≠
[ Bölüm 7: "Bu gece de rahat uyuyabilir miyim?" ]
Sasuke'yi gün boyunca görememiştim.
Açıkçası bu beni, nedenini bilmiyorum ama endişelendirmişti. Öğleden sonra Slytherin ile ortak dersimiz vardı ve tek umudum onu orada görebilmekti. Ayrıca bir sorunum daha vardı.
Naruto...
Naruto ile konuşmam gerektiğini biliyordum. Ino meselesinde ona yardımcı olamayacağım bir yana, Ino'nun da gözü Sai'dan başkasını görmüyordu. Bu sabahki iksir dersinde yaşadıklarım da bunun en iyi kanıtıydı.
Fakat ona ne diyecektim? Ino seni sevmiyor, kırılacaksın bırak bu işin peşini, demek çok kırıcı olurdu. Naruto'nun her daim gülmeyi başarabilen, güçlü bir kişiliği vardı ve gülümsemesinin solduğunu düşününce ister istemez üzülüyordum.
Öğle yemeği bittiğinde, bir sonraki dersime daha bir saat kadar olduğunu görünce ortak salondan çıkıp bahçeye gittim. Ino ve Tenten'e haber vermemiştim çünkü biraz olsun kafa dinlemek istiyordum. Ve yanımda sürekli Sai'dan bahseden bir Ino ve Neji'den yakınan bir Tenten varken kafa dinlemek pek de mümkün olmuyordu.
Bahçeye çıkıp gölün yakınlarında bir ağacın gölgesine oturdum. Başımı ağacın sert gövdesine yaslayıp, hiçbir şey düşünmeden birkaç dakika geçirmek üzere hazırlanmıştım ki, ince bir ses duymamla kapattığım gözlerimi açıp başımı yukarı kaldırdım.
"Hinata?" diye sordum bana gülümseyerek bakan Gryffindor cüppeli kızı gördüğümde. "Merhaba, Sakura. Sakıncası yoksa oturabilir miyim?" Kafam hızlıca sallayınca gülümsemesi genişledi ve yanıma oturup dizlerini kendisine çekti.
"Nasılsın Hinata?" diye sordum. "Bayağıdır konuşmadık." Hinata, kuzeni olan Neji sayesinde tanıştığımız anlaştığım bir arkadaşımdı. Onunla Ino ve Tenten ile olduğum kadar yakın olmasam da, yine de birbirimizi koridorlarda gördüğümüzde kısaca sohbet eder, hâl hatır sorardık. Hinata ilk başlarda sessiz ve sakin görünürdü ama zamanla cana yakınlığı ve samimiyeti baş gösterirdi. Bir de isteyince çok güzel dedikodu yapabildiğini fark etmiştim, belki bu konuda Ino'yu da geçebilirdi ama- Yok hayır, Ino'yu geçebilecek kimse yoktu.
"İyiyim, sen nasılsın?" Hafifçe omuz silkerken sıkıntımı rahatça belli edecek bir şekilde ofladım. "İyi sayılırım," dedim. Hinata'nın kaşları havaya kalkarken, "Özel değilse anlatabilirsin. Beki yardımcı olabilirim."
Bir iç çekerken Naruto'nun bunu sorun etmeyeceğini düşündüm. Hem Hinata, en güvendiğim insanlardandı. Kimseye söylemeyeceğinden emindim. "Bir arkadaşım," diye başladım sözlerime. "Ino'dan hoşlanıyor. Ve benden bunun için yardım istedi. Ben de bu işleri anlamadığımı söyledim. Ama sorun şu ki, Ino başkasından hoşlanıyor ve bu yüzden o arkadaşımın da kırılmasını istemiyorum. Fakat bunu ona nasıl söyleyeceğime dair hiçbir fikirim yok."
Hinata, "Hmm," diyerek anlattıklarımı onayladı. "Peki kim bu arkadaşın?" diye sordu daha sonra da. Tekrar iç çekerken, "Naruto..." diye mırıldandım.
"Ya," dedi Hinata. Sesi biraz kısılmıştı ve kaşla göz arasında dudağını dişlediğini görmüştüm. "Demek Naruto, Ino'dan hoşlanıyor..." Başımı sallayarak onayladım. Biraz sessizlik içinde durduktan sonra Hinata hızlıca ayağa kalktı. "Yardımcı olamayacağım gibi görünüyor, Sakura, üzgünüm," diye mırıldandı. "Dersime az kalmış, görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hogwarts [naruto au]
Fanfiction"Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na, hepiniz hoş geldiniz!" [Main ship: SasuSaku] [Başlangıç: 17.07.2018]