14, bölüm
Yok Yok Yok Yok deliricem ya hala kararsızım sabahı sabah ettim sma bir türlü bir karara varamadım ütophenüs ü seviyo muyum sevmiyo muyum bilmiyorum ya ben bunu nereden anlıycam nasıl anlıycam okuduğum kitaplardaki kahramanları düşündüm ama anlatıldığı gibi hissetmiyodum ya da ben yanlış hatırlıyodum ama benim sanki böyle tepemden aşağıya hem kaynar sular hem de bızlar akıyodu kalbimin hızını anlatmaya gerek yoktu bide hani bazen onu görmüyorum ya özlüyo gibiyim gibi de değil ya özlüyorum işte o kısacık anlar bana saatler gibi geliyodu yok ben kafayı yicem bu sorunun cevabını bulana kadar ya deliricem ya da cinnet geçiricem ama inşallah bunlar olmadan sorunun cevabını bulurdum da mutlu mesut yaşardık
" ne düşünüyosun böyle " diyen ütophenüs ün sesiyle kendime geldim
" bana bak sakın ruhumu okuma " dedim zaten karmararışıktım bide ütophenüs ün ruhumu okumasına hiç gerek yoktu
" tamam " dedi ütophenüs sanırım ruhumu okımadan anlamıştı karmaşık olduğumu
" gidelim mi " dedim
" buyurun hanımefendi " dedi ütophenüs
_____________________________
Bu dünya ya geldiğimizde direk derse gitmiştik jamir ütophenüs ün de derse giriceğini öğrenince
" senin ihtiyacın yok " diye takılmıştı ütophenüs e tabi karşılığında ölümcül bakışlar alınca derse başladı zaten uçmaya çalışarak onlara kafa yormadım ve uçamadım hatta ütophenüs sayesinde yere çakılmaktan kurtuldum her seferinde tuttu beni hatta uçamayıp suratımı asınca elimden tuttu beraber uçtuk o zaman mutlu olmuştum kendim uçamamıştım ama elimden tutup beni uçuran bir süperkahramanım vardı 1 saat çalıştıktan sonra ütophenüs beni yıldızların ülkesine götürdü burada yıldızlar adeta dans ediyolardı muhteşemdi ya buraksalar aylarca burada durabilirdim yıldızlar şekil yapıyolardı hatta ütoohenüs ismimi fısıldayınca ona baktım ama ütophenüs başıyla yıldızları gösterince tekrar yıldızlara baktım ve orada kocaman
HAYAL yazdığını görünce şok oldum ağzım iki karış açılmıştı çok mutlu olmuştum
" ya " dedim sevinçle ütephonüs ün boynuna atladım tabi hemen geri çekildim
" ya pardon ben bir an sevinçle sarılıverdim " dedim ama ütophenüs o beyaz dişlerini sergiliyodu
" sağol " dedi ütephonüs ama ben anlamadım
" anlamadım " dedim
" kolların boynuma dolandı ya bir değişik oldum " dedi ütophenüs ben merak edip
" nasıl değişik oldun " dedim
" bu biraz uzun " dedi ütophenüs merakım iyice kabarmıştı
" vaktımuz bol sen anlat ben dinlerim " dedim ütophenüs önce kararsızca baktı ama sonra yere oturunca anlatıcağını anladım ben de yanına oturdum ve onun gözlerinin içine bakmaya başladım gözlerinin karası parlıyordu
" hani bir dünya vardır ya ben kendimi o dünyanın içinde gibi hissett sanki daha önce o dünyanın içinde değildim de sen sarılınca özel hissettim sanki boynuma özel bir filor dolanmış gibi hissettim " dedi ütophenüs benüm sanki dilim tutulmuştu bu adama haksızlık etmek istemiyordum gerçekten karmakarışıktım benüm bir karar vermem lazımdı ve ben bu kararı ütophenüs ün yanında vermek istemiyordum yanlış bir karar verirsem ikimize de haksızlık olurdu evet evet ben bu kararı yanlız vermeliydim oturduğum yerden kalktım ve
" ben gitsem olur mu " dedim ütophenüs de yerinden kalktı " yanlış bişey mi söyledim " dedi ütophenüs
" hayır senin söylediklerin çok güze ama benim bir karar vermem lazım " dedim
" ben sana istediğin kadar süre verdim kendini sıkma kalbinin sesini dinle " dedi ütophenüs
" sen bu kadar anlayışlı olmak zorunda mısın " dedim
" istersen zorba oliym " dedi ütophenüs
" ol " dedim
" sevgilim ol uleyyyn " dedi ütophenüs bunun üstüne bir kahkaha attım
" sen kaba herif " dedim yalandan bile kaba olamıyodu anca Türk filmlerindeki adamlar gibi oluyodu
" hadi seni evine bırakiym " dedi ütophenüs
" tamam " dedim sonra beraber benim odama kadar gittik o tam gidicekken onu durdurdum konuşmamız gerekti
" ütophenüs " dedim
" efendim " dedi ütophenüs
" biraz konuşalım mı " dedim ben yatağa otururken o çalışma masamın önündeki sandalyeye oturdu nasıl dicektim ki ya yanlış anlarsa bir süre sustuk o beni bekliyordu ben kelimeleri en sonunda konuşmaya başladım
" ütophenüs hanü ben dülünücektim ya bir süre yalnız düşünsem ama sakın yanlış anlama ben ikimizin de pişman olmuycağı bir karar almak istiyorum ve bu kararı yalnız kalarak daha iyi alıcağımı düşünüyotum bir süre bu dünya ya gelmem eskisi gibi yaşarım kararımı verince ben sana haber versem olur mu " dedim vay be benden beklenmiycek mantıkta cümleler kurmuştum sanurım kararsızlık bana olgunluk kazandırmıştı
" sen ne karar verirsen ver ben saygı duyarım beni görmeden karar vermek istiyosan ben sana görünmem benim yüzümden bu dünya ya gelmemezlik etme hatta istersen dedeye söylüyim başka bir hayalperist versin yanına " dedi ütophenüs
" gerek yok ben sadece bir süre normal yaşamak istiyorum " dedim
" o sıkıcı derslerle mi " dedi ütophenüs
" hatırlatmasan olmuyodu demi gıcık " dedim sonra ona yastık fırlattım hedefim kafasıydı ama kafasına çarpmadan yakaladı
" güzel yastık " dedi ütophenüs içinden de
" sıradan bir yastık ama onun kokusu var " diye geçiriyodu
" çok mu beğendin " dedim
" evet " dedi ütophenüs
" al senin olsun " dedim yüzünde bir gülümseme oluştu
" sağol " dedi ütophenüs sonrasandalyeden kalktı
" bir süre görüşemiyceğiz " dedi ütophenüs ben de yerimden kalktım
" öyle " dedim
" ne kadar sürer bilmem ama seni özlüycem " dedi ütophenüs
" ben de " dedim titrek bir ses tonuyla
" oldu o zaman " dedi ütophenüs
" oldu " dedim
" görüşürüz " dedi ütophenüs " görüşürüz " dedim tam gidiyodu ki son anda sarıldım ona sımsıkı o önce biraz afallasa da sonradan sarıldı bana bir süre öyle kaldık sonra zor da olsa ayrıldık o gidince kendimi yatağıma attım ve ağlamaya başladım neden yüreğim acıyodu ki sadece bir süre görüşmüycektik bu gerçek neden bu kadar acıydı ki işte ondan önceki günlerim başlıyordu kuş kısa bir süreliğine kafesinden çukmıştı ve şimdi yine geri dönmüştü
Instegram @buseaydin12