Merhaba! 2615 kelimelik bölüm karşınızda! Bölümün sonunu yazarken ağladığım doğrudur. Yorum ve oyları unutmayalım! Hayırlı Cumalar!
Sarsıntıyla beraber derin bir nefes aldım ve gözlerimi açtım. Siyah bir tavan. Gözlerimi kısarak yeniden baktığımda gerçekten de siyah bir tavana baktığımı fark etmiştim. Fakat bir terslik vardı. Neden gözüm acıyordu?
Elimi kaldırıp gözüme götürdüğümde gözümün üstüne bir bez parçasının konulduğunu fark etmiştim. Derin bir nefes alarak doğrulduğumda arabanın içinde ilerlediğimizi fark etmiştim. Sürücü koltuğunda Acwel otururdu ve henüz benim doğrulduğumu fark etmiş gibi durmuyordu. Başımı arka koltuğa çevirdiğimde ise Tucker'ın kanatlarının ucunda ki tüyleri okşadığını fark etmiştim. Bir süre onu izlediğimde, sinirli boğuk bir sesi duyduğumda başımı Tucker'ın yanına çevirdim.
Elleri kolları arkadan bağlanmış, ayak bilekleri de bağlanarak hareeti engellenmiş olan Alice ile karşılaşmamla gözlerimi kocaman açmıştım. Ağzına tıkılmış kumaş parçasıyla konuşması engellenmiş bir halde debeleniyor, bağırmaya çalışıyordu.
Yeniden önüme döndüğümde Acwel'in bakışlarıyla karşılaşmıştım. Ona bakarak ''Ne oldu burada?'' dediğimde Acwel kaşlarını çattı ve ''Hatırlamıyor musun?'' diye sordu. Sinirle ''Alice'in neden bağlı olduğunu bilmiyorum ve eğer bunu ben yaptıysam bana anlat. Beni aydınlatırsan çok mutlu olurum.'' diyerek Alice'i işaret ettiğimde Acwel başını sallayarak ''Alice'i ben bağladım Kelly.'' dedi. Bir süre bekledikten sonra bir anlığına önüne döndü ve dışarıya baktı.
Hemen ardından yeniden bana bakarak ''Sam'i aldık Kelly. Ama bir kız Sam'i alıp kaçtı. Seninle beraber gidecektik ama üstüne bir de Alice Tucker'ı yakalamıştı.'' dediğinde Tucker hızla ''Beni yakalamadı. Gafil avladı, tamam mı? Benden yardım istemişti ve ona yardım etmeye çalıştığımda üstüme atladı.'' dedi.
Acwel ona dönerek 2'Biz buna yakalanmak diyoruz.'' diyerek bana döndü ve ''Sen Sam'i bulmak için gittiğinde, ben de Tucker'ı almaya gittim. Biliyor musun, elimden patlayan ışıkların çıkması o kadar kötü değil. Alice'i yakalamam bir dakikadan kısa sürdü.'' dedi ve bir süre bekledikten sonra ''Peki Sam olayında ne oldu? Seni duvarın altında bulduk?'' demişti.
Bir an baldırımda hissettiğim sızlamayla elimi bacağıma koyup yüzümü buruşturdum. O sırada hatırlamıştım. ''Şey... Bir kız vardı. Kızıl saçlıydı. Elinde bir bıçakla bana bakıp Sam'e ihtiyacının olduğunu söyledi. Patron denen şu kaçığa karşı kullanmak için.'' dediğimde Tucker sinirle ''Neden etrafımızı hep deliler sarar ki?'' dediğinde Acwel ''Sen de o delilerden birisisin.'' diyerek önüne bir anlık baktı ve yeniden devam etmem için bana döndü.
''Kıza gitmeyeceğimi söylediğimde üstüme koştu ve bıçağı fırlattı. Aptallık ettim! Bıçağın bana bir şey yapamayacağını bildiğim halde tüm dikkatim bıçağa yöneldi ve kızın bana saldırması için kendimi savunmasız bıraktım. Kızın sırtından üç dev dokunaç çıktı! Buna inanabiliyor musun? Ah o dokunaçlar! Ben daha ne olduğunu anlamadan kız bir anda sırtıma atladı. Ve... Ve gözüm!'' diyerek elimi gözümün üstünde duran bez parçasına attım ve dikiz aynasına uzandım. Kendime çevirdiğimde gözümün üstünde dev bir yaranın olduğunu ve hala kanla kaplı olduğunu fark etmiştim. Tuhaf olan acı yoktu sadece bir miktar sızlama ve kaşınma isteği vardı.
Elimi gözümün etrafına dokundurarak ''O kızı öldüreceğim!'' diye sinirle konuştuğum sırada aklıma gelmişti.
''Onlar öldü mü?''
Acwel bu dediğimle bir süre bekledikten sonra ''Orada senden başka kimseyi bulamadık. Sende duvar parçalarının altındaydın.'' dediğinde Tucker'dan bir bağırış yükselmişti. Başımı ona çevirdiğimde Alice'in ağzında ki kumaşı çıkartarak Tucker'ın el bileğini ağzıyla kaptığını fark ettiğimde Tucker küfürler yağdırarak yardım istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K.A.O.S. Projesi: İsyan Ateşi
Science FictionK.A.O.S PROJESI'NİN 2.KİTABIDIR. Bilimkurgu'da #7 ♥⭐♥⭐♥⭐♥ Bu ölüm kalım savaşı başladığında herkes korkuyor, ne yapacaklarını bilmiyorladı. Sadece yaşamayı istiyorlardı. Bunu onlara, Tüm taşıyıcılara veren Irus ve kendi grubu onların güvendiği tek...