2~

77 8 4
                                    

Odasına hızlıca girince hayatı boyunca aklından bile geçirmediği bir sahne vardı. Gözü önünde kadem kenarda yerde oturmuş. Tam önündeki uzun koltuğa bacaklarını yan şekilde uzatmış oturan bir kadın vardı. Gözleri ve saçları uzun kahverengiydi. Üzerinde güzel mi güzel beyaz ve altın renkli bir kraliçe gibi elbisesi vardı. (resimdeki gibi karakter eylül)Cemre ile kadın göz göze geldiğinde cemre ne yapacağını ve ne diyeceğini bilememişti. Kadın şöyle bir hafifce dudağını oynatarak güldü. Cemre hayatının şokunu yaşamıştı. Çünkü kadem cemreden başka bir kadını kendi odasına çağırmazdı. Kesinlikle yasaktı çünkü kendisi bir kral . Diyelim ki birisiyle görüşmek istese kendi yattığı odaya çağırmazdı. Görüşme odasına çağırırdı. Cemre ayakta durmakla zorluk çekiyordu. Ayakları titresede dik duruyordu. Kadem cemreyi gördüğünde ayağa kalkamaz olmuştu. Arkasında olan cemreye sırtına döndüremiyordu. Cemrenin karşısına çıkıp ne diyeceğini bilemiyordu. Adam bildiğin karısını aldatıyordu. Kadın ayağa kalkar, dik durup "sen kraliçe cemre olmalısın"dedi. Cemre evet şekilde kafasını salladı. Kadın yavaşca adımlarla cemrenin karşısına geçer,göz göze gelirler.

Cemre: Siz kimsiniz?

Kadın: ismim eylül hizmetçiyim.

Cemre: hizmetçi mi? kral kadem neden yerde oturuyor acaba?

Eylül: onu bana değil,eşine sormalısın kraliçe cemrecim.

Cemre: cemrecim mi?

Eylül: evet.

Cemre: öncelikle sen çıkar mısın? eşimle yalnız konuşmak istiyorum.

Eylül: tabiki buyrun.

Hizmetçi eylül rahat ve sakindi. Yavaşca adımlarla odadan çıktı. Genelde bir insan kraliçeyi görse eli ayağı titrerdi. Ama bu hizmetçi eylül de farklı birşey vardı. Hİç titrememiş ve korkmamıştı. Cemrenin kafasında düşüncesinde eylüllün hizmetçi olduğuna pek inandırıcı gelmemişti. Çünkü hiçbir hizmetçi kralına öyle hareketler yaptırmazdı. Cemre kademin oturduğu yere doğru giderken, Kadem de yavaşca oturduğu yerinden kalkar. İkisi göz göze gelir. Cemre hala şaşkınlığını gizleyemiyordu. Onca yıl birlikte yaşamışlardı ve böyle bir sahneyle karşılaşması kıyamet kopar gibiydi. Cemre derin bir nefes aldı.

Cemre: ne demek bu?

Kadem: eylüllün söylediği gibi hizmetçi.

Cemre: pek inandırıcı gelmiyor.

Kadem: ....

Cemre: bir kral hizmetçinin karşısında geçip de nasıl olur da yerde oturur?!?!

Kadem: .......

Cemre: kadem ne oluyor?! anlatasana be adam!

Kadem: o kadın normal hizmetçi değil.

Cemre: ne o zaman kim o!

Kadem: Senin gibi bir kraliçe.

Cemre: k-kraliçe mi?

Kadem: evet onun önünde öyle oturmamın sebebi bu ve diğer sebebi de.

Cemre: evet diğer sebebi?

Kadem: ona aşığım.

Cemre o an şaşkınlıkta gözleri büyümüş ve büyük hayal kırıklığına uğramıştı. Gözünden bir yaş damla yavaşca akarken birden başı döndü ve yavaşca yere yığıldı. Üstelik daha kademe hamile olduğunu söyleyememişken böyle bir olay başına geldi. Kadem korku ve gergin içinde hizmetçileri ve korumacıları bağırarak çağırdı. Ardından korumacılar cemreyi alıp odasına götürdü. İçeriye kadın doktor girer sağlığına baktı. Kadem endişeli şekilde yanıbaşında bekliyordu. Doktor kademe dönüp "herşey iyi ama daha fazla hayal kırıklığına uğrasaydı bebeğini düşerebilirdi"dedi. Kadem cümleyi duyar duymaz doktor ne diyor bu der gibi baktı. Kadem "siz neyden bahsediyorsunuz ne bebeği?"dedi. Doktor "kraliçe cemre 4 aylık hamile ve biraz uyusun kendine gelir" dedi. Kadem o an hiçbirşey diyememişti. Doktor onları yalnız bırakır. Kadem cemrenin yanıbaşında olan tek kişilik koltuğa oturdu. Kendi düşüncelerine daldı. Aradan 10 dakka geçtikten sonra cemre kendine yavaş yavaş gelir. Gözlerini açtığında sağ tarafına baktı kadem koltuğunda uyuyordu. Soluna baktığında iki kişilik koltuğunda uzanmış dik dik izleyen o kadın kraliçe eylül vardı. Cemre o an tekrardan şaşkına girmişti. Hızlıca biraz kalktı oturdu yani uzanırken oturdu ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Eylül hafifce gülümsedi ve "günaydın canım"dedi. Cemre birşey söylemedi.

Eylül: benimle konuşmayacak mısın?

Cemre: ne işin var burada?

Eylül: bayıldığını duydum ve geldim.

Cemre: kadem demek ki sana aşıkmış.

Eylül: aynen öyle lakin senin hamile olduğunu yeni öğrendik.

Cemre: süpriz yapacaktım ama olmadı.

Eylül: hmmm

Cemre: hala beraber olacak mısınız mı?

Eylül: tabikide canım boşana kadar.

Cemre: lütfen beni yalnız bırakır mısın? uyumak istiyorum.

Eylül: tabiki canım rahat uyu sen.

Eylül yavaşca uzandığı koltuktan kalktı. Yavaş adımlarla odadan çıktı. Kadem hala uyuyordu. Cemre derin bir nefes aldı. Bununla ilgili kademle konuşacaktı bundan dolayı kafasını şimdilik yormak istemiyordu. Cemre yavaşca uzanıp uyumaya başladı.
DEVAM EDECEK

LANETLİ GÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin