"Sounds like a plan."

502 28 0
                                    

"Sizinle gerçekten gurur duyuyorum." dedim eve geldiğimizde. Elbette, aday oldukları tüm ödülleri almışlardı, ve çağrıldıkları zaman ki yüzlerini görmek paha biçilemezdi.

"Teşekkürler aşkım." gülümsedi. Bu gerçek bir minnettar gülümsemesiydi ve elbette bulaşıcıydı. Yani, Harry ne zaman gülümsese, geri dönmemesi imkansız olurdu. "Bizi çağırmayacakları için gerçekten gerilmiştim biliyor musun ?"

"ah ? Kazanacağınızı hissetmiştim." dedim.

"Belki de sen bize şans getirdin."

"Belki de." durdum. "Ya da siz gerçekten başarılısınız."

"Belki.." Sırıttı. "Ödülle kolumu kesecektim neredeyse." 

Louis bir şekilde çocukları ödülün onun evde daha güvenli kalacağını söyleyerek inandırmış, bu yüzden ödülün neye benzediğini de göremedim. Ama şimdi o kupa oğlandı.

"Hım, git ve çal onu." diye şaka yaptım ve güldüm.

"Sadece yapabilirim." 

Pijamalarımızı giydikten sonra biraz daha salonda oturduk; Harry'nin pijamaları sadece bir çift eşofmandı ve benimkiler ise kolsuz bluz ve uzun şorttu.

Fazla şık.

Televizyonu açtım ve Harry'nin yanına oturdum, ayaklarını sehpaya uzatmış arkasında da yastık vardı.

Bu gece fazla tembellik yapamadık dermiş gibiydi, ve biliyordum ki çocukların birkaç ay içinde turu başlamadan önce ki son demlerdi bunlar.

Hayır, o gittiği zaman ben ne yapacaktım ?

"Ne izlemek istiyorsun aşkım ?" diye sordu.

"Sen ne istiyorsan bebeğim." 

 Kanalları değiştirip, reklamlar hakkında bir şeyler söylerken düşüncelerimin içinde kaybolmuştum.

Bana daha fazla zaman ayırabilecek miydi ? Yani demek istediğim, turdan, röportajlardan ya da diğer şeylerden, birbirimizi görmeye zamanımız olacak mıydı ?

Sanırım konserlerine gidemeyecektim, ama bununla aynı olmazdı. Evimizde olmayacak, beraber televizyonda program izleyemeyecektik ve biliyordum ki bir yerlere giderken ki hayran saldırıları da olmadan da olmazdı.

Yani, her zamankinden fazlası.

"Arianna ?"

Harry dikkatimi dağıtmak için elini gözlerimin önünde sallıyordu, ve gerçeğe döndüğümde kıkırdadı.

"Hı ?"

"Ne düşünüyorsun ?" diye sordu endişeyle.

"Hiçbir şey." dedim, ama inanmamış bir suratla bana bakıyordu. "Sadece tura gittiğin zaman seni özleyeceğim."

Saçlarını arkaya itti ve duruşunu düzeltti, yüzünde oyuncu bir gülümsemeyle.

"Ben de beni özleyeceğim, endişelenme."

Gözlerimi devirdim ve kıkırdayıp bir "ne?" derken onu ittim.

Kolları etrafımı sardı ve beni kendine çekti, hala gülüyordu.

"Hayır, ama ciddiyim, ben de seni özleyeceğim bebeğim." dedi.

"Peki kim bana yemek yapacak ?" iç çektim, gülümsememi gizlemeye çalışıyordum.

"Bu beni etrafında tutmanın tek nedeni mi ?" Darılmış gibi davrandı.

"Pekala..." Bir anlığında rolümü değiştirdim. "Sen olmadan etrafın gerçekten boş olacağını düşünüyorum doğrusu." 

Hired For Styles (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin