"Özür dilerim." dedi başını dizlerime gömerek. "Aklımı yitirmiş gibiydim."
"Neden beni orada yalnız bıraktın?"
"O an hiçbir şey düşünemedim. Yıllarımı onu adalete teslim etmek için adadığım bir katilin gözlerim önünde ölüşü..."
"Ama beni yalnız bıraktın." dediğimde elimi tuttu sıkıca.
"Özür dilerim."
"Neredeydin?" diye sordum, soğukkanlı olmak istesem de olamıyordum. Beni gerçekten de kırmıştı.
"Dağ evindeydim."
"Beni de götürebilirdin." dediğimde başını kaldırarak baktı bana.
"Sana orada sıkıntı vermek istemedim."
"Beni yalnız bıraktığın için sıkıntılardan uzaklaşacağımı mı düşündün gerçekten?"
"Özür dilerim Hae Ran." dedi elimi sıkıca kavrarken.
Ona, 'baba oluyorsun' diye haykırmak istesem de içimdeki bir ses susturuyordu beni.
"Senden çocuk istemiyor." diyordu bu ses. "Hamile olduğunu öğrendiği zaman ya bir daha çekip giderse?"
Ona bu haberi verdiğim zaman mutlu olmayacaktı, biliyordum. Hem şu an uygun zaman değildi. Susmayı tercih ettim.
İçime atıp uyumak istedim sadece.
•••
"Bu ne?" diye sorduğunda Müdür Kim, gülümsemeye çalıştım.
"İstifa dilekçesi."
"Hae Ran saçmalıyorsun." Olumsuz anlamda salladım başımı, artık yorulmuştum.
"O öldü, dava bitti. Bu meslekte kalmamın hiçbir manası yok."
"Dava kapanmadı Hae Ran. Hâlâ ikinci Bay Katil Palyaço'yu arıyoruz."
Hamile olduğum için ayrıldığımı söyleyemezdim ona, henüz Kyungsoo'ya bile söylememişken.
"Öyle birisi yok, aramaktan vazgeçin."
"Ya bir baba daha kurban giderse? O zaman ne olacak?"
"Öyle bir şey olmayacak." dediğimde oflayarak yaslandı arkasına.
"Bu ekip sensiz olmaz, biliyorsun değil mi?"
"Sık sık yanınıza ziyarete gelirim zaten merak etmeyin."
Bazen Müdür Kim'in Kyungsoo'nun babası olduğunu unutabiliyordum. Baba ile oğul olmaları beni gerçekten çok şaşırtıyordu.
"Pekala. Bir hafta daha bekleteceğim, işleme sunmayacağım. Kararını değiştirirsen diye."
"Öyle bir şey olmayacak ama siz bilirsiniz." dedim ve oturduğum koltuktan kalktım. "İyi günler."
Müdür Kim, "Sana da." dediğinde bel selamı vererek çıktım odadan.
Sırada bu meslekteki son maaşımı bebek mağazalarında harcamak vardı. Öğreneli yalnızca bir kaç hafta olmasına rağmen heyecan ve hevesle çılgınlar gibi alışveriş yapıyordum.
E tabii bütün bu aldıklarımı köşe bucak saklıyordum Kyungsoo'dan.
Ona olan kırgınlığım hâlâ geçmediği için aramız biraz limoniydi, bu yüzden ona bu haberi vermek nedensizce gelmiyordu içimden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coulrophobia | Kyungsoo
FanfictionBen, bir palyaçoyum. Sanırım biraz anormalim, ne içim gülüyor, ne dışım. Bir de, insanları öldürüyorum. Bana huzur veren insan kanı değil, öldürdüğüm kişilerin yakınlarının çektiği acı. Uyuşturucu gibi. Bağımlılık yapıyor ve ben tedavi olmak istemiy...