-23-

225 25 1
                                    

[Danbi]

Cafe den çıktım ve Choon ile Kook'u arkamda bıraktım.

Bu çocuk neyin peşindeydi böyle Tanrı aşkına?!

...

Onu takip ediyordum. En sonunda Han nehrine gelmiştik.

Bir anda arkasını döndü ve hızlı bir şekilde bana yaklaşarak konuşmaya başladı.

"Beni daha ne kadar takip etmeyi planlıyorsun?"

Korkudan ve ani çıkışından dolayı sendellemiştim.

Tam düşecektim ki, Jimin kolunu belime doladı.

"Biraz da sakar... Başka ne gibi özelliklerin var acaba?"

"E-Efen-Efendim?"

Beni dikleştirerek konuşmasına devam etti.

"Bak, Danbi. B-Biz, olamayız. Halletmem gereken önemli şeyler var. O zamana kadar senin ile sevgili olamam."

"Neden Jimin? Ne bu 'önemli iş'? Fark ettiysen konu ikimiz ile alakalı ve bu 'önemli işi' sadece sen biliyorsun. Sence de mantıklı mı bu?!?!"

"Bağırma bana Danbi. Bu önemsemediğin işim, eğer onu halledemez isem, biz diye bir şey sonsuza dek olamaz!!"

"Sen ne diyorsun Jimin?!! Şu an ne kadar acı çektiğimi biliyor musun??!"

Etrafımızda ki herkes bize bakmaya başladığında herkese sitemli bir şekilde bağırarak konuştum.

"Ne bakıyorsunuz?! Hayatınızda kavga eden iki insanı ilk defa mı görüyorsunuz? İşinize baksanıza!!!"

Jimin bir anda kolumdan tutup sürüklemeye başladı.

"J-Jimin! N-Ne yapıyorsun?"

"Bağırma demiştim sana! Gel benimle!"

Ara sokakların birine girdik ve benim sırtımı yavaşça duvara yaslayarak kendisi devam etti.

"Neden peşim desin Danbi?"

"Yah! Sen dün gece ve ya buraya gelmeden önce bir şeyler mi içtin? Sence neden gelmiş ola bilirim?"

Saçlarını karıştırdı ve bana tekrardan döndü.

"Bak Danbi! Sana söylediğim gibi. Seni sevmiyorum-"

"O halde, beni sevmiyorsan eğer o halledeceğin 'önemli iş' bir işe yaramayacak! Bana boşu boşuna ümit verme Jimin! Neden böyle yapıyorsun? Beni sevdiğin halde neden uzak davranıyorsun??"

"Seni sevdiğimi sana kim söyledi?"

"Sen kendi ağzınla söyledin Jimin! Telefonla konuşurken hemde!"

"Choon Hee söyledi değil mi sana!?"

"Choon Hee ile biz bu telefon konusunu konuşmadık bile Jimin! Hatırlamıyorsun belki de ama, senin o konuştuğun yerin hemen yan tarafında bir sınıf vardı ve ben de ses eğitimi hocası ile görüşecektim! Hoca gelmeden senin sesini duydum ve uzaktan dinledim!"

"Ama onu neden dediğimi bile bilmiyorsun! Belki de ciddi bir şekilde söylemedim!"

"İyi, peki..." dedim ve arkamı dönüp dolan gözlerimin akmasını önleyerek ilerlemeye başladım.

"Ama Danbi neden beni üzüyorsun!?"

Bir anda ayak sesleri yakınlaştı ve kolumdan sertçe tutup kendine çekip sarıldı.

Kafamı göğsüne koymuştum ve o da elini kafamın üstüne koyup okşamaya başlamıştı.

Bir diğer eli de belime sıkı sıkı sarılmıştı.

Teacher-◖KTH◗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin