41- A Be Kaynanam Pt. 3

1.9K 126 60
                                    

BÖLÜM 38 PART 3

24 Aralık Pazar, 17. Hafta 1. Gün

Kyungsoo iç çekti ve kanepenin üzerinde otururken elleriyle oynadı. Acil bir durum olmadığı sürece telefonunu açmayacağına söz vermişti ama sıkılıyordu. Bu insanları tanımıyordu ve fıtraten oldukça içe kapanıktı. Jongin'in akrabalarıyla hop diye sohbete katılacak değildi. Çok gürültücü ve güleç idiler ve of anam of.

Sessizce oturdu, sevgilisi bir süre önce gidip onu ablası Yubin ve yengesi Sunye arasında dönen bir sohbeti dinler vaziyette bırakmıştı. Kucağında iki yaşındaki oğlu vardı ve küçük çocuk ona bakmayı bırakmıyordu. Tuhaftı zira oğlanı görmezden mi gelse yoksa ilgilense mi kestiremiyordu.

Dudağını ısırıp siktir etti, akşam yemeğine kadar vakit geçirmesine yardım etsin diye Jongdae veya Yixing'e mesaj atmak için telefonunu çıkardı. Tombik ve ufak bir el telefonunu çekiştirmeyi denediğinde mesajının ortasındaydı. İstilacıyı görmek için dik bakışlarını kaldırdı ve minik Hakyeon'u gördü.

"Iıı, selam." Oğlan tekrar telefonunu araklamaya çalışırken garipçe elini salladı. Telefonu uzaklaştırdı ve oğlan gösterdi. "Telefon?"

"Evet... Bu bir telefon." Annesinin onu kucağına alma girişimini görmeyi umarak bakışlarını kaldırdı ama kadın ilgilenmiyordu bile.

"Benim!" Minik ayağını yere vurdu ve elini uzattı.

"Hayır, benim. Sen çocuksun. Çocukların telefona ihtiyacı yoktur."

İki yaşındaki çocuk somurtmaya başlamıştı, sızlanıp cihaza uzandığından iç çekip oğlanı kucağına almış, onu kucağına yerleştirmiş ve onu oyalasın diye bir oyun bulmuştu. Gerçekten zorunda kalana kadar ağlayan bir çocukla uğraşmak istemiyordu.

"Hasbinallah sana vurmadı mı?!"

"Vurması mı gerekiyordu?" Kafası karışarak Sunye'ye bakıp sordu.

"Son zamanlarda korkunç! Daha dün sırf babası ona hayır demeye çalıştığı için ona vurdu. Lanetli iki yaşını geçiriyor. Açıkçası minik bir canavar şu an." İç çekip başını salladı, telefonda bir video izleyen oğluna bakıyordu. "Ya sen çocuklarla çok iyi anlaşıyorsun ya da o seni sevmiş olmalı." Sohbetine geri dönmeden önce ona gülümsedi.

Kyungsoo iç çekip oğlanı oyalamaya devam etti ve Jongin ile Taemin onu bu vaziyette buldu. Büyük olan aniden durduğunda ikili dışarıdan geliyordu. Oğlan salonu parmağıyla gösterene kadar Jongin ona garip garip bakmıştı. Jongin parmağı izledi ve Kyungsoo ile Hakyeon'u kanepede görünce ağzı açık bakakaldı.

"Aman Yarabbi şeytanı ehlileştirmiş." Taemin sessizce söyledi. Minik Hakyeon gezegene teşrif eden en kötü ufaklıktı. Geçen hafta sonu ona bakmak zorunda kaldığında neredeyse tüm saçları yolunmuştu zira çocuk tam bir tutucu idi.

"Hassiktir." Jongin fısıldadı. İki oğlan da çekingence Kyungsoo'ya yürüdü ve açık bir biçimde izlemeye başladılar.

Kyungsoo telefonundan başını kaldırdı ve ağzı açık kalan iki oğlana bir kaşını kaldırdı. "Niye öyle bakıyorsunuz?" Kaşlarını çattı, Hakyeon kolunu çekiştirdiğinden başını eğip oğlan için başla tuşuna basmıştı, iki yaşındaki çocuğun gözleri neşeyle pörtlemişti.

"Seni sevdi mi?!" Taemin neredeyse ciyaklamıştı. O velet uslu dursun diye elinden gelen her şeyi yapmış ve bir tanesi bile işe yaramamıştı, üstelik de çocuklarla iyi anlaşırdı!

"Galiba?" Kyungsoo omuz silkti, bunda abartacak ne olduğunu anlamıyordu. Hakyeon o kadar da fena değildi. Biraz mızmız olabilirdi belki ama şeytan değildi.

Knocked Up ★ [ÇEVİRİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin