Bölüm 3 - Mücadele

53 4 0
                                    


Sergo adeta donmuştu kendi kasabasından olmayan birisi ona yaratığın adını söylemişti o anda içi tarifsiz bir intikam ve hırs duygusu ile dolmuştu. Yavaşça ve ürkek bakışlarla kafasını kaldırarak ona doğru bakmıştı kısık ve siyah gözleri ile tecrübelerle dolu bir adam olduğu belliydi uzun boyluydu üzerinde eski ama bir o kadar da bakımlı kıyafeti vardı ayaklarında dizlerinin altına kadar uzanan botları ve eldivenleri ile üzerindeki tüm bu kıyafetler ve taktıklarının tek bir rengi vardı o da siyahtı. Kendisini yağmurlardan koruması için de bir de kapüşonlu uzun ceketi vardı gözlerinin önüne düşen ve omuzlarına dayanan uzun saçlarını eliyle düzelterek, duyduğu soru karşısında dona kalan Sergoyu kendine getirmek için sorusunu tekrarladı –adı hitrokis mi dedim ? Sergo zorla da olsa evet diyebildi adam hemen ardından –kendini bırakma gecenin karanlığında seni almaya geleceğim, diyerek oradan uzaklaştı. Sergo çok şaşırmıştı tüm bunlar tesadüf müydü ve bu adam yaratığı nereden biliyordu artık çok yorgun düşmüştü gözleri kapanmaya başlamıştı uyumuştu da zaman geçtikten sonra birden gelen tıkırtı sesleri ile uyandı aniden fırladı yerinden ve adamın onu kurtarmak için botundan çıkardığı bıçak ile kafesin zincirlerini koparmaya çalıştığını gördü bir süre sonra Sergonun da yardımı ile kopmuştu zincir, kafesinden çıkıyordu adama bakarak yine çekingen bir şekilde teşekkür etti o da önemli olmadığını atının orman girişinde beklediğini ve bir an önce gitmeleri gerektiğini söyledi fakat Sergo sürekli olarak ona kasabasındaki insanların tehlikede olduğunu söylüyordu bu sırada yürümeye başlamışlardı tam o sırada arkadan bir ses mahkum kaçıyor diye bağırdı bunun üzerine koşmaya başladılar atın olduğu yere yetişmeleri gerekiyordu fakat birden önlerinde ve arkalarında muhafızları buldular adam Sergo ya kaçmasını söyledi Sergo büyük bir telaşla –olmaz sana yardım etmeliyim, dedi. Adam sinirli bir şekilde sözlerini tekrarladı –kaç ve atımın orada beni bekle, Sergo atletikliğinin ve çevikliğinin verdiği hızla oradan uzaklaştı adamın atını ormanın girişinde bir ağaca bağlı olarak bulmuştu fakat onun geleceğinden şüpheliydi zaman geçiyordu artık iyice geç olmuştu ümidini kesmişti tekrar gidip bakmak istiyordu fakat yine yakalanabilirdi bu yüzden at 'a binmek için hamle yaptı tam bu sırada arkasından bir ses –beni beklemeyecek misin, dedi. Sergo dönüp baktığında bu o adam dı sanki yıllardır tanıyormuş gibi koşarak ona sarıldı ve çok sevindi. Bunun üzerine adam atına atladı Sergo yu da arkasına alarak atını sürmeye başlayacaktı bu sırada yaralı olarak gelen bir muhafız onları bulmayı başarmıştı ve silahını ateşledi bunun üzerine adam hızla atını sürmeye başladı kasaba meydanından çok uzakta ve ormanın derinliklerinde olan yıkık ve harabe kulübesine varmayı başarmışlardı adam attan indi fakat Sergo baygındı kaçarken muhafız onu sağ böbreğine yakın bir yerden yaralamıştı adam Sergo yu sırtlayarak içeri götürdü üstündekileri hızlıca çıkardı mermi içeride kalmıştı bunun üzerine hemen ateş yakan adam mermiyi çıkarmaya çalışacaktı fakat Sergo yarasını da tutarak adamı yakasından yakaladı ve ona –Kasabamda ki insanları kurtar hitrokis onları helak ediyor kim olduğunu yaratığı nereden tanıdığını bilmiyorum ama lütfen onları kurtar sana yalvarırım, kasabasının yerini de tarif ettikten sonra Sergo yavaşça gözlerini kapadı çünkü artık alacak nefesi kalmamıştı adam onun öldüğünü anlamıştı ve zaten aradığı yaratığı sonunda bulmuştu da Sergo nun cesedinin başında ona söz vererek gözünün arkasında kalmaması gerektiğini söylemişti.

HitrokisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin