Bir sabah daha arsız alarmımla uyanmıştım.Fakat aşağıdan babamın sesi geliyordu.Hemen üstümü giyindim.Saçlarımı kuyruk yaptım ve aşağıya uçtum.Evet doğru tahmin bingoo!
Babamlar gelmişti.Babamı ve Ceyda teyzeyi öptüm.Bugün hafta sonu olduğu için uzun uzun kahvaltımızı yapıp kahvelerimizi içtik.Sonra ben odama çıktım ve Selin'e mesaj attım.Bu kızı çook sevmiştim ve artık baya yakındık.Beraber biraz gezintiye çıkmayı planladık.Hava biraz estiği için kot pantalonumu giyip üzerine dekolteli beyaz tişörtümü giydim.Ayrıca yarın için de planımı mezarlığa uğramak olarak yaptım.Annemi özlemiştim.Biraz makyaj yapıp çantamı da aldıktan sonra aşağıya indim.Babamın yanına gittim:
-Babacım ben arkadaşımla birlikte gezmeye gidiyorum haberin olsun.
-Gidebilirsin kızım ama akşam erken gelmeni istiyorum hep birlikte yemeğe gidicez.
-Tamam
diyerek babamı öptüm.Evden çıktığımda Mert arabasını garajdan çıkartıyordu.Ona bakarken göz göze geldik.Ben de kafamı kaldırıp hızlı adımlarla çıktım.Dondurmacının önünde buluşmaya karar kırmıştık.Biraz yürüyecektim.Ben yürürken Mert önümden hızlıca geçti.Bak ben diyorum öküz bu çocuk öküz..Başka insan olsa götüriyim filan der.Te allam ya.Bu düşüncelerle hızlı adımlar atarak ilerledim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Akşam çok geç olmadan eve geldim.Çok yorulmamıştım.Üzerime straplez lacivert mini bir elbise,altıma ise krem platformumu gitmiştim.Hafif makyaj ve düzleştirdiğim saçlarım ile uyumluydum.Parfümümü sıkıp aşağıya indim.Mert yine siyah giyinmişti.Anlaşılan bu akşam güzel olacaktı.
Geldiğimiz yer çok güzel ve lüks bir otelin lokantasıydı.Zengin camiasına alışmıştım ne yalan söyliyim.Bir şeyler sipariş ettik ama azcık et geldi.Bu ne ya te Allam.Kesin doyma-
yacağım.Kahretmesin.Yemeğimden bir çatal almıştım ki Mert'le göz göze geldik.Demek ki beni izliyordu.Babamlar da şirketle ilgili bir şeyler konuşup duruyorlardı.Yemeğimi bitirdikten sonra lavaboya gitmek için izin istedim.Bu sırada bana dalıp giden garsonu fark ettim.Evet güzel olmuştum yani kabul.Lavaboya girdiğimde parlatıcımı tazeleyip, parfümümü sıktım.Lavabodan çıkıp masaya havalı bir şekilde ilerlerken garson yanıma geldi:
-Merhaba güzel bayan sakıncası yoksa seninle tekrardan görüşmek isterim.
Mert'in bize bakan kızgın gözlerini fark edince mutlu olmuştum.Kıskanıyor muydu acaba?
-Üzgünüm.
Asilliğimle masaya doğru ilerledim.Ben oturunca Mert sinirle lavaboya gitti.Telefonumun titremesiyle babamdan gözlerimi kaçırdım.Telefona baktığımda mesajın Mert'ten geldiğini anladım:
"Lavabonun arka tarafındaki çıkışa gel.
Hemen!"
Babama:
-Babacım parlatıcımı lavaboda unutmuştum onu almam gerek.
dedim.Babam da kafasıyla onay verince masadan kalktım ve arka tarafa doğru yürümeye başladım.Gittikçe ıssızlaşan yere doğru gittiğimde bileğimi kopartacak güçte bir el beni çekti ve deli gibi öpmeye başladı.Ama..Lanet olsun bu Mert değil telefonumu isteyen garsondu.Tüm gücümle onu ittirdim ve "Bırak beni!" diye çığlık atmaya başlamıştım.Ama burada sesimi kimse duyamazdı.Boynuma doğru inip dişlerken ben de tepiniy ordum.Ben bu çaba içindeyken Mert'in karanlıktaki yüzünü gördüm.Garsonu üstümden sert bir şekilde çekti ve deli gibi yumruk atmaya başladı.Ben de duvarın dibine (elbisem görünmeyecek şekilde) çöküp ağlıyordum.İçerden birileri gelip Mert'i tutmuştu.Garson yerde yığılıp kalmıştı.Mert bana uzun bir şekilde baktı ve yanıma geldi:
-Öldürücem o salağı.Yaşadığına pişman edicem.
Duvara yumruklar atıyordu.Ayağa kalktım ve Mert'in ellerini tuttum:
-Bir şeyim yok Mert bak iyiyim.
Mert cebinden telefonunu çıkarıp birini aradı."Paket var hemen alıp depoya götürün!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gıcık Üvey Abim
RomanceAh gıcık olduğunu bildiğim halde bağlanmıştım ona.Bu bir hata mıydı?Yoksa sonsuzluğa açılan mutluluk mu? (+18 bölümler olacaktır.)