Zaman: M.Ö. 3300-3200
Mekân: İtalyan AlpleriAlplerde olay: Hauslabjoch'ta bulunan ceset. Ölü adamın kimliği henüz tespit edilemedi. Cesedin yanında bulunan eşyalardan, kazanın on dokuzuncu yüzyılda olmuş olacağı tahmin ediliyor. POLİS RAPORU, KONRAD SPİNDLER'DEN, 1994.
19 Eylül 1991'de iki Alman dağcısı modern çağlardaki mükemmel korunmuş ilk en eski insan cesedini buldular. Yer İtalyan Güney Tiroller'inde, Avusturya uluslararası sınırından yalnızca 90 metre berideydi. Alpler'in bu bölümü, adını dar ve uzun Ötztal Vadisi'nden alan Ötztaler Alpleri olarak bilinir.
Ceset günümüzde bir Avusturyalı gazetecinin, vadinin adından yola çıkarak "Ötztal" ve Himalayalar'daki efsanevi dev kar adamını simgeleyen "yeti" sözcüklerinden türettiği "Ötzi"adıyla anılmaktadır. Ancak çoğu kimse ondan, yalnızca "Buz adam" olarak da söz eder.
Bu keşfin ıssızlığı Buz adam'ın sonunun nasıl geldiği konusunda pek çok varsayımın ortaya atılmasına neden olmuştur. Bilimsel analizler adamın kişisel sağlığı, yanında taşıdıkları ve cesedinin yakınlarında bulunan malzemeleri hakkında pek çok ayrıntı sağlamıştır. Buz adamın kimliğini gösteren ve arkeologların, Alpler'in o yüksek noktasında ne aradığı konusunda varsayımlar ileri sürmelerini sağlayan bu malzemelerdir.
1991 Eylül'ünde hâlâ kısmen buzlar içinde sıkışmış olan Buz adam. Gövdesinin üst kısmı buzdan kurtarılmış. Ceset İnnsbruck'taki Adli Tıp Enstitüsü'ne kaldırıldıktan sonra yaşı ve önemi anlaşılmıştır.
BEDEN, GİYSİLER VE MALZEMELER
Cesedin 25 ile 45 yaşlarında bir adama ait olduğu anlaşılmıştır. Çok iyi korunmuş olması, hücrelerin moleküler yapısının da günümüze kalmasını sağlamıştır. Bu olağanüstü korunmanın nedeni Buz adam'ı ölümüne götüren ve ölümden sonra da devam eden bir dizi olaydır. Adamın erken bir sonbahar tipisine tutulduktan sonra öldüğü tahmin edilmektedir.
Üzerini örten ince kar tabakası, ceset sonbahar rüzgârlarıyla kururken böcek larvalarının saldırısını önlemiştir. Kısacası burada yalnızca doğal bir "dondurarak kurutma" olayı yaşanmıştır. Yoğun karlı bir kış başladığında cesedin durumu artık büyük ölçüde sabitleşmişti.
Daha güvenilir olması için dört ayrı laboratuarda yapılan hücrelerin radyo karbon testlerinde, bu olayların Milattan Önce 3300 ve 3200 yılları arasında yer aldığı tespit edilmiştir. Ceset 1991 Temmuz'unda rüzgârın sahradan taşıdığı tozların da hızlandırmasıyla başlayan kar erimesine kadar 5000 yıl orada gömülü kalmış olmalıdır.
Buz adamın korunması böylece esrarengiz olmaktan çok şaşırtıcıdır ve yanında taşıdığı eşya gerçekten ortaya pek çok sorunun çıkmasına neden olmuştur. Buz oyuğunun içinde yatan cesedin çevresinde, sapı porsuk ağacından bir bakır balta, tamamlanmamış bir yay, karaçam tahtası ve hayvan derisinden yapılma bir sırt çantası, bir çakmaktaşı bıçak ve kını, iki çakmaktaşı uçlu oku ve on iki tamamlanmamış oklu geyik derisinden bir sadak ve kemerine asılı buzağı derisinden bir kese vardı.
Ötztal cesedi ve malzemelerinden bazıları. Tahta sapına bağlı bakır balta cesedin yakınlarında bulunmuş ve yaşı hakkında ilk belirtileri sağlamıştı.Bunların yanı sıra, giysilerinin parçaları da günümüze kalmıştı: Hayvan postundan bacak sargıları, pançoyu andıran bir dış giysi, içlerine sıcak tutması için ot doldurulmuş deri ayakkabılar ve bir yer örtüsü ya da battaniye olabilecek otlardan bir pelerin.
Sıcak tutan ve günümüzün sugeçirmez malzemelerinin yokluğuna rağmen, bu giysiler de, en azından kış ayları dışında sert Alp iklimi için yeterli görünüyordu. Ama aynı şey Buz adam'ın taşıdığı malzemeler için söylenemez. Yayının ve oklarının çoğunun bir avlanma ya da saldırıya karşı koyma için tamamlanmamış olması, Ötzi'nin bu yolculuk için iyi hazırlanmış olmadığını göstermektedir. Ayrıca, adam çok sağlıklı da değildi. Tırnaklarından birinin analizinden, ölmeden önceki altı ay içinde en az üç kere ciddi bir hastalık geçirdiği anlaşılmıştı (tırnaklarının büyümesi kesintiye uğramıştı). Adamın sırtının altında, sol bacağında ve sağ diz ve ayak bileğinde dövmeler vardı.
Bunlar süs olabilirse de, Buz adam'da kireçlenme olduğu anlaşıldığına göre dövmelerin tedavi edici bir işlevleri de olmuş olabilir. Adamın bağırsak muhteviyatının analizi, Buz adam'da kronik ishale neden olabilecek bir bağırsak iltihabı olduğunu da göstermiştir. Ancak en ciddisi, kaburgalarının sekizinin çok uzun olmayan bir süre önce kırıldığının da saptanmış olmasıydı. Kemikler kaynamaya başlamıştı bile. Bu da Buz adam;ın bir şiddet olayına karışıp köyünden kaçtığı ve henüz tamamlanmamış malzemesiyle Alpler'den geçerken erken bir kış fırtınasına tutulduğu varsayımlarının ortaya atılmasına neden olmuştur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARANORMAL OLAYLAR
ParanormalArkadaşlar bu olayların gerçekten yaşanıp yaşanmadığının kesin olarak bilinmediğinin farkında olarak okuyun.. Belki birer efsanelee belki gerçekten yaşandı. İyi okumalar :)