~İyi okumalar~
Sabah uyandığımda direk mutfağa gittim çünkü Jin'i her sabah erkenden kahvaltı hazırlamasını izlemek güzeldi. Onu izlerken dalmış olucam ki elini yüzüme iyice yaklaştırıp elini sallıyordu
Jin: Tamam bende biliyorum çok yakışıklı olduğumu
Ben: Ha
Jin: Neyse boşver, ben üyeleri uyandırıp geliyorum
Ben: Tamam
Kesin onu yiyecek gibi baktım, neyse bende gidip Ji-hyo yu uyandırıyım, tam kapının önüne geldiğimde içeriden Tae nin sesi geliyordu bende kapıda durup onları dinlemeye başladım
Tae: Anlamıyorsun Ji-hyo ben seni gerçekten çok seviyorum
Ji-hyo: Üzgünüm Tae ama ben sana arkadaş gözü ile bakıyorum
Tae: Ama beni lisedeyken ve üniversitedeyken seviyordun
Ji-hyo: Hey sen bunu nereden biliyorsun
Tae: Kuşlar söyledi
Ji-hyo: Doğruyu söyle sana bunu kim söyledi
Tae: Biraz Y/N den laf almış olabilirim
Aslında laf almadı direk söyledim Ji-hyo ağzıma edecek
Ji-hyo: Ağzına edecem o kızın
Tae: Şimdi beni reddediyor musun bana şans vermiycek misin
Ji-hyo: Dediğim gibi sana arkadaş gözü ile bakıyorum ama biz genede arkadaş kalsak
Tae: Tamam Ji-hyo ARKADAŞ kalalım
Arkadaş kelimesini bastırarak söylemişti ve odadan çıktı beni umursamadan yanından geçti Ji-hyo da bana hem onları dinlediğim için hem de Tae te söylediğim için öldürücü bakışlar atıyordu
Ji-hyo: Y/N!!
Ben: Ji-hyo!!
Ji-hyo: Y/N!!!
Ben: Ji-hyooo!!
Ji-hyo: Bittin sen Y/N!!
Ben: Ad benzerliği olabilir belki ben söylemedim belki başka Y/N söyledi
Ji-hyo: Sıyrılmaya çalışma!!
Dedi sonra ben topuk bildiğiniz aşağıya ışınlandım ve sorun şu ki Ji-hyo hızlı koşuyor ay bir saniye Ji-hyo hangi ara arkama takıldı, sonra biz evde dört döndük bütün yastıkları nasıl isabet ettirdiyse hepsi suratına geldi sonra ben buna dayanamayıp kendimi bir odanın içine atıp kapıyı kilitledim arkamı döndüğümde kendi oppamın odasına girdiğimi gördüm ve çok tatlı yatıyordu keşke normalde de bağırmak yerine sakin kalsa sonra aklıma şu Sun orangutanı geldi ve bu nedenle abimle o kızı konuşmak için uyandırdım ama bu Ji-hyo yu kızdırmaktan daha kötüydü direk 'kim lan, hangi velet beni uyandırmaya cesaret eder' diyip aynı zamanda uyanırken bana tekme attı kesinlikle çok şanssız bir kızım
Ben: Oppa ne yaptın ya öyle bir uyandın ki korkudan kalbim burnumda atıyor
Suga: Uyandırmasaydın o zaman
Ben: Ne biliyim ben böyle olacağını
Suga: eeeee
Ben: Ha şey ben sana birşey diycem
Suga: De
Ben o de diyince yalvarış pozisyonumu aldım yani dizimin üzerine çöküp yalvarmaya başladım
Ben: Oppaa~~ Allah rızası için (kız imana geldi) şu Sun denen orangutanı buradan gönder bak şey de odamız yok, biz iki kıza zar zor bakıyoruz sana nasıl bakalım, senle uğraşamayız de
Suga: Bilmem
Ben: Oppağğğ ne olur
Suga: Bak kardeşimsin diye yapıcam
Ben: Valla mı len
Suga: Yapıcam dediysem yapıcam hadi çık odamdan
Ben: Tamam oppa sen cansın
Suga: Tamam hadi yılışma çık odadan
Dedi ve ben odadan korka korka çıktım çıkmamla kafama yastık gelmesiyle kafam arkaya gitti ve abimin kafasına kafam çarptı. Valla öyle böyle şanslıyım anlatamam diye içimden geçirip salona koştum tabi diğer üyeler bize bakıyordu evi toz duman ettikten sonra ben yorulduğum için durdum ve Ji-hyo yılmayıp bana doğru koşarken kendi ayağına takılıp düştü ve ben kahkahalara boğuldumBen: hahhahahhaha! Ay gülmekten karnıma ağrı girdi
Ji-hyo: ha ha ve ha çok mu komik
Ben: Evet
Ji-hyo: Hadi şimdilik yırttın
Ben: Hadi kuraya
Herkes kura çekti
Jimin: Kime geldi
Sun: Bana
Ji-hyo: Nah!!
Jimin: Valla şu kızlar sayesinde her zaman yırtıyorum
Sun: Hadi ben gittim
Ji-hyo: Gel buraya sen kokudan geberirsin ben giderim
Sun: Büyük bir zevkle ben giderim
Suga: Of tamam Sun hadi uyandır şu veledi
Sun: Tamam
Suga: Bende bir lavabo ya gidiyim
Dedi ve ikisi de yukarı çıktı
Suga nın ağzından
İkimiz yukarı çıktık ve ikimiz jungkook un önünde durduk
Sun: Sen lavabo ya gitmiyor muydun
Ben: Hayır, şimdi çık şurdan jungkook u uyandırıcam
Sun: Hayır ben kook u uyandırıcam
Ben: Bana bak Sun, Ji-hyo bizim veledi seviyor ve içine düşücek gibi bakıyor hatta benim kardeşim Jin i seviyor bunun farkındayım onların sevdiği kişilere hatta gruptaki üyelere yavşama aksi taktirde bu evden kovulursun
Sun: aaa, şey
Ben: Hatta birşey söyleme sadece o kızların sevdiklerine yavşama yoksa kardeşim o acı biberle yetinmez direk seni döver
Sun: Sen acı olayını nereden biliyorsun
Suga: Ben bilirim
Sun: Ha anladım
Suga: Şimdi izninle şu veledi uyandırıcam
Sun: Tamam
Ve nefesimi tutup kook un odasına girdim sonra kookun poposuna vurdum 'ah' diye uyandı of buda hep ah diye uyanıyor
Ben: Kahvaltı ya gel
Velet: Ha tamam
Dedikten sonra odadan çıkıp salona indim