Selim Tarık'tan hıncını alırken kimse onu durduramıyordu. Bazen Selim'de ne gücü olduğunu anlayamıyordum. Tarık'a uyguladığı şiddetin çeyreğine maruz kalsam komaya girerdim sanırım.
"Selim! Tamam bırak Selim!" diye ayırmaya çalışırken kızlar da bize hayret ederek bakıyordu.
"Nasıl bir oyun bu Leyla? Ne yapmaya çalışıyordun, inanamıyorum sana. Bizimle dalga geçtin resmen." demişti Arzu. Kime ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırmıştım. Sonunda Tarık'ı da Selim'in elinden kurtarmışlardı.
"Şikayet edeceğim seni, göreceksin! Burası dağ başı değil!" diye bağırdı Tarık.
"Git nereye istersen şikayet et lan şerefsiz piç! Etmezsen en adi şerefsizsin duydun mu beni!" dedikten sonra çıkışa doğru ilerledi.
Ben de geliyor muyum diye göz ucuyla bana bakmayı ihmal etmemişti. Hemen buradan gitmek istiyordum. Hızlanıp yanına yetiştim.
Valenin arabayı getirmesini beklerken Selim hiç konuşmuyordu. Böyle olacağını tahmin etmemiştim. Selim gayet kontrollüydü. Onlar da eğlenceli insanlardı. Biraz kafamızı dağıtıp dönecektik. Boğucu sessizlikten rahatsız olunca radyoyu açtım. Çıkan müzik kulaklarımıza dolarken değiştirmek için hamle yaptığımda Selim durdurdu.
-İsyanım, yanışıma ölüm bile susuyor,
-Ardına dönüp giden sen misin A kadın?
-Gururum yere düşer, yeter ki bak yüzüme,
-Üstüme basıp geçme yar...Diyordu radyodaki muazzam ses. Şarkı sanki Selim bu şarkıyla haykırıyordu bana. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda kaşları çatılmış, gözleri nemlenmişti.
Eve döndüğümüzde Selim kış bahçesine doğru yöneldi. Gecenin devamını yine içerek geçirecekti büyük ihtimalle. Önce çocukları kontrol edip yanına gidecektim. Sessizce odaya girdiğimde Hazar, Aras'a sarılmış mışıl mışıl uyuyorlardı. Açılan üstlerini örtüp öptükten sonra aşağı indim.
Selim tam da beklediğim gibiydi. Dalgın bir şekilde karşıya bakıyor bir yandan da yüzüğüyle oynuyordu. Hayatında sadece kaza yaptığında parmağından çıkan yüzüğüyle. Bu kez Selim'i sinirlendirmemiştim. Derin bir şekilde kırmıştım. Bugün olanlar onun için çok fazlaydı.
Tam karşısına geçip oturduğumda geldiğimi farketmediğinden irkilmişti. İkimiz de sessiz kaldık yine bir süre. Sonra ilk konuşan o oldu.
"Neden yaptın bunu? Neden gizledin bizi?" dedi boğuk bir şekilde.
"Özgür olmak nasıl bir şey yeniden tatmak istedim. Onlar gibi olmak, yaşıtlarım gibi, nasıl olurdu merak ettim." dediğimde Selim burukça güldü.
"Onların kaçı senin yerinde olmak isterdi haberin var mı? Arkadaşlarının kaçı bugün benim eşimin yerinde olmak istedi sence? Neden herkes elinde olmayanı istiyor bu hayatta? Sen bizden utandın mı yoksa Leyla. Keşke şerefsiz bir kocam var deseydin, adi aşağılık bir kocam var deseydin yine de ben bu günü yaşamasaydım. Bu kadar parçalanmazdım öyle deseydin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA (TAMAMLANDI)
General Fiction"Neden ben ha söylesene? Seni sevmeyen birisi için niye bu ısrar? Senden daha çok nefret edeceğimi görmüyor musun? İstediğin, seni seven birisi ile olmak varken bu ısrarın niye?!" "Çünkü seni başkasının yanında görmektense, benden nefret dahi etsen...