Olayı yaşadığımda on bir yaşındaydım. Aradan bı kadar zaman geçmesine rağmen yaşadığım olayın gerçek olduğuna bütün kalbimle inanıyorum...
Babam yüzbaşıydı. Şark hizmetini yapmak üzere Kars'a tayini çıkmıştı. Kars'a geldikten üç ay sonra çevreme ve arkadaşlarıma alışmaya başlamıştım ilkokul beşinci sınıftaydım...
Bir gün öğleden sonra arkadaşlarımla birlikte okulun arkasındaki sahaya top oynamaya gidiyorduk. Hava çok soğuktu, her taraf kar ve buz kaplıydı. Evlerin pencerelerinden sarkan buz şekillerine öylesine dalmıştım ki, arkadaşımın kullandığı kızağın arkasından düştüğümü ve yuvarlanarak kaymaya başladığımı fark ettiğimde her şey için çok geçti. En son hatırladığım şey, yokuşun sonundaki ağaca hızla çarpmam oldu... Daha sonra gördüğüm şey ağacın altında sırtüstü yatan bedenimdi...
Bedenimi yukarıdan seyrediyordum... Başımın altındaki karlar kıpkırmızıydı. Sırt üstü yattığım için bedenimin arkasını göremiyordum. Gözlerim kapalıydı.
Bedenimin yarım metre kadar üstünde asılı gibiydim. Sokaktaki bağrışmalara evlerden insanlar çıktı. Bir kadın koşarak bedenimin yanına geldi, bedenimi yan çevirdi,iste o zaman ensemin biraz üstündeki yarayı görebildim. Kafam sanki ikiye ayrılmıştı ve kan fışkırıyordu. Beni yan çeviren kadın yaramın üstüne avuç avuç kar koyuyordu. O sıra atlı bir araba getirdiler. Herkes çok endişeliydi, ben ise onların bu haline çok şaşırıyordum. Çünkü kendimi çok iyi hissediyordum. Beni arabaya bindirip hastaneye götürdüler. Babama haber verilmesini söyleyen arkadaşlarıma, babama söylememelerini, benim çok iyi olduğumu söylüyor ama sesimi duyuramıyordum. Sanki görünmez olmuştum! Oysa ben onları görüyor ve duyabiliyordum.
Babamı düşündüm, olayları ben söylemeliydim. Yaralandığımı benden duymalıydı, işte tam o anda kendimi şehrin çıkışındaki askeri birliğin önünde buldum. Nasıl oluyordu da böyle hızlı hareket edebiliyordum? Kapıda nöbet tutan askerlerin yanında durup onlarla konuşmak istedim, yine başaramadım... Biraz daha kapıda oyalandıktan sonra babamın bölüğüne geçtim. Geçtim mi, ışınlandım mı bilmiyorum. Çünkü duvarlara ve kapılara çarpmadan babamın yanında olabildim! Babam telaşla telefonla konuşuyordu. Telefonu kapattıgında süpriz yapmak için tam karşısında durdum. İki arkadaşıyla birlikte kapıya doğru koştular. Sanki benim içimden geçtiler ama ne ilginçtir ki, beni fark edemediler. Korkmaya başlamıştım...
Birden yukarıya doğru çekilmeye başladım. Hissettiğim ya da gördüğüm ilk şey, çok ışıklı bir borunun içinde hızla ilerleyişimdi. Borunun sonunda melek olduklarını düşündüğüm kişiler beni karşıladı ama kanatları yoktu... Hepsi ışıl ışıldı. Biraz ilerde bir çok insan vardı. Onların yanına gitmek istedim. Melek zannettiğim ışıktan varlıklar beni durdurdular: "Oraya geçemezsin" dediler.
Çok şükür beni duyan ve gören birilerini sonunda bulabilmiştim... Daha sonra niçin oraya geçemeyeceğimi sordum.
- Onlar dünyada yaptıkları yanlış şeyleri seyrediyorlar. Zaten senin buraya gelmen için çok vaktin var. Yaşayarak elde ettiğin güzel bilgileri buraya getirdiğinde seni yine bizler karşılayacağız" dediler.
Bu sözlerden hemen sonra aşağıya doğru inmeye ya da kaymaya başladım. O çok parlak işıklı varlıklar tıpkı gökyüzündeki yıldızlar gibi uzaklaştıkça ufalıyorlardı...
Kemdimi yine hastanede buldum. Çok acı çekiyordum çünkü artık bedenimin içindeydim ve bana yapılanları hissedebiliyordum.
Aradan sekiz gün geçti...
Ben hala hastanede bakımdaydım. Kazadan hemen sonra yaşadıklarımı anneme ve babama anlatmak istedim. Sözlerime başlar başlamaz anlattıklarımdan çok korktular. Ölümün hiç te korkulacak bir şey olmadığını söylediğimde annem bana dualar okumaya başladı. Anlatacaklarumı yarıda kesmek zorunda kaldım. Doktor ise : "Çarpma nedeniyle beyinde bir araz olabilir, garip davranışlarına şaşırmayın" dedi.
Bu yüzden o güzel deneyimi anlatamamıştım... Biliyorum ki ısrar etsem kazadan dolayı beynimde bir araz kaldığına karar verip beni olmadık tedavilere maruz bırakacaklardı. Korkumdan anlatmaya başladıklarımın devamını getiremedim. Bu güzel deneyimi yılllarca kendim de sakladım. Ama şimdilerde okıdığum bazı kitaplardan öğrendim ki, böyle bir deneyim yaşayanların sayısı bütün dünyada oldukça fazlaymış.
Artık inanıyorum ki, beden dışı yaşanılan bu deneyimlerin, yurdumuzda da tibben bir açıklaması yapılacak ve ölüm ötesine bilimsel bir inandırıcılık getirilecektir. Sabırla bu gelişmeleri bekliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiyede Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 5
HorrorSerinin 5.kitabıyla gercek yasanmıs olayları anlatmaya devam ediyoruz