Medya: sevgili KARAN ve MASHA'mız
Not:masha fotoğraftadaki gibi gözlük takmıyor. Sadece dinlenme gözlüğü olarak düşünün.Keyifli okumalar
------------------
Sihirli kapıdan içeri girdim ama bahçede kimse yoktu sanırsam derstelerdi. Sanırım buraları nerdeyse hiç incelememiştim. Okul 4 katlıydı ve dış görünüşü çok moderndi meyaz gümüş ve altın renkleri çok uymuştu. Bahçe çok büyük bir bahçeydi. Bahçede top sahası, valeybol sahası ve basketbol sahası vardı. Yavaşça okula ilerlemeye başladım aynı zamanda etrafı da inceliyordum. Okulun arkasında hatırladığım kadarıyla banklar vardı. Okulun önünde ise kacaman ağaçlar vardı sadece birkaç bank vardı. Sanırım çimlere oturuyorlardı. Bu okul muhteşemdi. Ve herkesin özel güçleri vardı. Özel güçten kastım bazıları uçuyor bazışarı 4 elementden 1 tanesini kulanıyor. Bazıları ise özeller ve kendilerine has özel güçleri var.
Okula girdiğimde okulum içininde çok modern olduğunu fark ettim. Artık zaman kaybetmeyip hızla müdürün odasına ilerledim. Kapının önüne gelince kapıya elimi vurup kapıyı çaldım içeriden 'gel' sesi gelince hemen içeri girdim.
Müdür.
"Hoşgeldin masha. Geç otur." Diyerek masasının önündeki sandalyeyi gösterdi. Bende zaman kaybetmeden oturdum."Buyrun dün aramaışsınız beni aramışsınız." Dedim ve aynı zamanda elerimi dizlerimin üstünde birbirine kenetledim. Ve konuşmasını bekledim.
Müdür.
"Biliyosun ki okula girmek için elimizi bir taşa tanıtıyoruz. Senin el izinide şimdi alıcaz ve sende bundan sonra istediğin gibi okula gelebileceksin." Dedi benim bişe dememe kalmadan masanın altından bir kitap çıkardı. Bir sayfa açtı. "Elini buraya koy. Yanlız hangi elini koyuyorsun ona dikat et. Çünkü tek o elini tanıyacak." Ben başımla onayladım ve sağ elimi sayfanın üzerine koydum. Sayfadan elimi kaplayacak şekilde ışık çıktı sonra elimi çektim. Sayfada elimin izi vardı."İş tamamsa ben çıkıyım artık." Müdür başıyla onayladı ve çıktım. Yine koridorda tek başıma ilerliyordum. O karanlık koridorun önünden geçerken tüylerim diken diken oldu. O tarafa baktığımda kapşonlu biri vardı. Yüzü karanlıktan gözükmüyordu ama o karandı bundan emindim. Ben ona bakarken zil çaldı. İnsanlar önümden geçerken bazıları çarpıyordu ama benim umursadığım taraf onum kahverengi gözleriydi. Birden üstümde bir ağırlık hisetim. Ve bir cıyaklama.
Buse
"Kızım hışgeldin ne güzel süprayzz." Diye kulağıma çemkirdi buse. Galiba kısa süreliğine sağor oldum."Kız ne çemkiriyon resmen sağır oldum." Diye söylenerek kalağımı selçe parmağımla karıştırdım. Sonra önümde duran guruba baktım. Hepsi gülümsüyordu. Anılda hemen yanıma geldi.
Anıl.
"Bunlar bizim gurup güzelil tanışma şansın olmadı hadi bakem tanışın." Diyerek kolunu omzuma attı. Ben ona gülümsedim ve tekrar guruba döndüm sıradan kendilerini tanıtmaya başladılar."Ben burak." Dedi en baştaki .
"Ben selin." Dedi 2. Sıradaki.
"Beeeen-." Diye uzatarak söylüyordu kız ki anıl atıldı.
Anıl.
"O aşkın." Diyerek güldü. Bemde kıza baktığımda kızarmış bi şekildeydi."Ben de masha menmun oldum." Dedim hepsine içten bir gülümseme yaparak. Ama biri eksikti. Çağrı. Evet çağrı yok. "Çağrı nerde buse gidip onada supriz yapıyım." Dedim buse bunu dedikten sonra endişelendi ama pek bozuntuya vermeyip sınıfın yerini söyledi. Hemen zaman kaybetmeden teşekkür edip merdivenlerden çıktım. Koridorun en sonunda olan A sınıfına doğru ilerlerken çok değişik hisediyordum.
Her adımımda çok değişik oluyordum. İçim bir değişik oluyordu. Kulaklarım uğulduyordu. Çevremde kimsenin sesi kulağıma gelmiyordu. Sınıfın önüne gelince sadece 2 kişinin sesi kulağıma geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz'ın Gölgesi Siyah
FantasyÇaresizlik nedir bilir misin? Zor durumda kalmak? Elinden geldiğini yapmak ama bi sonuç alamamak? Beyaz'ın Gölgesi Siyah.. Burda Beyaz'ın Gökgesini Siyah yaptık.. Gölgelerden korkan kızın en çok gölgelere sığınabilceğini öğretiler bu kıza.. Okumak i...