4. bölüm TÖRE

2.1K 66 25
                                    

4. Bölüm Töre düzenlendi✔️

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum

Keyifli okumalar

Genç adam En yakın dostu şirwan'ın yakın zamanda nişanlandığı sevdiği kadın, kendi canına kıyarak, hastaneye kaldırıldığında, dostunu yalnız bırakmamak ve destek olmak adına yanına gitmişti ancak orada karşılaşmayı en son beklediği kişiyi görmüştü. bal kahvesi gözlü ve kendisinin cinsel açıdan oldukça ilgisini geçen, dolgun vücut hatlarına sahip kadını. Genç kız şirwan'a sarılırken ve arkadaşı onun omzunda ağlarken, Mirhan içinden yükselen ve dişlerini acıtırcasına sıkmasına sebep olan duygunun ne olduğunu hemen farketmişti. Kıskançlık...

Genç adam çok fazla duyguları ile harket eden biri değildi. Genelde her işini mantık çerçevesinde sürdürür kardeşleri ve babannesi dışında çevresinde bulunan hiç kimseye gerçek kimliğini belli etmezdi. Ona göre duygular ile hareket etmek zayıflık belirtilerinin başında geliyordu. Düşmanlar ise en çok zayıf düşmüş rakiplerini severdi. Stresli ve entrikalı bir iş ortamında çalışırken, duygularını ve zayıflıklarını belli etmek aptallık olurdu o yüzden onları saklayarak, hareket etmeyi öğrenmesi genç adam için büyük bir avantajdı. İş yemekleri, partileri ve gezilerinde tek başına takılır, gece hayatını en sevdiği mekanda bir bardak içki içtikten sonra noktalandırırdı. Çevresinde onunla bir gece geçirebilmek için türlü bahaneler ve taktikler deneyen kadınları ise sürekli geri çevirirdi. Anlamsız ve duygu barındırmayan ilişkiler yaşayarak, senlerce gece gündüz emek vererek çalıştığı şirketinde ki ulaşılmaz 'iş adamı' ünvanını zedelemek istemiyordu. Mirhan şirwan'ın ona seslenmesi ile kızın isminide öğrenmişti.

Mihriban, isminin anlamı sevgi dolu, anaç ve şefkatli demekti ne yazık ki genç adam henüz kızın bu yanını görememişti. Asi kadın her karşılaşmaları esnasında kendisine ya karşı çıkıp, huysuzluk ediyor yada görmezden geliyordu. bu kadın da onu kendisine çeken çok güçlü birşey vardı. İnsanlar bu kadar kısa zaman da ve böylesine kolay bir şekilde ilgisini çekmezdi. Mirhan İşleri dolayısıyla çok fazla insan tanımıştı ancak bu kadın gibisiyle karşılaşmamıştı. Kız kendisini yine görmezden gelip, onu çağıran arkadaşının odasına girerken, Genç adam'ın içinde anlam veremediği bir sıkıntı dolaşıyordu. Antakya'ya tekrar döndüğü günden beri şirketlerini oldukça boşlamıştı işinde ki sıkıntının sebebini buna yordu kendisini işine adayan bir adam olduğu için plansız bir şekilde normal yaşantısına devam etmek onun için zor olduğundan bu şekilde hissediyor olmalıydı.

Mirhan yaklaşık yarım saat kadar sonra, dostunun sevdiği kadının yanına girmek istemesiyle yerinden doğruldu. Şirwan odadan içeriye girerken, mirhan ısrarla telefonunu çaldıran babannesine cevap verdi. "Ne oldu Avaşar sultan? Niye arıyorsun bu kadar." Babannesi her zaman ki yumuşak ve tatlı sesi ile cevapladı sorusunu " telefonda konuşulacak bir konu değil oğlum. Hemen konağa gelmen lazım." Mirhan bir anda telaşlandı babannesinin sesi iyi geliyordu öyleyse kardeşlerine mi birşey olmuştu? "Kötü birşey yok babanne değil mi?" Diye sordu. Yaşlı kadın boğazını temizledi. " kötü bir şey oğlum eve gel anlatacağım" dedi ve telefonu kapattı. Babannesi onunla her Zaman bu şekilde konuşurdu ancak sanki bu sefer sesi biraz daha farklı geliyordu. Hemen eve gitmesi gerektiği için arkadaşına son bir defa geçmiş olsun dilemek için oda'nın kapısına yöneldi ve tam o sırada birisiyle çarpıştı.

Genç kadın ona neden dikkat etmediği ile ilgili bağırıp, çağırırken, Mirhan onun dolgun dudaklarından gözlerini alamıyordu. O dudakları öpmek nasıl bir histi acaba? Şimdi bu kadınla yanlız olsalar ne tepki vereceğini düşünmeden, onu duvara yaslar ve saatlerce öperdi. Büyük ellerini kuytularında gezdirir ve bu Asi kadını kendisinden geçirirdi. Ne yazık ki ne şuan bulundukları ortam ne de kadın ile arasında olmayan ilişki buna müsade etmeyecek bir konumdaydı. Kadının Nişanlı yada evli olmadığını orantılı küçük ve ince uzun parmaklarında yüzük olmadığı için anlamıştı. Peki ya bir sevdiği varsa? Diye bir düşünce geçti aklından. Yumruklarını sıktı ve sakinleşmek adına derin bir nefes aldı. Ne olursa olsun Mihriban onun olmalıydı. Bunun için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdı Mirhan Korhan. Babannesinin onu acilen çağırdığı aklına gelince, kadını yavaşça kenara çekerek, oda'ya girdi ve taze nişanlı çifte kısaca geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra, acilen gitmesi gerektiğini belirtti. Dostu onu yanlız bırakmadığı için teşekkür ederken, Mirhan arkadaşına kısaca gülümsedi ve dışarıya çıktı. Mirhriban gitmişti oysa ki kadını son bir defa daha görmeyi çok isterdi.

KÜL VE MAVİ(YALANCI TÖRE) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin