Deli gibi kıskanmak da 'aşk' anlamına gelir

151 14 52
                                    

Junmyeon aşkımın askere gitmesine 10 gün kaldığını duyurduğundan beri iyi değilim. Belki yorumlarınız iyi yapar dedim :(

Şimdiden hasret çekmeye başladımadaletin bu mu dünya????

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şimdiden hasret çekmeye başladım
adaletin bu mu dünya????

---

"Ayy ay ay belim ağrıyor" Jongdae, pratik odasından çıkmış koridorda söylene söylene yürüyordu.

Ayaklarını sürte sürte yemekhaneye gitti. Kendine bir bardak su doldurup tek dikişte içti. Sandalyelerden birine oturup gözlerini kapattı. Son birkaç gündür fazladan çalışıyordu. Sürekli çalışmak her ne kadar onu yormuş olsa da her şeyin kusursuz olmasını istiyordu. Bu comeback için uzun zamandır beklemişlerdi. Herkesin seveceği, beklediğine değen bir şey olabilmesi için kendine düşen görevleri eksiksiz yapmalıydı.

Klip çekimleri bitmişti, sadece diğer parçaların danslarını çalışıyorlardı artık. Yixing'in geldiğini ancak yanına oturunca fark edebilmişti.

"Bugün çok sıkı çalıştın Jongdae. Gayet iyi iş çıkardın, eve gidip dinlen bence. Burda daha fazla dumana gerek yok."

Jongdae elini Yixing'in omzuna koydu.

"Hyung, iyiyim ben. Sağol yine de. Sen ne zaman döneceksin yurda?"

Yixing elindeki bardaktan birkaç yudum içip masaya koydu. Gece olduğu için şirket bomboştu ve sesleri yankılanıyordu.

"Birazdan giderim muhtemelen. Jongin'le birkaç kez daha pratik yapmamız gerektiğini düşündük. "

Jongdae başını anladığını belli edercesine salladı.

"Çok durmayın siz de. Yeterince yoruldunuz zaten. Sonra yine şirkette uyuyakalırsınız yoksa."

Yixing sırıttı. Elini ensesine götürüp kaşıdı.

"Aslına bakarsan, bunun gerçekleşme ihtimali çok yüksek bence de. Ama sorun değil. Burada Jongin'le uyuyakalmayı bile özlemişim. Özlediğim şeyleri bir kez daha yapmak istiyorum. "

Jongdae sırıtıp hyunguna sarıldı.

"Pekala o zaman. Sen bilirsin. Ama yine de ben yurda dönmeniz taraftarıyım. Kendinizi çok da yormayın. "

"Tamam tamam. Merak etme sen bizi. Sonra görüşürüz. "

"Görüşürüz hyung"

Jongdae gittikten sonra Yixing de yavaş yavaş pratik odasına doğru yürümeye başladı. Ta ki gördüğü şeyle duraksayana kadar.

Roxie, Yunho ile oturmuş konuşuyordu. Hem de fazlasıyla eğleniyorlar gibi gözüküyordu. Yixing, ikisinin ne ara bu kadar yakın olduğuna anlam verememişti.

Bunları da beğenebilirsiniz

          

Omuz silkip pratik odasına gitti. İçeri girdiğinde Jongin, Sehun, Junmyeon ve Chanyeol de ordaydı. Oturmuş hepsi dinleniyordu.

"Neyi bekliyorsunuz? Hadi pratik yapmaya devam edelim. Yeterince mola verdik." dedi Yixing.

Chanyeol homurdanarak konuştu "Roxie, beni bekleyin beraber devam edelim bu arada iyice dinlenirsiniz, demişti. Onu bekliyoruz."

Yixing kaşlarını çattı. "Onu beklersek birkaç saat sonra anca antrenman yaparız biz. Yunho sunbaenim ile öyle bir muhabbete dalmıştı ki yanından geçmeme rağmen beni fark etmedi bile."

Bu sözleri duyan Junmyeon bedenini saran kıskançlık duygusuna hakim olamamıştı. Gözlerini kapatıp dişlerini sıktı. Elini yumruk yapıp farkında olmadan yere geçirdi.

Üyeler onun bu hareketiyle şaşırıp ona bakmıştı.

"Hyung, iyi misin? Bir sorun mu var? Bu kadar sinir olduysan onu beklemeden de başlayabiliriz çalışmaya." dedi Chanyeol.

Junmyeon, Chanyeol'un söylediklerini duymamıştı bile. Hışımla ayağa kalktı ve pratik odasından çıktı.

"Neyi var bunun?" Jongin kaşlarını çatarak sormuştu. Üyeler omuz silkti. Fakat Sehun da merak etmişti. Hyungu onunla her şeyini paylaşırdı ya da o öyle sanıyordu. Bu davranışına anlam veremeyen Sehun hızla arkasından koşmaya başladı. Diğerleri onun da arkasından bakakaldı.

"Neyse, bari biz bir iki şarkı çalışalım. Soğumamış oluruz. Onlar da gelir herhalde birazdan." dedi Jongin. Diğerleri de kafasını olur anlamında sallayıp Jongin'le beraber dans etmeye başladılar.

Bu esnada Junmyeon burnundan soluyarak yürümeye devam ediyordu. İkisini gördüğü anda yapacağı ve söyleyeceği şeyleri düşünürken Roxie'yi görmesiyle tüm düşündüğü şeyleri unuttu gitti.

Sanki bir hava vardı etrafta ve tümüyle Roxie'ye doğru esiyordu. Sadece onun için yanan bir spot ışığı vardı ve parıl parıl ışık saçıyordu Roxie etrafına. Ondan yayılan bu hava Junmyeon'u tamamen etkisi altına almış ve hareket etmesine dahi engel olmuştu.

Sehun, hyungunu fark edince hızla ona doğru koştu. Yanına gelince ise konuşmak için ağzını açtığı esnada bakışlarının odağında olan çifte gözü kaydı ister istemez. İkili hararetli bir şekilde konuşmaya devam ediyordu.

Sehun aklına gelen düşünceler yüzünden kendine kızsa da Junmyeon'un bu bakışlarına başka bir anlam veremiyordu. Daha fazla dayanamayıp Junmyeon'u kolundan tutup ikilinin yanına doğru çekiştirdi.

İkili sonunda onları fark ettiğinde 2 çift meraklı göz bir Junmyeon'a bir de Sehun'a bakıyordu. Sehun, söze girmeye karar vermeden hemen önce Yunho'nun önünde hafifçe eğildi.

"Merhaba Yunho sunbaenim. Nasılsınız?"

Yunho ikisini başıyla selamlayıp konuştu.

"İyiyim Sehun'cum. Sizler nasılsınız bakayım?"

O esnada Roxie her ne kadar üyeleri unuttuğunu hatırlatmak için geldiklerinin farkında olsa da Junmyeon'un dik dik bakışları sanki başka bir şey var diyor gibiydi. Pratiğe biraz gecikti diye olamazdı bu sinir değil mi? 

"İyiyiz biz de hyung. Roxie noona ile tanışmışsınız bakıyorum. Çok sevindim anlaşabilmenize ama bizim biraz acelemiz var değil mi noona?" dedi ciddi bir yüz ifadesiyle Sehun.

"Ah, şey. Evet. Üzgünüm Yunho. Ben gitsem iyi olacak. Kusura bakmazsın değil mi? "

Sehun ikiliye tuhaf bakışlar gönderirken Suho'nun bakışları da onu aratmıyordu. Roxie içten içe korkmaya başlamıştı. Kötü bir şey olmuş gibi hissettiriyorlardı.

"Sorun değil güzellik. Sen git. İşin önce gelir. Hem biz sonra da konuşabiliriz seninle." Yunho bunları söylerken eli Roxie'nin elindeydi. Roxie onun bu davranışıyla biraz gerildi. Aslında bu davranışından çok Junmyeon'un bunu görüyor olması onu germişti.

Junmyeon daha fazla bu görüntüye katlanamıyordu. Bir şey söyleme gereği dahi duymadan ordan uzaklaştı.

Yunho onun bu davranışına anlam verememişti. Roxie daha da gerilmiş ve elini Yunho'nun elinden yavaşça çekmişti. Sehun ise emindi artık, Junmyeon Roxie'ye aşıktı.

-

Hatalarım varsa affola. Umarım beğenmişsinizdir. Biraz kısa bir bölüm oldu üzgünüm. Yoğunum bu aralar derslerle

Her neyse siz kendinize çok iyi bakın ve hasta falan olmayın sakın dkskkfg

Her neyse siz kendinize çok iyi bakın ve hasta falan olmayın sakın dkskkfg

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
KORUYUCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin