BÖLÜM 18

4.5K 148 61
                                    

Mert'den:
Okula gelip canım kırmızı şekerimi park etikten sonra direk musa amcanın yanına gittim bekçi kulübesinde oturmuş televizyon seyredip  nasıl o kadar koyu içtiğini anlamadığım çayını yudumluyordu ,direk bekçi kulübesinin kapısını açıp kafamı uzatım panikle ayağa kalkıp kumandayı eline alıp kanalı kapattı beni görünce kaşlarını çatıp derin bir nefes alıp yerine oturdu.

-Ula oğlum geliyosun bir ses et da korkutun beni.

-Korkma musa amca hiç bölme keyfini sana davetiye getirmeye geldim.

-Ne davetiyesi.

-Senin deli kız Arya evleniyor onun davetiyesi.

-Bizim Arya yanlış olmasın o cazgırla kim evlenir hem de bu yaşta.

-Duymasın dediğini valla evleniyor bizim kız gidiyor elden gel de gör yarın düğün bugün de kına gecesi var yengemle seni bekleriz daha çok işim var gel yarın kesin.

-Gelirim tabi nasıl giyinelim sen bilirsin Arya'nın kızın düğününde giyelim diye aldırdıklarını giysek olur mu.

-Ay Musa amca takma kafana bunları giy tabi  Zeliş teyzeyi göremem belki okulda unuttma bugünden söyle düğünü.
Ha birde gelince haber verinde ben alırım sizi içeri kalabalıktan göremem falan.

-Tamam oğul haberleşiriz yine.

Musa amcaya el sallayıp okula girdim direk kantine inip Şenol amcanın davetiyesini verdim şansıma Zehra hoca kantinde nöbetçiydi onun da davetiyesini verip öğretmenler odasına çıktım.

Turgay hoca sandalyede oturmuş bir şeyler yiyordu yanına gidip davetiyeyi verdim daha sonra dövüş hocasının yanına gidip ona da davetiyesini verdim en sevdiğim hocalardan biriydi ,benim geldiğimi gören Fransızcacı Betül hoca ve bedenci Ahmet hoca bana el salıyorlardı onlarında yanına gidip davetiyelerini verdim öğretmenler odasından çıkıp resim odasına gittim.

-Hayırdır Mert.

-Hayır hocam Arya'nın düğün davetiyesini getirdim.

-Aa öğrencim evleniyor ben hala bekar evde kaldım herhalde.

-Yok hıcam ne evde kalması siz hayırlı kısmeti bulamadınız bulsanız tamamda.

-Kesinlikle hayırlısını bulsam iş tamamda bulursunuz inşallah hocam da ben artık gidim daha çok işim var.

-Otur mert ya canım çok sıkılıyor sohbet ederdik.

-Yok hocam gittim bile.

Kendimi zar zor resim odasından attıp Mehmet hocanın yanına gittim ocağın başındaydı.

-Hoşgeldin Mert.

-Hoşbuldum hocam.

-Gelmişken baksana nasıl olmuş yarın gece düğünde verilecek yemeklerden.

Bana uzatığı tabağı alıp masalardan birine oturdum.

Hocam ellerinize sağlık bayıldım o kadar güzel ki ama ben artık gideyim düğüne davetiyesiz girilmediğinden davetiyenizi getirdim masanın üstünde.

Sen bilirsin.

Bir de hocam sizden rica etsem bu davetiyeyi de müzikçiye verimisiniz yoktu da odasında.

ZORAKİ EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin