğunu anlamak için birkaç dakika gelen sesi anlamdırmaya çalıştım.Kapı çalıyordu doğruyu söylemek gerekirse çalmıyor yıkılıyordu.Kapının dibine kadar gittim dürbünden dışarı baktım kapıdaki Baran'dı.

İlk aklıma gelen şey çocuklara bir şey olduğuydu.Alelacele kapıyı açtım.Kapıyı açmamla Baran'ın boğazıma yapışıp beni duvara itmesi bir oldu.Öldürecekmiş gibi sıktığı boğazımı ellerinden kurtarmaya çalışıyordum.Ben onunla mücadele ederken

"o piç nerede söyle bana nerede o orospu çocuğu?"

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin