-Aşk Nedir Ki?-26

3.5K 156 40
                                    

Taksi de ilk defa,hiç olmadığı kadar ağlamıştım.Hem de deli gibi.Ailemin acısından beri böyle ağlamamıştım.Taksici tek laf etmiyordu bu konuda.Camdan dışarısına baktığımda benim dediğim oteli geçtiğimizi farkettim.Daha doğrusu o yola hiç girmemiştik ve ben bunu yeni farkediyordum!Taksiciye doğru ''Pardon beyefendi ama yolu yanlış anladınız galiba.''dedim ama o ''Hayır ben doğr anladım.''dediğinde ''Ama benim dediğim otelin yolunda bile değiliz.''dedim bu sefer o ''Oraya gitmiyoruz zaten hanımefendi.''dedi.Bu da ne demek?Nasıl oraya gitmiyoruz??''İnebilir miyim?Hemen.''dedim.Ama o ''Üzgünüm ama hayır.Lütfen ağlamaya devam edin ve rahatınıza bakın.Daha var.''dediğinde ''Neye daha var!İnmek istiyorum.Hemde hemen!''dedim ama o hiçbir şey demedi.''Bakın size diyorum beni hemen indirin.!''diye bağırdım ama o ''Üzgünüm ama ben sizden emir almıyorum.''dedi.Ne emirinden bahsediyordu?Nereye gidiyordum?Bütün bunlar neydi?Zaten kafam yeteri kadar kaışık bir durumdaydı ve birde adamın biri beni nereye götürüyordu?Sorumu yinelemek için öne doğru uzandım ve ''Pardon ama siz kimsiniz de kimden emir alıyorsunuz?''dediğimde yine bir şey söylemedi ve ''Bunu size söylemem ne kadar doğru olur bilmiyorum ama oraya vardığınızda öğreneceksiniz.Amacım kötülük değil.Bunu isteyen kişi de tanıdığınız biri.''dediğinde bende ''Madem amacın kötülük değil bana kim olduğunu söylemen gerekemez mi?''dedim ama o ''Lütfen bana güvenin.''dedi.Güvenmek mi?Ben zaten en büyük kazığı güvendiğim adamdan yedim,sana mı güveneceğim?''Eğer beni indirmezseniz camı açar ve çığlık atarım.''dedim.Ve o an camdaki yansımamı gördüm.Bu halim de ne böyle?Korku filmelerinden fırlamış gibiyim.Saçlarım dağılmış.Makyajım ağlamaktan akmış.''Bakın az daha sabredin.Geldik zaten.''dediğinde durmuştu.Karşımda bir apartman duruyordu.Dört katlıydı.Site değildi.Ama mahalle de sayılmazdı.Derli toplu bir kaç apartman da yanında duruyordu.Apartmanalardan birinin önünde çocuk parkı da vardı.Burası tam site olmas da güel bir yerdi.Ufak bir kasaba gibi.Ama Seoul'da böyle bir yer olduğundan haberim yoktu.Hangi sokağa girdiğimize de bakmamıştım hiç.''İnmiyorum.''dedim.Mantığım inmememden yanaydı.Kim olduğunu bilmediğim biri beni böyle bir yere götürmüş ve inmemi mi bekliyordu birde?İhanet acısını rahat rahat yaşayamıyordum bile.Yong Hwa ve yalancılığı,Hyuna ve iki yüzlülüğü,Lee Woon ve şeytanlığı...daha saymama gerek var mı?Bence herkesin gerçek yüzü ortaya çıkmıştı.Tüm arkadaşlarım yalancıymış.Hemde nasıl!Taksici sözüm karşısında ''Tamam o zaman ben beyefendiyi çağıracağım.''dediğinde ''Beyefendi mi?''dedim bende.Bir o eksikti.Kimdi o beyefendi?Bir gecede ben nelere bulaşmıştım? ''Evet,hemen gelecektir,sizi bekliyor zaten,kapıda olduğumuzu söyleyeyim.''dedi.Neler olduğunu anlayamıyordum.Ben şu anda deli gibi satlerce ağlamak istiyordum.Ama kendimi nerede bulmuştum?Herhalde karşıma ilk çıkana küfüreri basacak durumdaydım.Tek istediğim ağlamak ve rahatlamaktı.Taksi de ağlamam yeterli değildi.Hem ben niye ağlamak istiyordum?Aşk nedir ki?Ben Yong Hwa'da ne buldum ki?Nasıl böyle bir kız oldum.Bana geçen sene söyleseler 'Aşk Nedir?'diye,can sıkıntısı derdim.