Ertesi Gün
Yatağımdan kalkmış üstümü giyiniyordum. Hem bir yandan da yarınki okul partisini düşünüyordum. Acaba o gelecek mi? Şimdi ne yapıyor acaba? Ahh! Tabiki de Jungkook'tan bahsetmiyorum. Üstümü giyinip salona doğru gittim.Salondan birkaç eşya aldıktan sonra daireden dışarı çıktım. Arabama doğru giderken telefonuma mesaj geldi.
Gizli:Okulda sıranın altında sana bir şey bıraktım. Yani sana süprizim var.
Bizim okuldan mı? Onu bulduğumda kafasını koparacağım. Arabaya binip arabamı çalıştırdım. Gitme zamanı bebek.
Okula geldiğimde Jimin,Tae ve Kerry beni bekliyorlardı. Onların yanına gidip Tae'nın koluna girdim. Jimin okul partisi ile ilgili Kerry ile konuşuyordu.
"Okul partisine gelecek misin Kerry?"
"Tabiki ee geleceğim bunu kaçıramam." Ikisi bir birlerine bakarak güldüklerinde bir elektriklenme yaşadılar. Yani bana kadar geldi.
"Abi sen kiminle gideceksin bu okul partisine?" Ona bakarak söylediğimde o ise bana
"Kerry ile. Iıı... Yani o da isterse." Ben gülerek Kerry'e döndüğümde o da hemen Cevap verdi.
"Isterim tabiki hem de çok." Onlar orada birbirlerine bakarken ben ise Tae'nin koluna yapışmış onu okula doğru çekiştirmeye başladım. En sonunda sınıfın önüne geldiğimizde Tae ile ayrılıp sırama doğru ilerlemeye başladım. Sırada Jungkook uyuyordu. Benden tarafa dönmüş bir şekilde. Yanına oturup gözünün önüne gelen saçlarını çektim. Ve o bebeksi yüzüne baktım.
Birden bana yazan sapığın sürprizi olduğunu hatırladım. Ve elimi sıranın altına götürdüm. Elimde bir el hissedince geri çektim. O sapık sıranın altına bir el bırakmış olamaz değil mi? Yok canım o kadar da değil yani.
Sıranın altına bir daha elimi uzattığım da bu sefer elimi tuttu. Elimi çekmek istesem de gelmiyordu. Jungkook'a baktığımda o ise yattığı yerden bana bakıyordu. Sırada doğrulduğun da Siranin altındaki elini benim elimi tutmuş bir vaziyette çıkardı. Ben ise istemeden de olsa şaşırmıştım. Elimi onun elinden çekip sıranın altına bir daha daldırdım ama hiç bir şey yoktu. Sonra Jungkook konuştu.
"Bunu mu arıyorsun?" Elinde bir kağıt vardı. Ve küçük bir hediye kutusu. Onların onda ne işi var ki. Benim eşyalarımı mı karıştırıyor?
"Evet onu arıyorum. Şimdi ver onu." Ona doğru uzandığım da elini geriye götürdü ben dahada yaklaştım en sonunda ona doğru döndüm. Ama keşke dönmeseydim. Aramızda neredeyse hiç aralık yoktu. Nefes almak için dudağımı aralasam dudaklarımız birbirine değecekti.Hemen geriye doğru gidip ona
"Ve-verir misin?" Aha kekeledim. Hayır yani utandığım belli olmuyormuş gibi birde kekeledim.
"Beni öpersen veririm." Ne! Oha ! Hayır be! Nasıl öpeceğim seni! Sahtekar ya! Ama bunu yapmalıydım. O notta ve kutunun içinde ne olduğunu çok merak ediyorum. Yavaşça ona doğru yaklaşmıştım. O ise gözlerini kapamış benim öpmemi bekliyordu. Ben de bunu fırsat bilerek eline doğru uzanıp notu ve kutuyu aldım. O hemen gözlerini açmış engellemeye çalışsa da ben çoktan galip gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARADAKİ MESAFE (JEON JUNGKOOK)
FanfictionMİKA Herkesin bir kusuru vardır. Benim kusurum seni ölümüne sevmek.İnsan ve vampir öldürmek. Ne kadar sahip çıkmaya çalışsam da aşkıma sahip çıkamamak. JUNGKOOK Herkesin bir kusuru vardır. Benim kusurum sana sırılsıklam aşık olmak. Sana zarar vere...