Lil happy lil sad - Let me dieG-eazy & Halsey - Him & I
♠
7.Bölüm | Karanlığında Yanmak
Sessizliği yakan bir çığ var, hayır bu bana ait değil. Bedenimin üzerinde başka bir beden var, bu bana ait değil. Saçlarımın arasında başka birinin nefesi var, Hayır! Bu azrailin değil. Gözlerime değen başka birinin gözleri var, bu benden değil. Ben gibi de değil.
Sustum.
Ve hayatımın içinde dönen oyunlara boyun eğdim. İlk ve son kez.
"Bana açıklama yapmalısın." Diye mırıldandım. Sesim, fazla pürüzlü ve ihtiraslıydı.
Gözlerinin gözlerimden çekti, tam şuan üzerimden kalkmaliydi. Peki ya neden hala bana sarılıyordu? Nefesi neden saçlarımın arasından süzülüyordu? Neden günahtan, katranlanan gözleri gözlerimdeydi.
"Biliyorum."
Tek kelime. Tek kaçış.
"Soruma cevap vermedin." Diye mırıldandım, sesim artık gayet iyiydi. Dehşet biraz olsun azalmıştı.
Kasıtlı olarak birisi frenin boşalmasına sebep olmuş, az kalsın ölmemize sebep oluyordu. Alaz Merih ne yapacaktı. Ne olacaktı şimdi?.
Yine yanlış yollardan ders mi verecekti bunu yapana?.Peki ya ben?.
Ben ne yapacaktım. Alaz Merih'in hayatına adalet katmaya çalışırken, diğer günahkârları görmezden mi gelecektim?.
Başını eğip, yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Nefesimi tuttum. Artık tehlikeli yollarda dolanıyordu. Burnu burnumun ucuna değmek üzereydi. Durmalıydı. Durdu da.
Gözleri dudaklarıma indi ve aynı hızla gözlerime tırmandı. Gözlerim kısılırken, altımda olan taşlar sırtıma batıyordu. Ağırlığını üzerime vermese de, ağır bir yük vardı yinede üzerimde. Ya da nefesimi daraltan kendisiydi."Hiç için herşey ufaklık." Diye mırıldandı. Ve bedeni üzerimden kalktı, yerde oturup ayaklarını yere uzattı. Çocuk gibiydi şuan bu görüntü. Zaten kötü olan herşey masum olmazmıydı?.
Cebinden bir sigara çıkarıp, zippo ile tutuşturduktan sonra zippoyu uzağa fırlattı. Bir dizini kendine çekip, kolunu oraya yasladı. Birkaç dakika önceki masum olan görüntü gitti yerine tehlikeli bir adamın heybeti gözler önüne serildi. Uzandığım yerden doğrulup, bağdaş kurdum.
"İşte bizim aramızdaki fark bu. Ben hiç için herşeyden vazgeçerim. Sen herşey için hiç olanlardan vazgeçersin."
Kaşlarım çatıldı. Alazen gibi konuşuyordu. Uçuruma bakan gözleri, gözlerime değmemeye yemin etmiş gibiydi. Zira daha yeni gözleri yeminliydi gözlerimden başka hiçbir yere değmemeye.
"Seni anlamıyorum." Dedim kafa karışıklığı ile. Sigaradan bir nefes çekti. Duman yayılırken, gözleri kısıktı ve tek odağı uçurumun ardındaki karanlık manzaraydı. Saat gece yarısını vurmuştu belkide. Uzun süre olmuştu çünkü. Ama ikimizde bunu umursamıyorduk.
"Bir kuş öldü sen yanımdayken, birisi seninle uğraşıyor ve bu benle karşılaştığın andan beri oldu. İki saat önce birinin sana bıçak dayadığını söyledin. Ve buda; sen benim mekanımdayken oldu. Gözlerinin önünde iki adamın belasını siktim. Ve şimdi ölümün kapısını çalıp kaçtık. Beraber... Anladın mı beni?."
Kaşlarım çatıldı. Tüm suçlu benim diyordu. Evet o suçluydu birçok konuda ama ben bu işe bulaşmıştım. Olacakların farkında olmam gerekiyordu.
"Anladım..." Diye mırıldandım sessizce. Kafam hala karışıktı çok belli belirsiz konuşuyordu. Kaşlarım bir sürenin ardından anlamsızca yukarı kalktı. "... İyi bir ikiliyiz. Galiba?."
Güldü. Güldüğü an dudaklarının arasındaki sigara dumanı havaya karıştı.
"Buna ben karıştım." Dedim sonunda ciddileşirken. Dengesizliğim diz boyu.
"Şimdi de kaçmaya çalışıyorsun." Dediğinde hiddetle kaşlarım çatıldı.
"Hayır!," Dedim, sorgular bakışları gözlerimi buldu. Gözleri... Lanet olsun!.
"...sadece ailemi buna karıştırmamaya çalışıyorum. Mete'yi iyileştir bu iş bitsin.""Hmm..." Diye mırıldandı. Başını yana eğip yüzüme baktı öylece. Ne düşünüyordu hiç bir fikrim yoktu. Ve bu beni hazırlıksız bırakıyordu.
" O küçük veletten konuşalım biraz." Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Kolundaki saate baktı."Öğlen 14.30 gibi, hastanede ol yurtdışından arkadaşım gelecek tedavi için." Dediğinde sözünü kestim.
"Ne doktoru?" Diye sorduğumda, sigaranın son nefesini çekti.
"Psikolog"diye mırıldandı. İzmariti yere atıp, ezmeden bıraktı öylece. Bakışlarımı izmaritten çektim, ve hızla onun yüzüne çevirdim.
Psikolog ne alakaydı?.
"Ne alaka?"
Bacaklarını benim gibi bağdaş kurdu. Saçlarını karıştırıp, yerdeki bir taşı alıp, taşlık toprağa bir şeyler çizmeye başladı.
Şuan küçük bir çocuk gibi görünüyordu.
Masum olanlar değilmidir kötüyü yaratan; Davranışlar, sözler, bakışlar, gülüşler. Peki ya ruhlar?
"Mete hastaneye gittiğinde dili kriz esnasında küçük dili ile birbirine dolanmadı. Baban; sen daha da üzülme diye gerçeği söylemedi. Bende bir şey demedim."
Gözlerimi kıstım. Neden herkes yalan söylüyordu, çözüm mü olmuştu da haberim yoktu. Hayatım boyunca babamın benim için aldığı kararların iyiliğim için olduğunun farkındaydım, annem daha geleceğe yönelik bakarken babam hep bizim psikolojik açıdan bakıyordu. Benden saklamıştı. Şaşkındım ama kırgın değildim. Onun ile bir konuşma, biraz nasihat ve baba kız dertleşmesi ile bitecekti. Şuan aklımdaki soru bu değildi, yada kesin varı düşünceler.