Şimdi aptalın biri için ağlıyorum.Belki de bu okula gelmem bir hataydı.Sonuçta buraya gelmemle hayatım değişti değil mi?Ondan önce çok sıkıcı ve aynı rutin de yaşadığım hayat artık benim için bir hayal olmuştu.Ben bunları düşünürken karşısında durduğumuz apartmanın kapısı açıldı.Siyah eşorfman ve lacivert uzun kolu t-shirt giyen Jong Suk belirdi.Jong Suk mu?O burda ne arıyordu?Beyefendi o muydu?Ben onu Yong Hwa ile olan kavgadan sonra gitti sanıyordum.Burdan bakınca evet ddağı patlamıştı ve şişmişti.Ama onun dışında göze batan bir hasar yoktu.Belki yanağında ufak tefek çizikler birde.Ama sağlamdı.Her neyse o mu beni çağırmıştı?Onu orada görünce arabadan indim.En azından bana yalan söylemeyen bir o kalmıştı değil mi?Yani ben öyle biliyordum.O da yürümeyi hızlandırdı beni görünce ve saniyeler içinde yanımda oldu.Uzun bir süre bana baktı ve ''Yaşadıkların için üzgünüm.''dedi.Bense ne demem gerektiğini bilemedim.Ve karşımda dikilmekte olan Jong Suk'a sıkıca sarıldım,göz yaşlarıma engel olamadım.Neden bunu yaptım bilmiyorum ama beni dinleyecek birine ihtiyacım vardı.Sarılmayı da istiyordum.Birinin bana 'Tamam geçecek.'demesini istiyordum.Şu anda ise onun kollarında hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.Evet gerçekten ağlıyordum.O ise hiçbir şey dememiş ve bana sarılmıştı.Ama ''Tamam,sorun değil,istediğin gibi ağla.''dediğinde durmam gerektiğini hissettim.Yolun ortasında deli gibi ağlıyordum.Bu yüzden geri çekildim ama o ''Hava soğudu gel hadi''dedi ve elimden tutup apartmana doğru sürüklemeye başladı.Bende onunla yürüdüm.Evi 2. kattaydı.İçeri cebindeki anahtar ile girdi.Ve ev düşündüğümden daha büyüktü.Soluk renkler dikkatimi çekmişti ama.Evde soğuk bir hava hakimdi.Oturma odasına geçtiğimiz de ''Kahve ister misin?Dışarısı çok soğuktu.Sana benim kıyafetlerimden vereceğim.''dediğinde ben sadece ''Neden bunu yapıyorsun?''dedim.Evet neden bana yardım ediyordu?Şu anda herkesin dalga geçtiği saf kız olarak okul gündemlerindeydim ama o bana yardım ediyordu.Bu sorum karşısında biraz düşündü ve ''Çünkü en yakın arkadaşımsın.''dedi.Bu cevap ile gülmeden edemedim.''En yakın arkadaş mı?''diye yineledim.''Evet...Okula geldiğim ilk günden beri bana yardımcı oldun ve sırrımı da sakladın.Beni o gün bilardo oynarken gördünüz,kim olduğumu öğrendiniz ama söylemediniz.''diye ekledi Jong Suk.Bende ''Evet ama herkes aynısını yapar..yani belki...''dedim bende.Yapardı değil mi?Yani ben bir arkadaşın olması gerektiği gibi davrandım.Ve sırrını sakladım.Aslında zengin biri olduğunun bilinmesini istemiyorsa buna saygı duymam gerekmez mi?En azından onun için yani.''Neyse,ben kahveyi yapıyorum.Sana kıyafet vereceğim.''dedi ve odadan ayrıldı.Acaba şu anda Yong Hwa neredeydi,Hyuna neredeydi....belki de telefonumu bir açmalıydım.En azından ne haber var diye düşünmeye başladım ama o an 'Aptal kız hala onalrı mı düşünüyorsun!'diye kendime kızdım.Düşünmemem gerekiyordu değil mi?İhanete uğrayan biri olarak onları hele hiç düşünmemem gerekiyordu.Benim için artık hepsi bitmişti.Sadece o evden eşyalarımı almam gerekiyordu.Ve Ajans'da o gruba verdiğim derslerin bitmesini talep edecektim.Ve okul içinde....belki okuldan gidebilirdim.Eskisi gibi normal bir okulda devam edebilirdim değil mi?Yani bu olabilirdi ama benim iyi bir üniversite için bu sene çalışmam gerekiyordu.Çalışmak evet son zamanlarda hiç yapmadığım şey.Ve unutmak.Olanları unutmalıydım.Hiç olmamış gibi.Ah şu an en çok ihtiyaç duyduğum zaman ailem ama onlar da yok...Ben ne yapacağım?

Tesadüf Mü?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin