Yılan Vadisi

34 14 77
                                    

Yolculuk karakterleri
Minske: Alayla
Mago: Eloy
Otso: Pars ve Hayilenya
Safkan: Shawna
Vampir: Leila
Handiak: Kent

Yolculuk karakterleri Minske: Alayla Mago: Eloy Otso: Pars ve Hayilenya Safkan: Shawna Vampir: Leila Handiak: Kent

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk Karşılaşma

Handiak Topraklarında sonbahar tüm güzelliğiyle ben geldim diyordu. Sarı ve turuncu yapraklar denizden esen tatlı rüzgarla havalanıp etrafta dans ediyordu. Normal insanlara göre en az yarım metre daha uzun olan ve bir o kadar daha iri olan Handiaklar, etrafta büyük sessizlik içinde dolaşıyorlardı. Evet büyük sessizlik, çünkü bu yarı devler kendi aralarında belirledikleri bir işaret dili vasıtasıyla konuşuyorlardı. Çoğu telepatik yetenekle doğan Handiaklar, zihin haberleşmesi yoluyla da ihtiyaçlarını rahatlıkta gördüklerinden konuşmaya asla ihtiyaç duymamışlardı. Eskiden faal ticaret merkezi olarak kullanılan Yasak Liman sayesinde insanlar gibi konuşmayı öğrenenler olmuştu. Ancak limanın kapatılmasından sonra ihtiyaçları kalmadığı için konuşabilen, bir gurup yaşlı Handiaktan başka onların ailelerinden gelen üç beş torun kalmıştı.

Konuşma gereksinimleri olmadığı için  insan dilini kısıtlı kullanabiliyorlar, genelde cümle kurmak yerine bir kaç kelimeyi arka arkaya söyleyebiliyorlardı. Sırf bu yüzden, yer yüzündeki en zeki ve aynı zamanda inanılmaz icatlar yapabilen Handiaklar,  insanlar tarafından zekası kısıtlı ve aptal zannediliyorlardı.
Limanda, yolcuları götürmek için ayarlanan bir yük gemisi gelecek olan yolcuları bekliyordu. Normal gemilere nazaran daha büyüktü.

Güzergahlarında uğramaları gereken en az üç liman olduğundan, bu büyük gemi seçilmişti. Küçük gemiler fazla uzaklaşmadan küçük teslimatları yapıp dönerlerdi. Sayılı olan büyük gemiler ise çok nadir bu topraklara uğrar ve senelik ihtiyaçları bırakırdı. Sondra'nın bağlantıları sayesinde zamanından erken uğrayan yük gemisi, Yasak Liman'ın kullanıldığı zamanlarını anımsamıştı. Kanlı olaylar olmadan, liman kapatılmadan çok öncelerini.. 

Yolculardan ev sahibi olan Kent, gelecek olan gurubu karşılamak üzere sabırsızlıkla bekliyordu. En geç gelecek olan Minske temsilcisi olacaktı. Gelmesi en erken iki günü bulacağından yolculuğa hemen çıkamayacaklardı. Kent geminin yanında volta atarken karşısında iki kadın belirdi. Hem hızlı gelişleri hem de cazibeli görünüşlerinden onların vampir olduğunu tahmin etmek zor olmamıştı.

Daha uzun ve kızıl saçlı olan asker gibi giyinmişti. Kılıcı ve zırhı vardı. Tepeden sıkıca topladığı saçlarının uçları omuzlarına dökülmüştü. Boyca daha kısa olan ise tam bir zarafet abidesiydi. Kestane rengi sacları ve mavi gözlerine hayran olmamak elde değildi. Bordo elbisesinin üzerinde parlayan madalyonu Kent'in gözünü almıştı. İki kadın gülümseyerek Kent'e doğru yaklaştılar. Kent'te sıcak bir gülümsemeyle karşılı verdi. Kendini ilk tanıtan kumral olan olmuştu: 

“ Shawna.. Safkan temsilcisi.” İkisinin de gözleri açıldı. Bir safkan gündüzün bu saatinde güneş altında nasıl durabiliyordu ki? Shawna alışkın olduğu tepkiye bilmişçe gülerek boynundaki madalyona dokundu. Taşıdığı madalyon, kendisini güneşe karşı koruyan sihirli bir madalyondu. Anlık şaşkınlığı dağıtan, kızıl saçlı ve yeşil gözlü vampirin kendini tanıtması oldu:

HEYL EFSANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin