-3-

964K 19.8K 12K
                                    

Helin ''Artık evini öğrendim ha,ona göre.'' dedikten sonra ikimiz de aynı anda güldük.

Helin iyi biriydi.Tamam,bir andan kolumdan tutup çekince en başta ''Ne yapıyor bu deli?'' diye düşünmüştüm,ama Cansu ile tanıştıktan sonra gerçekten yardım etmiş olduğunu anladım.Esma,Burak ve Helin'le arkadaş olabilirdim.En azından böyle bir okulda ''normal''sıfatına yakışıyorlardı. Tabii daha karar vermek için çok erkendi ama yine de onlar hakkında olumlu hissediyordum.

''Bıraktığın için teşekkürler.'' Dedim.

''Sabah yedi buçukta kapıda ol güzelim,bundan sonra yoldaşım olacaksın.''dediğinde ona  ''Helin gerçekten gerek yok yani beni alıp bırakman gerekmiyor sonuçta otobüs durağı buraya yakın ve ben—‘’ diye cevap verecektim ki sözümü kesti:

''Güneş zaten yolumun üstünde oturuyorsun,nasılsa her gün buradan geçiyorum ben.'' Dedi. Kabul etseydim tabiki işime de yarardı,hem yolunun üstünde olduğumu da söyleyince ''Tamam,kabul.Yine teşekkür ederim.''diyerek kabul ettim.

''Önemli değil.Yarın görüşürüz.''

Helin gittikten sonra eve girdim.Acıkmıştım.Halamın yanına gidip: ''Yemekte ne var?'' diye sordum.

''Ooo birilerinin keyfi yerinde.Yeni arkadaşlar edindin mi?'' diye sorduğunda ''Evet,4 tane.'' Düşününce aslında Demir'le arkadaş olamamıştık.En azından henüz... Bu yüzden cevabımı düzeltip ''Aslında biz ona 3 buçuk diyelim.'' Dedim.

''Hmm. Yakışıklı çocuklar var mıydı?'' dediğinde gözlerimi devirip ''Hala!'' diye karşılık vermem yeterli olmuştu.

''Tamam,tamam sormuyorum.Sen masaya otur ben de şimdi geliyorum.''

Akşam odama çıkıp bilgisayarımı açtığımda önce Arda ile görüntülü sohbet ettik. Yeni okulumdaki tipleri anlattığımda canımın ne kadar sıkkın olduğunu gördü ve yaptığı esprilerle beni yine güldürmeyi başardı.Cansu,Demir,Esma,Burak ve Helin’den bahsettikten sonra babası Semih Amca onu çağırdı ve Arda sohbeti kapatmak zorunda kaldı.

Email gelmiş mi diye baktığımda biyoloji hocasının konuyu göndermiş olduğunu gördüm.Böyle bir okuldan e-mail ile ödev gönderen öğretmen hiç beklemezdim doğrusu. Ödevi öğrendikten sonra konu hakkında Demir'le konuşmam gerektiğini anlamıştım ama bende ne email adresi ne de numarası vardı. Aslında adı dışında hiçbir şeyini bilmiyordum.

Nasılsa acelesi yok,yarın okulda konuşurum diye düşünüp diğer maile geçtim.Okulun müdürü Çağatay Abi’den gelmişti. Abi diyordum çünkü en fazla 30’larının sonlarındaydı,çok yaşlı değildi.Bana sosyal aktivitelerin listesini göndermişti.

Yarın Helin'lerin kulüplerini öğrenip kaydolurum diye düşündüm. Bilgisayarımı kapatacaktım ki gözlerim yine arka planda kaldı.Bilgisayarımdaki duvar kağıdında annem,babam,kardeşim ve ben vardık. İki yıl önce internet üzerinden benim ses kaydımı atıp kazandığım şarkı yarışmasından gelen ödülle Paris’teki Disneylan’a gitmiştik. Orada kaldığımız büyük ve beyaz otelin önünde çekildiğimiz bu fotoğrafa her seferinde bakmak beni üzse de kaldırmıyordum. Onları kaybettiğim günü kendime hatırlatmak istiyordum.Unutumazdım. Raporlara göre asfaltın fazla kaygan olduğu bir gecede alkollü bir sürücü otoyolda giderken bizim arabamıza çarpmış.Ters yönden geliyormuş ve farları açık değilmiş.Hata o sürücüdeymiş.

Sürücü diyorum çünkü araba çalıntıymış ve sürücüsü hakkında en ufak bir iz bile bulamamışlar.Kazayı yaptıktan sonra kaçmış ve yetkililer geldiğinde o arabanın içi büyük ölçüde yanmış olduğu için herhangi bir ipucu da bulamamışlar.

Bunu öğrendikten sonra o kişinin kimliğini tespit etmek için gerçekten çok uğraşmıştım fakat ne internetten,ne gazetelerden,ne de polisten bir şey öğrenebilmiştim.Ama bir gün o kişiyi bulacaktım.Beni bu yalnızlığa sürükleyen kişiyi bulacaktım.

Karanlık Liseحيث تعيش القصص. اكتشف الآن