Herşeyin başlangıcı

61 4 4
                                    

... Herşey çalıştığım akıl hastanesinde başladı. Sıradan bir güne uyandığımı sanarak yine rutin işlerimi yapmaya başladım. Kahvaltıya inmek için üstümü giyip odadan dışarı çıktığımda ise görevli katının boş ve sessizliğe büründüğünü fark ettim. 50 çalışanın birden ortadan yok olması imkansızdı saatime bir göz attım ve 7:30 gösteriyordu normalde kahvaltı için yukarı çıkmaya çalışan en az 10 insanın bulunması ve konuşma seslerinden insanın kafasına büyük bir sancı girmesi gerekiyordu. Fakat öyle değildi işte koca koridorda sadece ben ve merdivenlere doğru yaklaşan ayak seslerim vardı ve bu tüyler ürpertici bir andı. Belki o kadar korkunç değildi fakat bir akıl hastane koridoru olduğunu düşünürsek gayet haklıydım ürpermekte. Merdivenlere geldiğimde koşar adım yukarı çıktım evet çalışan katı zemin kattı ve 1. katta yemek hane ve temizlik bölümü bulunmaktaydı , geriye kalan 3 kat ise hastalara aitti. Burada yatanlar sinir sorunu olan sıradan insanlar değildi aksine cani denilen tarzda psikolojik bakımdan tam bir seri cani söz konusuydu . Yemek hanenin kapısına geldiğimde açmak ve açmamak arasında büyük bir ikilemdeydim. Cesaretimi toplayıp içeriye dalmama saniyeler vardı fakat o cesaret bir türlü gelmiyordu. Üçe kada sayıp içeriye daldım ve bomboş bir oda ve koca bir korkuyla başbaşaydım. Gözlerim yanılıyor olabilirmiydi yada bir rüyanın içindemiydim. Kendime bir çimdik attım fakat canımın acısını hissede biliyordum. Dışarıya doğru koştum ama kimse yoktu kapılar kilitli ve arkadanda sanki bir güç açılmasını engelliyordu. Kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum o anda arkamdan yaklaşan ve adımı fısıldayan bir kadına ait olduğunu zannettiğim bir ses duydum. Sabah ki o sessizlik korkusu bu seferde içime sesten kaçmalısın diye işliyordu. Sakince arkamı döndüm ve onu gördüm yerden yarım metre havada başı bir poşet içinde 304 numarada kalan Canan hanım. 2 sene önce çocukları tarafından bırakılmıştı buaraya soyadının Aksu olduğunu ve çok şiddet dolu olduğunu söyleyip kaçar gibi gitmişlerdi 50lerinde olduğunu düşündüğümüz bu kadın gece gündüz yazı yazar ve hiç konuşmazdı. Peki ya şimdi ne olmuştuda bu hale gelmişti. Kafasına geçili olan o poşetin nefes alış-verişini gösterdiği belli idi fakat yerden yarım metre yüksekte süzülerek gelmesi ne anlama geliyordu sanki bir parodi filiminin içinde gibi hissediyordum kendimi fakat değildim. Canan hanım bana iyicene yaklaşmıştı kaçmak istiyordum ama hareket edemiyordum sanki yere zamk ile yapıştırılmış gibiydim bir anda arkamı dönü verdim . Karşımda bir boy aynası ve içinde bir akıl hastası önlüğüyle çocukluğum duruyordu. Arkamdam bir el dokundu ve uzunca bir çığlık attım kendime geldiğimde ise etrafımda çalışma arkadaşlarımın bana şaşkınlık içinde baktıklarını fark ettim . Arkadaşım Serkan koşarak yanıma geldi ve geçti birşey yok dedi. Beni odama götürdü ben ise henüz ne olduğunu anlamış değildim . Serkan'a dönüp bana ne olduğunu biliyormusun dedim.Sadece bir kısmını biliyorum dedi.Neredeyse anlatması için ona yalvaracaktım. Anlatma zamanı gelmişti Serkan bana odadan çıktığımı ve hiç kimseye selam vermeden korkak bir yüz ifadesi ile yanlarından geçtiğimi söyle. Sonra seni takip ettim merdivenlerden çıktın yemekhaneye daldın ve içeridekilerden korkup kaçtın dedi ve bana neler olduğunu sordu bende ona bu sabahtan beri yaşadığım herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlattım. Serkan bir kahkada attı herşeyi anladımda manyak Canan ne alaka ya dedi. Bir bilgim yoktu ama karşıma o çıkmıştı ve işte o anda büyük bir çığlık duyuldu hemen koşup baktık 304 numaralı odadan geliyordu bu oda hatırlıyacağınız üzre canan hanımın odası idi. Yerde diz çökmüş yüzünü kapatan hademe senem duruyodu karşısında ise pencere parmaklığına asılı duran Canan hanım vardı...

yalnız deliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin